Yönetenin Yöneteni Olmaz

Yöneten denetlemez, yöneten ayrı denetleyen ayrıdır. İşyerinin çalışma kurallarına uymak denetleme değil idari bir tasarruftur. Denetleme iş doğru yapılıyor mu? Zaten tanıyan denetleyemez, duygusal davranır. Denetleyenin denetlediğini tanımaması bilmemesi görmemesi gerekir.

Yöneten elemanı, denetleyen de elemanın yaptığı işi denetler.

Yönetenin üstü Allah’tır. Adama diyorsun ki sen burayı yönet, sonra başına birini daha koyuyorsun. Yetki tektir aynı anda iki yetki olmaz ki. Buraya kadar sen buradan sonra ben sorumluyum da olmaz, tarla mı bölüyorsun. Ve sorumlu sensin ama senden de ben sorumluyum. Bu nasıl bir şey ya! Madem benden de sen sorulusun beni aradan çıkar!

Her işin bir yöneteni vardır. Bir fabrikada işte 10 tane yöneten var; olsun, herkes kendi işinden sorumlu.

Yetki ve sorumluluğa gelince… Yetki imzadır çok da önemli değil ama sorumluluk insani bir şey çalışanlarda da olabilir, işi onlar yapıyor sorumsuz olacak halleri yok. Zaten tek başına sorumluluk olmaz, sorumlu sensin diyemezsin. Yapılan işten öncelikle işi yapan sorumludur. Ben olsam amire hiç sorumluluk vermem o idareci, işi yapan o değil ki sorumlu olsun.

İdarecinin görevi işi yapmak ve yaptırmak değil işyerinde çalışma düzenini sağlamak. Amire çalışanlar mesaiye uyuyor mu diye sorabilirsin, işler nasıl yapılıyor diye soramazsın, işi yapana soracaksın. Denetleyen uzmanın görevi ise eksik iş çıkmasın diye. Yapılan işi denetlemezsen adam yapar yapar atar icabında.

Bozuk iş çalışanın işten atılma nedeni olabilir, üretime bu derece önem verilecek. Gıda üretti içine zehir kattı nolacak!