Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '17

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Yönetimde Halk İktidarının varlığını, Gelir Adaleti ile Enerjinin çözümünden anlayabilirsiniz (24)

Yönetimde Halk İktidarının varlığını, Gelir Adaleti ile Enerjinin çözümünden anlayabilirsiniz (24)
 

Bilgeler akılsızlar tekrarlasın diye değil, öğrensin diye atasözü icat eder.


Çocuğunuzun gelecekte nasıl biri olacağını iki noktanın aydınlatılması ile basitçe öğrenebilirsiniz. Bunlardan birincisi: çocuklarınızın beslendiği kökler, değerler ve ideali'dir. Ki; bu onun yaşam boyu tükenmez enerji kaynağıdır. İkincisi: uçacağı kanatlara sahip olmasıdır. Bu, özgüveni, cesareti, kararlılığı'dır. Bunlara sahip olan çocuklarımız hem kendi hayatlılarını başaracaklar hem çevresine huzur ve ışık kaynağı olacaklardır.

Bu doğrultuda bir ülkede halkın iktidarda olup olmadığı da basit sorgulamalarla öğrenilmektedir.

Örneğin, Cumhuriyet idaresi: Temsili yönetim olarak adlandırılır, tanımlanır, değil mi?

Peki, (Halkın) Temsil edildiği bir yönetim şeklinde gelirin yüzde onunu halkın yüzde doksanına:

Gelirin yüzde doksanı, halkın yüzde onuna dağıtılır; dağıtılırsa o ülkede halkın yönetiminden, temsili idareden bahsedilir mi?

Temsili yönetimlerin ruhunda böyle bir mantık, anlayış veya beklenti mi vardır?

Bir ülkeye, Özgürlük ve Barış gelmesi, Devlet yönetiminin şu veya bu isimde olması ile mi, halkının ülke gelirinden hakkettiği ölçüde, adaletli şekilde pay alması ile mi mümkündür?

Bu tez, dünya genelinde özgürlük ve barış ortamı için de değerlendirilebilir.

Asyalı, Afrikalı ve Ortadoğulu insanlar, neden ölüm pahasına teknelerle diğer ülkelere iş aramaya, para kazanmaya gitmektedir?

Siz, bu insanlarının ülkelerinin (sahip olduğunuz silah ve gücü kullanarak) zengin kaynaklarını sömürür, o insanları yoksul bırakırsanız, bu çaresiz ve yoksul insanlar olduğu bir dünyaya nasıl barışı getirebilir veya barışta, kardeşlikten bahsedebilirsiniz?

Amerika, Avrupa tokluktan, Afrika, Asya açlıktan ölmekte değil midir?

Bu soruları düşünülmesi için bir tarafa not ettikten sonra konuya dönersek:

Dünya Silahlanıyor!

Küresel ekonomik krize rağmen dünyadaki silahlanma son 10 yılda ikiye katlandı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü(SİPRİ) 2010 yılı silah harcamaları raporuna göre 2009 yılında askeri harcamalara ayrılan toplam para 1 trilyon 531 milyar dolar.

Bu oran 2008’e göre yüzde 6, 2000 yılına göre yüzde 49 daha fazla…

Toplam satışın yüzde 61.5’ini ABD’den 45 silah üreticisi gerçekleştirdi. Avrupa listeye toplam 9 ülkeden 33 firmayla girdi.

Almanya, İspanya, Finlandiya, Fransa, İtalya, Norveç, İngiltere, İsveç ve İsviçre’den 33 grup 2009’da 120 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi ve toplam satışların yüzde 30’unu oluşturdu.(1)

-İnsan İnsanın kurdu mudur?

- "Şüphe yok ki bunda düşünenlere ibretler var.” Kur’ân-ı Kerim, HİCR,15/HİCR-75 (2)

-Sana her ne gelirse senden gelir, sen zannetme ki benden gelir?

Gelir Adaletinin sağlanması

İnsanların birbirlerini sevmesi, kardeşçe, barış ve huzur içerisinde yaşamasına önemli katkı sağlayacağı için hayati önemdedir.

-2002’de 3.492 dolar olan kişi başına düşen yıllık gelirimiz, 2012 başında 10.469 dolara yükseldi. Yani, kişi başına ortalama 3 misli zenginleştik. Son 10 yılda net 3 kat zenginleşmediğini hisseden varsa, onun zenginleşme hakkı başkasına gitmiş demektir.

-2001 “100” olan Türkiye’nin tüketim endeksi son 10 yılda “170”e çıktı. Avrupa ülkelerinin hiç birinde, bizdeki tüketim artışı yok. Tasarruf oranımız, Avrupa ülkelerinin altında olduğuna göre, başkalarının tasarruflarıyla (borçlanarak) tüketim yapıyoruz.

-184 ülke arasında, 2001 yılında dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkeler arasında 3. sırada idik. 2011 sonunda 31. sıraya yükseldik. Enflasyonla mücadelede çok büyük bir başarı elde ettik…

-2002’de 36.1 milyar dolar olan ihracatımız, 170 milyar dolara kadar yükseldi. İhracat artışında “Asya Kaplanları” hariç dünya birincisiyiz. Ama hâlâ, dış ticareti açık veren ülkeler arasında en kötü durumda olanlardan biriyiz. Gayri Safi Milli Hasıla’ya oran olarak dış ticaret açığına bakarsak ABD’den bile 2 kat kötü durumdayız. Otomotiv sanayindeki montajcılık nedeniyle, ithalatı arttırmadan ihracatı arttıramıyoruz.

-2002’de 20 milyar dolar döviz rezervlerimiz varken; bugünlerde rezerv 120 milyar dolara yükselmiş durumda…

-1985-2002 arası, 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılmışken; 2003-2011 arasında 48.7 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı… (3)

2000-2012 Yılları arasında ülkedeki gelir dağılımındaki değişmeler;

2000 yılında ülkemizdeki gelir dağılımı, yüzde olarak;

-Birinci % 20 En fakir, yüzde olarak…..4,9

-İkinci % 20 Fakirler……………….…………….8,6

-Üçüncü % 20 Alt orta …………..…………....12,6

-Dördüncü % 20 Zengin………….……...……19,0

-Beşinci % 20 En Zengin……………......…..54,9

2012 Yılı gelir dağılımı;

‘Dünya Bankası Dünya Kalkınma Göstergeleri (WDI) 2012 Raporu’na göre, Türkiye’de kişi başına milli gelir itibarıyla;

-Birinci ve en fakir yüzde 20’lik kesim ise tüm gelir ya da tüketimin yüzde 5,7’ini aldı. (2000 yılı, 4,9)

-İkinci yüzde 20’lik kesim gelirin yüzde 22.4’ünü, (2000 yılı, yüzde 8,6)

-Üçüncü yüzde 20’lik kesim gelirin 15.9’unu, (2000 yılı, yüzde 12,6)

-Dördüncü yüzde 20’lik kesim yüzde 10.9’unu elde etti. (2000 yılı, yüzde 19.0)

-Toplumun beşinci (En zengin-elit tabakası) yüzde 20’lik kesimi ise Türkiye’deki gelir ya da tüketimin yüzde45.1’ini elde etti. “2000 yılı, yüzde 54,9

Peki, bunlar yeterli mi?

Elbette yeterli değil.

Bu çarpıklığın arkasında hem girişim hem eğitim-öğretim, hem sağlık, hem de milli hedef yetersizliği, bilinçsizliği vardır.

Ve Enerji

2000’li Yıllarda elektrik kesintileri normal karşılanmaktadır. Vatandaş akşam evine geldiğinde TV izlemesi onun için elektrik olması yeterlidir.

Yakın tarihimize kadar, Kendine “Bilen!” Başbakanlarımız kış günü yakıtsızlıktan başbakanlıkta soğukta oturmakta, ülke “70 sente muhtaç” durumdadır.

Bir ülkenin en büyük zenginlik kaynağı, madenleri, verimli topraklarından çok nitelikli yetişmiş insanıdır.

Hiçbir maden kendiliğinden dönüşmez, hiçbir toprak işlenmeden siz bir şey vermez.

Onu verimli kılan insanlarıdır.

Peki, İnsanınızı (ülke ve kendi geleceği için) nasıl yetiştiriyorsunuz?

-Sömürgecilerin kuruluşlarına memur mu,

-Ülkesinin geleceğini inşa edecek bilgi ve kararlılığa sahip, ilim, öngörü sahipleri mi?

Çocuklarımıza iki şeyi miras bırakmak isteriz: Birincisi kökleri, ikincisi kanatlarıdır. (*)
 

Devam edecek…

-2002 ile 2016 yılı ekonomik verileri

www.canmehmet.com

(*)Sudan Atasözü

Resim: Tarafımızdan düzenlenmiştir.

(1)Daha fazlası için bakınız;http://www.savaskarsitlari.org/arsiv.asp?ArsivTipID=1&ArsivAnaID=62272

(2)Daha fazlası için bakınız; http://www.kuranmeali.org/15/hicr_suresi/75.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

(3) Daha fazlası ve kaynaklar için bakınız:http://www.canmehmet.com/turkiye-ekonomisi-2013-cari-acik-dis-borc-gelir-dagilimi-ve-ozgurluk-1.html

 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..