Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '08

 
Kategori
Güncel
 

Yönetmek...

Son zamanlarda Akp kapatma davası ile yatıp, kapatma davası ile kalkıyoruz!
Koskoca ülkenin başka sorunu yokmuş gibi! Akp yöneticileri ile Hükümet yetkililerinin söyledikleri birbirini hiç tutmuyor. Birisinin ak dediğine, öbürü kara diye biliyor. Bunun en son örneğini yeni yaşadık.

Akp yöneticilerinden Dengir Mir Mehmet Fırat'ın demeçleri ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemleri!..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; Partisinin Gençlik Kurultayı ve Kadın Kollarının kurultayında; Akp'nin, ülkenin en büyük güvencesi olduğunu, sayelerinde Laiklik'in güvencede(!) olduğunu, partisinin Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devletinin teminatı olduğunu, ülke siyasetinin denge unsuru olduklarını söyledi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, "Dam üstünde Saksağan, vur beline kazmayı" öz deyimini kullandı. Ne anlama geldiği Tv ve basındaki yorumcular tarafından gayet gözel anlatıldı. (En güzelde Sayın Bekir ÇOŞKUN anlattı "Vur beline Kazmayı demenin, yargının belinin kastedildiğini" yazdı)

En son olarakda Akp Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat katıldığı, yandaş bir Tv nin hazırladığı programda:

Biz seçim beyannamemizde ne söylediysek, halka ne söz verdiysek onu yapıyoruz, Laik anlayışın temsilcisi değiliz" diyerek, sözlerine şöyle devam etti." Dini her alandan kovan bir felsefi Laikçi anlayışın temsilcisi değiliz, savunduğumuz fikirler suç olsaydı, partinin kuruluş dilekçesi verildiğinden itibaren kapatılması gerektiğini, bu nedenle partilerinin kapanacağına inanmadığını, Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisi sonrası yaptığı açıklamaların, yanlış anlaşıldığını(!) Yargının taraf olduğuna inanmadığını, Yargıtay Başkanlar Kurulunun, tüm yargıyı temsil etmediğini" beyan etti.

Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisinden sonra, Dengir Mir Mehmet Fırat'ın yaptığı zehir zemberek açıklamaları duyanlar ve Tv de görenler, dün akşam yaptığı açıklamaları duyunca, aradaki farkın 180 derece olduğunu, herkes anlamıştır her halde.

Bir insan; nasıl görünüyorsa, öyle olmalı, ne demiş ünlü düşünürümüz Mevlana: "Ya göründüğün gibi ol, yada olduğun gibi görün" Akp yöneticilerini dinleleyince bu özlü deyimin geçerli olmadığını görüyoruz!..

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'i dinliyoruz: Akp'nin proje üretemediğini, muhalefet partilerinin ve özellikle de Chp'nin her konuda proje üretmelerini, ürettikleri projelerden uygun olanlarını, hemen uygulayacaklarını söylüyor. Akp'nin gündemine göre, herkesin davranmasını, (örneğin; Akp'nin gündemi türbansa, türbanın serbest bırakılması için Chp'nin ve Mhp'nin proje üreterek, kendilerine katkı yapmalarını, böylece kendilerininde seçimlerde verdikleri sözü yerine getirmiş olacaklarını!) yoksa müfteri olduklarını söylüyor.

Sayın Cemil Çiçek bir bakıyorsunuz, işine geldi mi, bağıra bağıra! cevap veriyor, işine gelmedimi hemen geçiştiriyor. Kendisine ters gelen soruyada sinirlenip, karşısında soru soran gazeteciyi tehdit etmeye kadar götürüyor işi!

Yine bir Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı (Başbakanın eski özel avukatı) İlgili birimlere gönderdiği yazılı bir talimat ile, her türlü gizli bilgilerin Akp genel merkezine gönderilmesini istiyor! Bu hareketi ile ilk defa gezetelerde yer aldı!
Kimse varlığından haberdar değildi(!)

İşte güzel ülkemizi yönetenlerden biraz esinti. Nasıl içiniz ferahladı mı? Yoksa benim gibi karamsarlığınız giderek artıyor mu?

Haydi karamsarlığı bırakın, mutlu günlerin hayaliyle yola, pardon yaşamaya(sürünmeye) devam...

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..