Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '12

 
Kategori
İnançlar
 

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, tesbihi zikirle berâber anmıştır: "Ey inananlar! Allah’ı çok zikredin"

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, tesbihi zikirle berâber anmıştır: "Ey inananlar! Allah’ı çok zikredin"
 

Tesbih


Tespih,

Tesbih’in çoğulu tesâbihtir. Tesbih, subbûh ve
subhan gibi kelimelerle aynı kökten gelmektedir. Bu kelimelerin
kökü, "sebeha"dır.

O da, havada veya suda hızlı
hareket etmek, geçip gitmek demektir.

(el-İsfahanî, el-Müfredât,
İstanbul 1986, 324, sebeha mad.).

*

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, tesbihi zikirle berâber
anmıştır:

"Ey inananlar! Allah’ı çok zikredin (anın)
ve O’nu sabah akşam tesbih edin"

(el-Ahzab, 33/41, 42).

*

Tespih, İslamî alışkanlıklardan biri...

Allah'ın sıfatlarını tesbih ederken sayı saymak için kullanılan ve 33 veya katları kadar tanenin ipe dizilmesiyle meydana gelen halkaya denir.

Pekçok dinde kullanılır.

*

Din dışında stres atmak için çevirilir.

Tespihin 11,33 ve 99 taneli olanları müslümanlar 108 taneli olanı budistlar tarafından kullanılır.

Tespihin ucundaki parçaya imame denir.

Tespihin kullanış amacı Müslümanlık, Hıristiyanlık (Katolik), Hinduizm ve Budizm'de aynı olup hepsinde de duaları ve dualar arası bölümleri saymada kullanılır.

*

Yüce Yaratıcı'ya 99 ayrı isim veren İslami anlayış, onu anarken, her isim için bir işaret olmak üzere ipe dizdiği bu 99 taneli şeye de 'tespih'adını vermiştir.


Tespihin İslam dünyasında ne zamandan beri kullanıldığı kesin olarak belli değildir. Hz. Muhammed'in tespih taşıdığına dair bir kayıt yoktur.

*

Hz. Muhammed zamanında namaz ve dua sırasında hurma çekirdeği veya çakıl taşı kullanıldığı bazı hadislerden anlaşılmaktadır.

İslam'da Peygamber'in namaz kılarken sünneti olan

'Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber'

Kelimelerini 33'er defa tekrarlamanın hangi tarihte başlayıp, yayıldığı da bilinmiyor.(alıntı)

·       

 

Tespihi benim tanıdıklarımdan babamda görmüşümdür. Çokda meraklıydı. Nur içinde yatsın. Çeşitli tespihleri vardı. Oltu taşından, kehribardan, akikten...

Küçüktü onun tespihi. Sıklıkla da elinde olurdu. Bazen bir şey düşündüğünde hızlı-hızlı çekerdi. Biz anlardık babamızın canının sıkkın ya da düşünceli olduğunu…

Bende babamın tespihlerini çok incelemişimdir.

“Nasıl yapılıyor?”

Ya da

“İyide bunu böyle çektikçe ne oluyor?”

Anneme sormuşumdur. Annem onun önemeni ve babamızın bunu yaptığına göre çok daha önemli olduğunu anlatırdı bizlere…

Babamız yapıyorsa önemlidir.

 

Onun için ben hep tespihe özel ilgi göstermişimdir…

Antalya’daki evimde fena sayılmayacak çoklukta, arkadaşlarımın hediye ettiği tespihlerim hatıra vitrinimde durmaktadır…

 

Birde filmlerde ağır abiler çekerler tespihi. Hala da öyledir. Tespih çeken abiler ağırdır bazıları iyi kalpli değilse de çoğunluğu babayiğit adamlardır.

Tespih taşırlar. Tespih kutsal bir şeydir.

 

Özellikle İslam’da olanlar daha bir kutsiyet içindedir…

Dualarımızda çektiklerimizdir.

Namazlığımızın baş köşesinde durur. Namazımızı bitirdiğimizde dualarımızı onu çekerek okuruz.

Ben çocukken bu olayı o kadar çok severdim ki anlatamam. Biran önce namaz kılınmalı, tespih çekilmeliydi…

 

Bu kış çok takdir ettiğim, hayranlıkla takip ettiğim Yaşar Nuri Öztürk Beyefendinin, Saba Tümer’le olan muhabbetlerinde değindiği tespihleri de görmüştüm.

Tespih şık bir şey…

Tespih güzel bir şey…

 

Boncuk, kemik, taş gibi küçük parçaların bir ipe dizilmesi insanlık tarihi kadar eskidir.

İlk insanlar avladıkları avın parçalarını ip benzeri şeylere dizer, bir sonraki avda başarı getirmesi için üzerlerine takarlardı.

Daha sonraları bu tip takılar kötülüklerden ve düşmanlardan koruması için savaşlarda da takılmaya başlandı.

Bugün bile bazı taşların özel uğurlar getirdiklerine inananlar vardır.
Boncukların dini amaçla ve duaları saymada kullanılmasına ilk olarak Hindistan'da, Hindu inanışında rastlanıyor.

Tespihin ataları Hindistan'dan doğuya, sonra Ortadoğu'ya, en sonunda da Avrupa'ya yayılıyor.

Tespih çekmek, tespih tanelerini birer - birer işaret parmağı ile baş parmak arasından geçirmektir.

Ancak günümüzde tespihi bir oyuncak veya el alışkanlığı olarak kullananlara, sallayarak veya çeşitli figürler meydana getirerek dolaşanlara, hatta tuttukları futbol takımının renklerine göre yapılmış tespihleri çekenlere sıkça rastlanmaktadır.
Aslında tespih çekmek din adamlarına özgü bir davranışmış gibi algılanır ama halk arasında da neredeyse bir alışkanlık haline gelmiştir.

Tespih çekmenin daha çok kırsal kesimlerde yaygın olmasının nedeninin tespihin boş elleri meşgul edebilme özelliği olduğu ileri sürülüyor.

Sıcak ayları tarımsal çalışma ile geçiren, sürekli ellerini kullanmaya alışmış kişilerin kış aylarında bu boşluğu tespihle doldurduklarına inanılıyor.
Günümüz biliminin tespih çekme alışkanlığına bakış açısı biraz değişik.

Bilim insanları, beynimizin, çalışma yaşamının güçlükleriyle, sorunlar, endişeler ve korkularla sürekli baskı altında tutulduğunu, bunun sonucunda sinir hücrelerinin aşırı yorulup yıprandığını ve beynimizi rahatlatmak, onu özgür bırakmak, dikkatimizi başka tarafa yöneltmek için tespih çekmenin çok etkili ve faydalı olduğunu söylüyorlar.(alıntı)

 

Tesbih nelerden yapılır?

Tesbih yapımında Zümrüt, Yakut, Lapis, Firuze, Lületaşı, Akik, kuars, Ametist, Yeşim, Yıldız taşı, Necef, Kan taşı, Şah maksut gibi kıymetli ve yarı kıymetli taşlar…

 

Sedef, İnci, Mercan, Fildişi, Deve dişi, Mors dişi, Deve Kemiği, Fil kemiği, Bağa, Keçi-Manda-Geyik-Ceylan-Bufalo-Sergerdan(Gergedan boynuzu) gibi hayvansal ürünlerden tesbihler yapılmıştı.

 

Organik maddelerden yapılan Kehribar, Oltu, Siyah kehribar ayrıca Abanoz, Zeytin çekirdeği, Gül, Peleseng(gemi ağacı), Vengi(Sandal Ağacı),Demirhindi, Sakız Ağacı, Kuka, Narçıl, Andız, gül ağacı, Yılan ağacı, Öd ağacı gibi bitki kökenli tesbihler…

 

Kristal, Beykoz boncuğu gibi cam tesbihlerinde yapıldığı görülür.

 

Tesbihlerin 33’lük bölümlerini ayıran ayrı parçalara Nişane, iki ucu birleştiren ve genellikle çok süslü yapılan parçayada imame denir.

Altın gümüş ve ibrişim püsküllü imamelerin ucuna takınla degerli taşlar dizili veya altın, gümüş tel örgülü saçaklar tesbihe ayrı bır guzellık verir…

 

En iyi tesbihler Osmanlılar devrinde İstanbulda yapılmış, İstanbulda yüzlerce tesbih atölyesi açılmıştır.

 

Tesbihlerin çok ufak tanelilerine zenne yani kadın tesbihi denir…

 

Birde genellikle ceviz ve Ihlamur ağacından yapılan iri taneli en büyüğü 999’luk zikir tesbihleri mevcuttur. Bunlar tekke işi olup zikir ayinleri sırasında çekilir.

 

Türkiyede birçok müzelerde büyüklü küçüklü tesbih kolleksiyonlerı bulunduğu gibi pek çok tesbih meraklısı çok değerli tesbih koleksiyonlarına sahiptir…(alıntı)

 

 

Nazan Şara Şatana

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....