Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

Yüksek gerilim

Garip ligimizde bir hafta daha geride kalırken büyüklerimiz 1 ileri 1 geri performanslarını devam ettiriyorlar. FenerBahçe geçen hafta yakaladığı avantajı bu hafta geriye iade etti. Evinde derbileri beraberlikle geçiştiren Carvalhall Karadenizden 3 ton hamsiyi takasına doldurdu. Terim'in talebeleri 3 puanı alırken 3 tane de kayıp verdiler. Bursaspor ise puan dağıtmaya deam ederken ligin yeni Akdenizlisi Karadenizden vurgunla döndü.

Aykut Kocaman haftalardır devam eden düşüşü bu haftada önleyemezken en önemli özelliği olan soğukkanlılığını da kaybetmeye başladı. Kenardan Aykut Hoca'nın maçın 2. yarısındaki yüz ifadesini görenler artık onun da kötü futbola daha doğrusu futbolsuzluğa çare bulmakta sıkıntı yaşadığını anlıyorlar. Elindeki yıldızlarını lig başlamadan kaybederken yerlerine gelenler bir türlü istenilen performansı sergileyemiyorlar. Ayrıca Emre, Gökhan ve Topuz gibi geçen senenin parlayan yıldızları bu sene ortalıkta görünmeyince Alex'in de performansı düşüşe geçti. Aykut Hoca'nın işi gerçekten çok zor. İçinde bulundukları belirsizlik ortamı devam ederken futbolcuları hem zihinsel hem de fiziksel olarak ayakta tutmaya çalışırken bir yandan da devre arasında takıma nasıl takviyeler yapacağını düşünüyor. Ancak bu karışıklıkta kendi kafası da epey karışmış gibi görünüyor. Gençlerbirliği karşısında takımın en çok koşan istayan futbolcusu Caner'i çıkarıp yerine geçen sezonu neredeyse off geçirmiş bu sene daha toplam 180 dakika oynamamış Uğur Boral'ı kurtarıcı olarak oyuna dahil etmesi bunun bir göstergesidir. Stoch dururken Uğur'u oyuna almak, Bienvenu dururken (dururken derken sahada durmaktan başka bir şey yapmayan ) Caner'i çıkarmak normal bir zamanda Aykut Hoca'nın yapacağı işler değil. Maçın teknik taktik yönlerini çok fazla konuşmaya gerek yok ksıtlı kadro ile bal yapmayan arılarla devre arasına kadaren az kayıpla gitmek Aykut Hoca'nın en büyük amacı. İyi bir forvet ve orta sahaya yapılacak takviye ile bu ligde Fenerbahçe yine şampiyonluğun en büyük favorisi olacaktır.

Galatasaray-Sivas maçında yaşanan hakem hataları maalesef Sivas'ın belkide 3 puan almasını engellerken Galatasaraylı yöneticilerin hakemden dert yanmalarını anlamak mümkün değil. İlk golde teklikeli hareket varken verilen gol, Sias'ın verilmeyen penaltısı ve Semih'e gösterilmeyen kırmızı kartlar varken yöneticilerin bu açıklamaları gerçekten çok komik oluyor. Hem Engin hem de Elmander'in gördüğü kırmızı kartlar ne kadar doğruysa yöneticilerin bu açıklamalarıda o kadar yanlış. Eşmander'in kart gördüğü pozisyonu Karabük maçındaki Alex'in pozisyonu ile benzer diyen yöneticiler acaba bu söylediklerine kendileri inanıyorlar mı? Evet Melo'nun yaptığı hareketi 1 maç ile cezalandıran disiplin kurulunun bu iki futbolcu için vereceği kararı dört gözle bekliyoruz. 

Trabzon-Beşiktaş maçından sonra Şenol Hoca yine uzakdoğu felsefesi ile eleştirdği Egemen için artistik yaptı derken acaba Holywood yıldızlarını aratmayacak bir performans sergileyen emek hırsızı futbolcusunu ne gözle seyrediyor. Maçın önemli pozisyonlarına gelince Beşiktaş'ın penaltısı çok doğru ama kırmızı kart bence fazla olmuş. Aslında suç hakemde değil bu kuralın yorumlanmasında hatalar var. Bir futbolcunun kaleci ile karşı karşıya kalması yüzde yüz gol olarak değerlendirilmemelidir. Çünkü futbolda hiçbir şeyin garantisi yoktur. Ancak kaleciyi de geçmiş bir futbolcu kaleci tarafından veya başka bir oyuncu tarafından düşürülürse kırmızı kart olmalıdır. 

 
Toplam blog
: 227
: 240
Kayıt tarihi
: 01.02.09
 
 

1972 Antalya doğumluyum. Elektronik Teknikeri olarak bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Evli v..