Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '07

 
Kategori
Sinema
 

Yumurta

Yumurta
 

Hava sisli. Doğa sessiz. Zehra anne sessizlikte yürüyordu. Anne yaşamdan gelip ölüme mi gidiyordu? Anne sisler içinde yitti. Onunla birlikte ben de yürüyordum. Burası Tire'ymiş, bilmiyordum, öğrendim ve yürüdüm.

Yusuf şarabından bir yudum aldı. Telefon çalıyordu. Her taraf kitap kitap kitap. Yusuf ayakkabısını çıkardı, çorabını. Kapı açıldı. Kapalıyız, dedi Yusuf. Telefon sustu.

Evi ara, acil! İçeriye hoş bir kadın girdi, seksi siyah, elinde şarap şişesiyle. Kitap, kitap alacak kadın gecenin bu geç saatinde, karşılığında şarabını verecek, hani yüz bulsaydı, kendini; Yusuf kendi aleminde. Yusuf, annen öldü Yusuf!
Yusuf yolda; tüneller, dağlar, yollar yollar yollar... Doğanın müziğini dinliyoruz, arabanın ve Yusuf'un sessizliğinin müziğini dinliyoruz ya da hiçliğin.

Yusuf Tire'de veya Tire Yusuf'da.

Gül, ben hep nefret ettim Tire'den Gül, hiç sevemedim buraları, belki bir sen hariç Gül!

Tire'de, Zehra annenin evinde, evde Ayla vardı Ayla, gözleri kocaman dünya!
Sen çay iç Yusuf çay iç ve hep sus, hep bak sokağa, dağa, ormana, insana bak bak bak ve sus, sakına konuşma! Yemek yer misin? Yeme Yusuf yeme, aç kal, zayıf düş, yerlerde yuvarlan ve sigara, dal dal, paket paket, bol bol sigara iç Yusuf, öldür kendini!

Dönmen lazım Yusuf, İstanbul'a dönmen, kitapların seni bekliyor, sadece kitapların. Sende, İstanbul'da insan yok Yusuf, insan, sen büyük bir yalnızlıksın.
Ayla'yı dinledi Yusuf. Adak vardı yerine getirilecek. Yusuf ile Ayla adak peşine yollara düştü. Ne güzel yollardı o öyle. İnsanın yıllarca o yollarda gidesi gelir, her mevsim.

Adak yerine getirildi. Zehra annenin isteği tamamdır.
Ayla ve Yusuf ve Tire, İstanbul'dan uzak, doğanın içinde mutlular. O zaman bize de alkışlamak düşer, alkış alkış alkış!...

En kısa zamanda Tire'ye gitmeliyim. O sis içinde yürümeliyim. Bu arada o çoban köpeğini görürsem, onun önünde diz çöküp ağlamalıyım. Korkmazsam eğer ki muhtemelen korkarım, geceyi o ağaçlarla, ağaçların dibinde yatarak geçirmeliyim.

Yusuf bir an önce
yaz beni diyor
sessizliğimi seslendir
İstanbul'da
ben kaldım
Ayla'da Tire'de.

Bana şarap veren
kadını görürsen dedi Yusuf
benden selam söyle ona
eğer yolu düşerse buralara
kapsın gelsin şarabıyla
hep birlikte
kitap kitap içip
susarız doğanın koynunda
yakışır bize susmak
susmanın müziği
eşliğinde yaşamak.

 
Toplam blog
: 650
: 412
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

İzmir.  Aşk ve Şiir. Müzik. Kitap. Varlık ve Sözcükler ve .... ..