Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '13

 
Kategori
Yurtdışı Eğitim
 

Yurt dışındaki Türk çocuklarının eğitim sorunları üzerine öneriler

2012 Temmuz ve Ağustos aylarında Almanya’da gezi amaçlı olarak bulundum. Dost, akraba ve tanıdık ziyaretlerinin yanında, Türklerin yoğun olarak bulunduğu şehirleri görme ve işçi kardeşlerimizle konuşma fırsatlarımız oldu. Birlikte gezdik, oturduk, yemek yiyip, çay içtik. Hepsi bize uzun zamandır görüşemedikleri yakın bir akraba, ...samimi bir dost gibi içten davrandılar. Arabaları ile gezdirdiler, çok değerli zamanlarını bize ayırdılar. Kendilerine yürekten teşekkür ediyorum.
 
Konuşmalarımız, mesleğimiz öğretmenlik olduğu için haliyle en çok “çocukların eğitimi” konuları üzerinde yoğunlaştı. Eğitim üzerindeki konuşmalarımız sonucunda, aşağıdaki sonuçlara vardık, Bunlar;

1) İşçilerimiz, çocuklarının eğitimi konusunda, Türkiye’deki eğitim imkanlarından habersizler. Alman eğitim sistemi eleyici bir sistem olup, öğrenci iken alınan notlara göre bireyleri meslek okullarına veya liselere yönlendirmekte ve yine gösterilen başarı ve notlara göre oradan Meslek Yüksek Okullarına veya Üniversiteye yönlendirmektedir. Dolaysıyla, herkesin her okula gitme, her okulda okuma şansı bulunmamaktadır.

2) Alman okullarında, Alman öğretmenler, Türk çocuklarını, daha ilkokulda iken meslek okullarına, meslek okulları içinde de daha çok bedensel/mekanik yönü ağırlıklı olan mesleklere yönlendirmektedirler.

3) İşçilerimizin büyük bir kısmı, çocuklarının Üniversiteye kapı açacak olan Alman Liselerinde okumak için gerekli bilgi ve yeteneğe sahip olmadığı, dolaysıyla ilkokuldan sonra çırak/meslek okullarına yönelip, kısa yoldan meslek edinip, hayata atılma düşüncesini taşımaktadırlar.

Almanya’daki Türk Çocuklarının Eğitimi Konusunda Neler Yapılabilir?

1) İşçilerimizin çocukları Açık Orta Okul ve Açık Lise olanaklarından yararlandırılarak, (bu arada Türkiye’deki yatılı liselerde yurt dışındaki öğrenciler için kontenjan de ayrılabilir), öğrenciler ailelerinden ayrılmadan ve bulundukları ülkede sınavlara girerek, Açık Orta Okul ve Açık Lise eğitimi görebilirler. Böylece eğitimden kopmadan, okullarını bitirdikleri gibi Türkiye’deki Üniversitelerde öğrencilik hakkını da elde edebilir ve rahatlıkla yüksek öğrenim yapabilirler. Hatta Türkiye’deki Üniversitelerde öğrencilik hakkını elde ettikten sonra, bulundukları ülkelerin Üniversitelerine yatay geçiş yapabilirler. Böylece Alman eğitim sisteminin eleyiciliğinden kurtulmuş olurlar.

2) İşçilerimizin büyük bir kısmı, Türkiye’deki üniversitelerde “yabancı öğrenci kontenjanı” bulunduğundan habersizdirler ve bu “kontenjanlar” ya boş kalmakta, ya dolmamakta, ya da yabancı öğrenciler tarafından doldurulmaktadır. Oysa Türk işçilerinin çocuklarının birçoğu yurt dışı doğumlu olduğundan, o ülkenin vatandaşlığını kazanmış durumdadır. Dolaysıyla, Üniversitelerin yabancı öğrenci kontenjanından yararlanma hakkına sahiptirler. Ayrıca Üniversitelerde yurt dışındaki Türk İşçi Çocukları için özel kontenjanlar ayrılabilir veya yabancı öğrenci kontenjanı içinde özel bir kontenjan ayrılabilir.

3) Bunun için, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurulu (veya sayıları 200’e yaklaşan Üniversiteler), yurt dışında bulunan Türklere ait çeşitli Kültür Dernekleri, topluluklar, vb. ile iletişim kurarak, yurt dışındaki işçilerimizin Orta Okul, Lise ve Üniversite çağındaki çocuklarını eğitebilir. Böylece hem işçi çocuklarımızın eğitim sorunları çözülebilir; hem de -hem farklı ülkelerde okumuş- en az iki dil bilen, geniş bir dünya görüşüne sahip, nitelikli elemanlar yetiştirilebilir. 
 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..