Yürüyen merdivenlerde yürümek!

Nasıl bi psikolojidir anlamam doğrusu. Adam yürüyen merdivenlerde yürüyor! Kadın aynı yerde koşturuyor!

Nedir bu acelen? Hayata çok mu geç kaldın? Her şeyinde çok dakiksin de... Bi bugün mü yayasın?! Herhalde randevularına da çok sadıksındır! E bu kadar telaş ettiğine göre!..

Ve böyle anlamsız panikleri gördükçe, sorarım kendime: Acaba neden yürüyen merdivenler yapılmış?! Ve kimseyi beklemeden, yanıtlarım sorumu: İnsanlar daha az yorulsun diye... Ellerindeki yükleri daha rahat taşıyabilmeleri için...

Anladık. Biliyoruz kardeşim. Millet olarak tez canlıyız. İyi de, o yürüyenlerin arasına, bi de sabit merdivenleri koymuşlar. Tabakhaneye top yetiştireceksen!, çakılı merdivenlerden git. İnsanları ne diye rahatsız ediyorsun? Anlık anlamsız gerilimlere ne gerek var? Eline, ayağına sahip olsana biraz. Sanki attığın o omuz, tüm kayıplarını telafi edecek hayatının!.. Gideceğin yer madem o kadar önemli, böyle kuş gibi çırpınıp duracağına, evden daha erken çıkmayı denesene!

Tevekkeli değil, yıllardır söylenir dururum: Türk’ün aklı peşinden gelir!

Madem olman gerekenden yavaşsın. Yatmadan önce saatini kur. Güne daha erken başla. Sabahları evden, bir yere gideceksen, ofisinden daha çabuk, sallanmadan, eveleyip gevelemeden çık arkadaşım. Zaman planlamayı öğren azıcık.  Kendi gecikmişliğini ne diye aleme fatura ediyorsun?

İtiraf etmeliyim ki, çok nadiren de olsa, ben de yürüyen merdivenlerde yürüyorum. Ama kimseyi rahatsız etmeden... Etrafıma negatif elektrik saçmadan...

İlle de bir yerlere yetişeceksen… Bunu kimsenin huzurunu kaçırmadan yap kardeşim! Dünya senden ibaret değil… Bencilliğin gereği yok!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.