Yüz verdik, astarını istiyorlar!

DTP’li milletvekilleri işi iyice zıvanadan çıkarttılar. Bir talepleri yerine getirilince, hemen yeni bir taleple ortaya çıkıyorlar. DTP’nin Kürtçe yayın ve eğitim hakkı talebi karşılık bulmuştu. Şimdi de dillerine eyalet sistemini doladılar. Türkiye’yi adım adım uçurumun eşiğine itecek taleplerle ortaya çıkıyorlar.

Yakın bir zamana kadar Türkiye’de, bırakın TRT’nin Kürtçe yayın yapmasını, Kürtçe’nin ayrı bir dil olduğu bile kabul edilmiyordu. Şimdi Kürtçe eğitim veren dil kursu açmaları bile mümkün. Kürt kimliğinin devlet tarafından resmen tanınması anlamına gelen bu açılımlar Kürt milliyetçiliği üzerinden siyaset yapan politikacıları tatmin etmemiş gözüküyor.

Türkiye Cumhuriyeti devleti, artık ülkede bir Kürt sorunu olduğunu kabul ediyor ve sorunun çözümü için uğraşıyor. Silahlı kuvvetlerimiz, başbakan ve cumhurbaşkanı geçmişte bu soruna yanlış yaklaşıldığını, ülkede bir Kürt sorunu olduğunu söylüyorlar. Bütün bunlar ülkede demokrasinin ve insan haklarının gelişimi açısından olumlu gelişmeler.

Ancak, buraya kadar!

Türkiye’de artık bir Kürt’ün, kültürünü özgürce yaşayabilmesi konusunda, bir Türk’ten ya da Laz’dan daha az hakkı yoktur. Şu noktadan sonra DTP’nin dile getirdiği federasyon talepleri art niyetlidir.

AKP iktidarı yerel yönetimler yasa tasarısında ortaya koyduğu yenilikler konusunda çok dikkatli olmalıdır. Bu yasa tasarısında yerel yönetimler birer özerk federasyon gibi yetkilerle donatılmış. Tasarıya göre okullar, hastaneler ve mülki idare belediyelere geçiyor.

Bu tam da DTP’nin federasyon taleplerine uygun bir düzenleme olacaktır. Üniter yapıya zarar vermesi muhtemel bu yasa değişiklikleri engellenmelidir. Belediyelerin ekonomik yapısını güçlendirmek ve belki bazı sosyal faaliyet amaçlı kurumları belediyelere devretmek faydalı olabilir ancak, diğer kurumların belediyelere devredilmesi tehlikeli sonuçlar doğurur.

İmralı tayfası AKP’nin atmayı düşündüğü bu adımlardan cesaret alıyor. DTP milletvekilleri, Almanya’da Berlin Eyalet Meclisinde düzenlenen bir panelde “Kürtlerin talepleri karşılanmazsa Türkiye bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir” demişler. Türkiye Cumhuriyeti’ni açıkça tehdit etmektedirler. DTP milletvekili Sabahat Tuncel’in “Kürtlerin talepleri” sözünden kastettiği ise DTP’nin federasyon istemidir.

Tuncel “ Taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda, 20 milyon Kürt başka çareler arar, dünya değişiyor, Ortadoğu değişiyor” şeklinde konuşması çok vahimdir. Sabahat Hanım çözümü Ankara’da aradıklarını, ancak talepleri karşılanmaz ise çareyi K.Irak’a katılmakta bulacaklarını ima ediyor.

DTP’lileri cesaretlendiren AKP’nin hazırlığını yaptığı Güneydoğu’dan oy toplama amaçlı düzenlemeler ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye dayattığı Güneydoğu politikalarıdır. AKP ve DTP bu yaklaşımlarından derhal vazgeçmelidirler. Aksi takdirde her iki parti de kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklardır.