Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '21

 
Kategori
Felsefe
 

Zamanda yolculuk?

En'âm 59, Hûd 123, Zümer 63, Neml 65, Cin 26,27-28, Âl-i İmrân 179

 

Kehf 9’dan 26’ya kadar

 

Bu analiz, yukarıdaki ayetlerden ilham alınarak hazırlanmıştır. (Hiç şüphesiz en doğrusunu Allah bilir)

 

ZAMANDA YOLCULUĞUN İMKANSIZ OLMASI (Örnek paradokslar) 

8 saat uyuyan bir insan uyandıktan 8 saat sonraki geleceğe yolculuk yapar. Uykuda iken bilinç yani akıl kapanır. Bu 8 saat süresince Dünya’da olup bitenlerden habersizdir.

Ameliyat sırasında anesteziye maruz kalan kişi tıpkı uyku halinde olduğu gibi bilinci kapanır. Örneğin bir kişi 12 saat boyunca ameliyatta olsun. Ameliyat bittikten sonra bu zaman süreci kişiye birkaç saniye gibi ya da bir anlık gibi gelecektir. Yani bilincinin kapanmasıyla açılması bir anlıktır.

Bir kişi Televizyon’da yayınlanacak olan bir filmi beraber izlemek için arkadaşını evine davet etsin. Misafir olarak gelecek olan kişi davet edildiği eve bisikletle gitse filmin yalnızca belli bir kısmını izleyebilecektir. Yürüyerek gitse filmin son sahnelerini izleyebilecek ancak filmin çoğu sahnesini de kaçıracaktır. Şayet bu kişi ışık hızıyla anında gitse filmin tamamını arkadaşıyla beraber izleyebilecektir. (Tahminler iki ev arasındaki mesafeye göre değişebilir)

İki kişinin kavda edeceğini duyan üçüncü kişi yardım için polisi arasın. Polis olay yerine yürüyerek gitse kavgaya müdahalede bulunamayacaktır. Eğer ışık hızıyla anında orada olursa kavgayı kimin kazanacağını, kimin öleceğini veya kimin katil olacağını rapor edemeyecektir. Şayet geç giderse kimin katil olacağını kimin öleceğini o zaman rapor edebilecektir. (Tahminler ev ve karakol arasındaki mesafeye göre değişebilir)

Ay’ın üzerinde ev inşa edip orada yaşayan bir kişi Dünya’daki arkadaşını misafirliğe davet etsin. Bu kişi Ay yolculuğuna başlasın. Diyelim ki yolculuk 1 ay sürdü. Bu kişi Ay’daki arkadaşının 1 ayda yaşadığı hayatına şahit olamayacaktır. 1 ay sonraki hayatına şahit olabilecektir. Şayet anında orada olursa o şahit olamadığı 1 ayı arkadaşıyla birlikte geçirebilecektir.

20 yaşındaki bir kişi bilinç kapatıcı ilaç kullansın. Daha sonra ayna karşısına geçsin. Kişinin yakınları 50 yıl boyunca bu ilacı vermeye davet etsin. Tam 50 yıl sonra ilaç verilmesi kesilsin ve ayna karşısına tekrar getirilsin. Bilinci kapanması ile açılması bir anlık gibi olacaktır. 20 yaşındaki kişi kendini bir anda 70 yaşında yaşlanmış olarak görecektir. Aynı zamanda Dünya hayatında kaybettiği 50 yıla da şahit olamayacaktır. (Bazı kimyasallar uyku hali vermeden de bilinç kaybı yaşatabilir. Bu esnada kişi normal hayatına devam edebilir ancak bilinç olmadığı için irade sahibi olamaz)

Bir kişi Dünya’dan uzaya ışık hızıyla yolculuğa çıksın. Işığın 1 saniyede aldığı yol yaklaşık 300.000 km’dir. Bu kişi 60 saniye boyunca yolculuğa devam etsin. 60 saniye sonra geri dönsün. Bu yolculuk 120 saniye sürmüş olacaktır. Toplamda 36 milyon km yol kat etmiş olacaktır. Aynı zamanda Dünya’daki hayattan 120 saniye kaybetmiş olur. Bu yolculuğa tanık olan insanlar ile bu yolculuğa çıkan kişi 120 saniyeden ne bir ileri ne bir geri; zamandan hiçbir şey kaybetmeyecektir. Yani zamanda yolculuk gerçekleşmemiş olacaktır. Hız farkından dolayı Dünya’daki insanlar maddelerin hareketliliğini gözlemleyebilirken, ışık hızıyla seyahat eden kişi ise maddedeki hareketliliği Dünya’daki insanlardan daha yavaş gözlemleyebilecektir. 

Bir kişi tıpkı Güneş’in ve Ay’ın Dünya etrafında dönmesi gibi ışık hızının 60 katı yani saniyede 18 milyon km hızla tur atsın. 1 salisede Dünya etrafındaki turunu tamamlamış olacaktır. Dünya etrafında dönerken o an kamera kaydı da yapsın. Bu durumda Dünya tıpkı bir video filmin durdurulması gibi donacaktır. Yani Dünya hayatındaki tüm hareketlilik durmuş olacaktır. Dünya’daki insanlar tarafından bu kişi hızdan dolayı görünemeyecektir. Bu kişi örneğin 40 saniye sonra Dünya’ya geri dönsün. Dünya hayatının 40 saniye sonraki geleceğine yolculuk etmiş olacaktır. Dünya’daki insanlar da bu kişinin 40 saniye yolculuk yaptığını bilecektir. Ne fazla ne az.

Zaman kişinin bilinç yapısına göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin bir öğrenci sevmediği derse girdiğinde 40 dakikalık zaman ona hiç geçmeyecektir. Şayet sevdiği ders olursa zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyecektir. Bir kişi çay demlemek için demliğe su koyup başında beklerse bu süre zarfında zamanın ağır geçtiğini hissedecektir. Bir kişi sevdiği insanla zamanın çabuk geçmesini istemez ancak zaman bu kişi için çok çabuk ilerleyecektir. Eğer sevmediği bir insanla zamanın çabuk geçmesini istese de zaman onun için çok daha ağır ilerleyecektir.

Zaman, bilinç (akıl) gibi maddesel olmayan bir olgudur. Maddeyi oluşturan atomlar aynı hareketlilikle devam etmesine rağmen bilinç yapısına göre zaman farklı algılanabilmektedir. Evren’deki tüm atomlarda aynı şekildedir. Zaman, madde ve bilinç ilişkisinin matematiksel terimlerle açıklanabilmesi imkansızdır. Madde atomlardan oluşurken zaman ve bilinç maddesel değildir. Maddenin ışık hızına ulaşması zaman kavramına etki etmeyecektir.  

Maddeyi ışık hızına ulaştırdığımızda hızın şiddetine göre zamanda ileri ya da geri yolculuk etmek gibi bir durumda söz konusu da olmayacaktır. Yani madde isterse ışık hızının milyar katı kadar da hızlı ilerlese Evren’deki tüm atomlar bundan etkilenmeyecektir.

Zamanda ileri ya da geri gidebilmek için tüm Evren’deki atomların algoritmasına müdahale etmemiz gerekir. Böyle bir şeyin mümkün olamayacağı varsayılırsa maddenin hız yaparak zamanda yolculuk yapabilmesi de imkansızdır.

Örneğin YouTube’a bir doğum günü videosu yüklensin. Videonun başında sürpriz hediyelerin olacağı söylensin. Videonun süresi diyelim ki 1 saat olsun. İzleyen kişi isterse videoyu ileri alabilir veyahut bekleyebilir. Videonun 45’nci dakikası hediyelerin verildiği süre olsun. Kişi isterse 1 saniyede 45’nci dakikaya geçebilir. Böylece verilen hediyeleri 45 dakika beklemeden 1 saniyede öğrenmiş olur.

Bu örnek üzerinden şu paradoksu çıkarabiliriz; Eğer ki bizler tüm Evren’deki atomların algoritmasına müdahale edebilseydik bulunduğumuz andan itibaren zamanı örneğin 9 saat sonrasına alabilirdik. Tüm atomlar her saniye ya da her salise hatta salisenin milyonda biri kadar sürekli hareket halindedir. Sadece atomlar değil, enerji veya bilmediğimiz daha birçok şey sürekli hareket halindedir.

Hızımız ne kadar fazla olursa maddedeki hareketlilikte o derece yavaş olur. Hızımız yavaş olursa atomlardaki hareketlilik daha hızlı olacaktır. Tüm atomların her saniyede yaptığı tüm hareketleri bilmediğimiz için 1 saniye sonraki hareketlerini de hesaplayabilmemiz imkansızdır. Tüm atomların her saniye bıraktığı çöpü de bilemediğimiz için 1 saniye önceki zamana da geri dönmemiz mümkün değildir.

Eğer ışık hızından çok daha fazla hıza ulaşabilirsek ışığın parçacıklarını çok yavaş hareket ettiğini görebiliriz. Bu durumda madde ve atomların neredeyse hiç hareket etmediğini de gözlemleyebiliriz. Işık hızından çok daha fazla hıza ulaşsakta, normal hızda ilerlesekte 1 saniyelik zaman algısını yine aynı hissederiz fakat ışık parçacıkları veya maddedeki atom hareketleri yaptığımız hıza göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin bu hıza iki kişi aynı anda ulaşsın diyelim; toplam bu yolculuk 2 dakika sürsün. Kişilerden biri bu 2 dakikanın çabuk geçmesini isterken diğer kişi ise hiç bitmesini istemesin. İki kişiden biri bu deneyi severek yaparken diğeri sevmeyerek yapsın. Aynı hızda olmalarına rağmen severek yapan kişinin bilincinde zaman çok çabuk ilerlerken, isteksiz yapan kişinin bilincinde ise zaman çok ağır ilerleyecektir. Bu durumda anlaşılıyor ki zaman hıza göre değil bilinç yapısına göre şekilleniyor. Yaptığımız hız hiçbir zaman Evren’deki atomları etkilemeyecektir. Evren’deki tüm atomların bir sonraki hareketliliği zaman ilerlemesidir. Atomların bir önceki hareketi ise geçmiş zamandır. Buna müdahale edebilmek imkansızdır.

Müthiş bir hıza ulaşarak tüm Evren’in video kaydının durdurulması gibi donduğunu da gözlemleyebiliriz ancak ulaştığımız hız Evren’deki hareketliliği etkilemeyecektir.

Mesela Evren’deki tüm atomları dondurduk diyelim. Hiçbir hareketlilik olmasın. Bilincimiz yine zaman algısını kaybetmeyecektir. Müthiş bir hıza da ulaşsak hızımızdan dolayı Evren’deki hareketlilik yine donmuş olarak gözükecektir. Bilinç ve zaman madde olmadığı için bilincimiz maddeye göre zamanı algılamaz; bilincimizden gelen duygu ve düşüncelerin iyi ve kötü olmasına göre algılar. İstekli ya da isteksiz yapılan her işte zaman aynı ölçüde algılanmaz. İyi duygular ile kötü duyguların bilincimizde etki edeceği zaman algısı aynı değildir. Bilincin madde olmaması gibi duygu, düşünce, hayal gibi kavramlarda madde değildir.

Bu örnekler bize gösteriyor ki bilinç yani akıl matematiksel terimlerle açıklanamaz. Maddeyi matematiksel olarak açıklayabiliriz ancak aklı asla. Çünkü akıl Allah’ın Ruh üflemesidir. Aynı zamanda akıl sonsuz büyüklüğü ve sonsuz küçüklüğü içine alabilmektedir. Sonsuz bir terimde matematik geçersizdir.

Bilinç kaybı ile yalnızca geleceğe yolculuk yapabiliriz geçmişe değil. İster 1 asır uyuyalım ister 1 ay. Bilincimizin kapanmasıyla açılması bir anlık olacaktır. Bilincimizin kapalı olmasıyla zaman kavramının bilincimizde işleyebilmesi mümkün olmadığı için uyandığımızda uyuduğumuz kadar zamanda geleceğe yolculuk yapmış oluruz. Bilincimiz açık iken tüm atomlara hükmedemeyeceğimiz için ne geri ne ileri asla yolculuk yapamayız. Çünkü bilincimiz yani aklımız madde değildir. Bilincimizin kapalı olduğu esnada ne maddeyi ne enerjiyi nede zamanı algılayamıyoruz. Zaman madde ile iç içedir ancak madde değildir. Zamanı bilincimizin düşünce yetisine göre algılarız. Örneğin demlikteki suyun kaynamasını bekleyen kişi ile beklemeyen kişinin bilincinde algıladığı zaman aynı oranda işlemeyecektir. Uyuyan ve uyumayan insanın bilincindeki zaman algısı da aynı değildir. Sevdiği insanla vakit geçiren ile sevmediği insanla vakit geçiren insanın bilincindeki zaman algısı farklı ilerler. 50 yıl uyuyan insanın bilinci ile bu insanın uyanmasını 50 yıl bekleyen insanın bilincindeki zaman algısı da aynı değildir. 50 yıl uyuyan insanın bilincinde zaman yok olacağı için 50 yıl sonra uyandıktan sonra bu 50 yıl geçen zamanı bilincinde hiç hissetmeyecektir.

Zamanın hızlı veya yavaş algılanmasını sağlamak; bilincimizi nasıl kullanacağımıza bağlıdır. Demlikteki suyun kaynamasını bekleyerek zamanın çok ağır ilerlemesini sağlayabiliriz. Veya evde diğer işlerle meşgul olup demliğin çok kısa süre içinde kaynamasını sağlayabiliriz; böylece zamanın çok hızlı akmasını da sağlayabiliriz. İster zamanı yavaşlatalım ister hızlandıralım ama atomlar hep aynı oranda hareketliliğine devam edecektir. Atomların hareketliliğini bilincimizi veya maddeyi hızlandırarak ne yavaşlatabiliriz nede hızlandırabiliriz. Zamana bilincimizi kullanarak müdahale edebiliriz ancak atomlara asla. Bu durum, zamanın ve bilincimizin ne madde nede enerji olmadığını kanıtlar niteliktedir.

Hız yaparak anı (olayı) yakalayabiliriz. Yavaş hareket ederek anı (olayı) kaybederiz. Evren’de ne kadar hız yaparsak yapalım tüm atomların hareketliliğinde en ufak bir değişiklik olmayacaktır. Atomlar normal hareketlerine devam edecektir. Hız yaparak bir olayı ya durdurabiliriz veya olduğumuz yerde durarak bir olayı kaçırabiliriz ancak zamanda yolculuk yapamayız. Zamanda yolculuğu yalnızca bilinç kaybı ile ancak geleceğe yapabiliriz. Kullandığımız hız hiçbir atoma etki etmeyecektir.

1 saniyede Evren’de sayısızca atom ait olduğu algoritmaya göre hareket eder. 1 saniyenin milyonda 1’i kadar da olsa yine hareket halindedirler. Atomların bir önceki hareketi ile bir sonraki hareketi aynı zamanda öncesi ve sonrası arasındaki anlık hareketi o kadar hızlıdır ki bunu bildiğimiz matematik ile hesaplayabilmemiz kesinlikle imkânsız olduğu için kendimizi ışık hızına ulaştırsak bile atomların bu hareketliliğine müdahale edebilmemiz olanaksızdır. Maddenin önceki, anlık ve sonraki hareketlerini aynı zamanda bu hareketliliğin hızını idrak edebilmemiz imkansızdır.

Biz insanoğlu olarak kendi vücudumuzdaki tüm atomlara, hücrelere ve bizi oluşturan tüm parçalara hükmedemiyor iken, hız yaparak Evren’deki tüm atomları önceki haline veya sonraki haline getirmemiz de söz konusu bile olamaz.

Gaybı yalnızca Allah bilir. Gizlisini kimseye açmaz. Ancak diledikleri müstesna. Fakat Allah’ın izniyle gaybı bilmesi zamanda yolculuk yapabileceği anlamına gelmez.

Bizler tek bir atomun algoritmasını daha çözemez iken hız yaparak Evren’deki tüm atomlara müdahale edebilmemiz sadece hayalle sınırlıdır.

Evet, zamanda yolculuk yapabilmek mümkündür. Şayet atomlara hükmedebilirsek. Her şeye hükmeden Allah’tır ve bizler O’nun hükmüne ortak olamadığımız gibi Allah’ta hükmünde kimseyi ortak etmemektedir.

 
Toplam blog
: 4
: 69
Kayıt tarihi
: 24.07.20
 
 

Alfabelerin Sırrı & Gunexmaa Şifreleme Teknikleri adlı kitabım ile Gunexmaa Kriptografi Algoritması..