Zenginin malı, züğürdün çenesi...

Sevgili futbolsever arkadaşlarım, sevgili Fenersev(mez)erler, (Burada sevgili Madamex' e özendim.) vallahi billahi reyting kaygım yok. Futbol yazmayacağım artık, laf - söz oluyor, dedim. Ama olmuyor, yazılanları okudukça doluyorum. Yorum yazsam sayfa dolacak ya da yorum yayınlanmayacak. Hem gündemde şunlar bunlar var deniliyor, hem de Roberto Carlos' un imza töreni eleştiriliyor, üstelik kaç gündür blogları boy boy resimleri süslüyor.

İmza töreni bile Türkiye'de ilk oldu. Güzel de oldu. Futbol sadece sahada 11 kişinin(rakiple 22) oynadığı oyun değil ki, gösteri amaçlı yapılan ve gelir elde edilen bir iş. (Showbusiness) Milyonları ilgilendiren bir pazar. Kimi kaymağını yer, kimi avcunu bile yalayamaz, miskin miskin bakar. Transferler jet hızıyla yapılıyor. Fenerliler terk-i diyar eyliyor. Yerleri boş kalacak değil ya, boşluk mutlaka doldurulur; bu bir fizik kanunu. Biri gelir, biri gider. Yeter ki paradan haber ver! (Sırada Ronaldo ya da Adriano varmış. Adriano daha iyi)

Ben geçen yıl Tümer Metin'nin gelişine çok şaşırmıştım. Fenerbahçe'ye gelecek en son kişiydi. Beşiktaş'ın (Ben saygımdan büyük harf kullandım. Bazıları bilerek küçük harf ve eksik yazıyorlar Fenerbahçe'yi) gözbebeği. Hele o maçta Sergen ile Cordoba'ya yaptıklarından sonra. Ama geldi, biz bağrımıza bastık. Kırkyıllık Fenerli gibi. Tuncay gitti. İyi de etti. Zaten sadece koşuyordu sahada. Kontrolsüz güçtü aslında... Arasıra attıkları denk geliyordu. Kazandırdığı kadar kaybettirdiği de oldu camiaya. Cezaları, kartları, panoları tekmelemeleri de cabası. Ama yine sevdik evladımızı. Yolu açık olsun, umduğunu fazlasıyla bulsun!

Rüştü bile gittikten sonra futbolcuların takıma ne kadar ait olup olmadıkları artık hep tartışılır. Demek ki en fazla 7-8 yıl.Roberto Carlos yine fark atıyor bakın....11 yıldır başka bir ülkenin takımında. Ve 1, 5 yıl önce bir söz verdim diye başka teklifleri geri çeviriyor. İstikrarlı adam. Bizim kaleci de imzayı attığı halde üç kuruş fazla verene gidiyor. (Zaten önceden de onlara aynısını yapmışmış.) Rüştü'ye de sevindim. En azından rakip takımın kalesinde tanıdık birisi olacak. Bu bizim futbolcular için ballı börek... Rüştü'nün zaaflarını öğrenmişlerdir yıllardır. Ben Rüştü'yü Barcelona'ya gittiğinde silmiştim zaten. Nitekim yapamadı ve döndü. Her yerde bizdeki gibi poh pohlanacağını sanıyorlar, bizim yıldızlar ve hayal kırıklığı yaşayarak geri dönüyorlar. Gittikleri gibi dönecekler elbet bir gün!

Eee hepsine sevinmedik tabii ki. Mehmet Yozgatlı'ya üzüldüm. Güzel oyuncuydu her yönden. Ama Beşiktaş'ta yedek bekleyecek bakın görün. Çünkü ihtiyaç değil, forma satsın diye almışlardır. Hem Mehmet narin, kibar birisi...Orada içine kapanır gider. Nasıl forma şansı bulacak kurtlar sofrasında? Nobre örneği önünde dururken hem de neden gitti bilinmez. Oynarsa iyi, geçen yıl izleyemediğimiz Mehmet'i bol bol izleriz. Hepsi birden sahada olursa ne güzel 6 Fenerli, 6 yabancı statüsü gibi. Eminim onlarda yabancı statüsünde kalacaklar her zaman... Bakalım Çarşı ne diyecek pankartlarda? Onların bağrını açması ve bağrına basması biraz zaman ister...Serkan'ı da unutmayalım, dinamoydu, ama Zico'nun gözüne giremedi bir türlü.

Hadi bugünlük bu kadar yeter!

Resimde bugün E-maille geldi bana...

Nirvanaya ulaşmış bir Fener yazısı, siz de görün istedim -:))

Bomba transferleri hala bekliyoruz! Bombalar elde patlayacak neredeyse!

Kalın sağlıcakla...Mutlukalın!