- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Zeytin Ağacının elemli bir günü........
Ben ikiz kardeşimle birlikte bir bahçede yaşıyorum çok küçük yaşından beri. Yaşadığım bahçede benden başka bir çok ağaç var. Bahçemiz bir Ada'da. Geçenlerde herkes uyuduktan sonar bahçedeki ağaç arkadaşlarımla sohbet ediyorduk. Şaşırmayın, Biz ağaçlar da aramızda sohbet ederiz. Siz bizi duymazsınız. İnsanlar uyuduktan sonar dertleşir, anlatırız durmadan. Siz bizi aramızda konuşmaz zannediyorsunuz ama yanılıyorsunuz.
İşte gene bir gece sohbetinde benden daha büyük bir Akasya ağbim yaşamını anlattığını, bahçe annemin de bu öyküyü MB de sizlerle paylaştığını anlattı.Bahçe annem çok iyi bir kadın, ben de öykümü yazayım benimkini de sizlerler paylaşsın istedim.
Ben bu bahçeye ikiz kardeşimle geldiğimde çok küçüktüm. Bahçe annemin tanıdığı bir yaşlı amca getirdi bizi. Anneme 'Zeytin ağacı bahçenin mobilyasıdır. Her bahçede bulunması gerek 'dedi ve ikiz kardeşimle beni karşılıklı olarak dikti kendi elleri ile,
Biz o günden sonra hızla büyüdük. Benim bir yanımda kayısı ağacı, diğer yanımda fıstık çamı var. Tam karşımdaki kardeşimin ise bir yanında vişne, diğer yanında limon çamı var. Çamlar o denli hızlı büyüyor ki bizi gölgelemeye başladılar. Ama durumu farkeden ve bizim güneşsiz kalmamıza gönlü razı olmayan annem bahçıvan ağbiye söylüyordu geçen gün. Sonbaharda çamların dallarını biraz kısaltalım diye.
Zeytin ağacının ne denli faydalı ve asil bir ağaç olduğunu ben bu bahçede öğrendim.Hatta barışı da simgelediğini. 'Zeytin dalı Uzatmak'diye bir deyim bile var. Diğer ağaçlar bana öylesine saygılı ve güzel davranıyorlar ki ,
Zeytinin meyve olarak da ne kadar faydalı olduğunu, ayrıca bu meyveden zeytinyağı ve sabun imal edildiğini de biliyorum artık. Ülkemin dünyada en fazla zeytin üreten üçüncü ülke olduğunu, zeytinyağının sağlığa en yararlı yağ olduğunu da öğrendim.
Ben böyle mutlu, huzurlu bahçemde yaşarken dün bahçe annemle babamın konuşmaları ile birden eleme kapıldım. Dün sabah annemle babam kahvaltı ediyorlardı benim altımdaki masada. Ülkemdeki zeytin ağaçlarının büyük tehlikede olduğunu, alınan yeni bir karar gereği zeytinliklerin belli bir ölçünün altında olanlarının kesilip imara açılacağını duydum o konuşmalarda. Bu kararların Ülkede zeytinciliği bitireceği ve bu kadar yararlı bir ürünün sonu olacağını öğrendim .
Bu konuşmalar beni çok üzdü. Zeytin gibi çok faydalı bir bitkinin üretiminin bu denli bilinçsiz bir kararla tehlikeye atılması bütün mutluluğumu engelledi. Gece diğer ağaç arkadaşlarıma anlattım bu hazin kararı. Bahçedeki Akasya, Çam, Vişne, Kayısı, Ayva ağaçları hep ağladı için için. Ama en çok aramızda en yaşlı ve en heybetli olan Himalaya Sediri ağbeyimiz ağladı. Ben onun bu kadar üzüldüğünü ilk defa gördüm.
Umarım büyüklerim bu hatalı karardan hemen cayarlar ve biz zeytinler gene ülkemize güzel ve faydalı ürünler vermeye, dünyaya barış dağıtmaya devam ederiz.