Zincir kopuk

Akıllının biri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için, “İkinci Peygamber” yakıştırması yapmış. MHP li, eski Sağlık bakanı, Osman Durmuş, bu yakıştırmayı, meclis kürsüsüne taşıyınca, kavga çıktı. Niye çıktı, anlayamadım. Padişahlık yakıştırmalarına ses çıkarmayanlar, Peygamberliği istemediler. Başbakan, çıktı, dedi ki: “ Dinimize göre, peygamberlik zinciri bitmiştir.” Bir zamanlar, “amacıma ulaşmak için, papaz cüppesi bile giyerim, ”diyen kimdi?

Toplumun liderliğine soyunmuş iseniz, suya yazı yazamazsınız. Söyledikleriniz, atmosferde dolaşır, bir gün karşınıza çıkar. İki defa düşünüp, bir defa konuşacaksınız. Dini, sermaye yapmayacaksınız. Milli görüşün lideri, 20 km.lik yolda, dört defa Cuma namazı kılmıştı.

Bana göre, enerjisini, mesir macunundan alan, Bülent Arınç, Meclisteki kavganın suçunu, Oturumu yöneten, başkan vekili CHP li, Güldal Mumcu ya yüklemiş. Bir ara, Mumcunun odasında, kozmik araştırma yapan, Arınç, vermiş, veriştirmiş. Daha sonra, dayanamamış, bir de, basın toplantısı düzenlemiş. Başbakan, her şeyin sorumlusu olarak, 1923 den bu yana, CHP yi ve Baykalı eleştiriyor ya, AKP nin, ikinci adamı olmaya aday olan Arınç da, onu izliyor. Meclisteki kavganın sorumlusu da CHP. Atatürk, CHP yi kurmasaydı, bunlar olmayacaktı. Dolayısı ile, Atatürk de, bu kavganın sorumluları arasında, Laik cumhuriyeti kurup, halifeliği kaldırmasaydı, bunlar olmayacaktı.

Başbakan, tekel işçilerini düşman ilan etti ve bir ay süre tanıdı. Bir ay sonra, tekel işçisi yola gelmez ise, büyük taarruz ile püskürtülüp, bu kez süs havuzuna değil, mogan gölüne dökülecekler. Kurtuluşları yok. Başbakan, kasayı soydurtmayacak. PKK dan elde edilen C4 ler, tersine çevrilip, 4C yapılacak ve Tekel işçisi, bitirilecek. Ya bitecek, ya bitecek. Kasa delinmeyecek.

Meclisteki kavganın gazileri AKP li olunca, iş yine Bülent Arınça kaldı. Memleket ten getirttiği, mesir macunlarını, yandaşlara dağıtıp, bir dahaki oturuma, dopingli çıkmaları sağlanacak. Ufak bir kavgada, kırık, çıkık ile uğraşmak olur mu?

Birde GATA var. Başbakanın eşini almayan ve ağlatan, GATA. Nasıl almaz, ne hakla almaz. Hastane değil mi? Devletin GATASI olur mu? Öbür hastanelere, sarıklısı, takkelisi, takunyalısı, terliklisi giriyor da, GATAYA nasıl giremiyor. Çoğulcu demokrasilerde, böyle yamukluklar olur mu? Hükümet, kurumlara ait hastaneleri, nasıl normal hastanelere çevirdiyse, GATAYI da normalleştirmesini bilir. Meclise verilecek bir kanun tasarısı ile, GATAYI özelleştirip Araplara satabilirler. İşte o zaman, gatayı, gutayı görürler. Kozmik odaya giren hükümet, GATAYA mı giremeyecek. Hodri meydan.