- Kategori
- Şiir
Zor geliyor
YAŞIM VE DURUMUM NE OLURSA OLSUN, UZANMAK ÇİMLERE!.(Resim internetten alınmıştır)
Anlatmak zor geliyor, çünkü dinlemiyorsun.
Doğrusu duymak istediğini söylemediğim için de kızıyorsun.
Ben, kızaran yapraklara bakıp mest olurken doğanın ihtişamıyla.
Sen manasız ve komik buluyorsun. Garip, aynı değil miyiz artık?
Dönüyorum çeyrek asır geriye, hoş bir bulut üstünde bir seni isterdi gönlüm yanımda.
Bütünlerken fikirlerimiz bedenlerle perçinlenen sevginin hazzını, tanımıştı kaldırımlar bizi tüm sahil boyu.
Saatler boyu yürüyüşler ve hoş sohbetler.
İçim içime sığmazdı yanımda beni anlayan bir aşık ve bir dost.
Beklenemezdi daha fazlası kendi adıma şans çarkından.
Çok da şanslıydım bakınca çevreme seninle.
Bütünlük bozuluyor mu? Bozuldu mu?
Anlayamıyorum yaşamın kattıklarına direnirken sen kendi adına.
Direnmeden önüme geleni yaşamak, payıma düşenle yetinmeyip iyisini hak etmek istiyorum. Çok da çalışıp.
Düşüncelerin tam da ortasında ani bir ok fırlatıp dağıtırken sen bende kalanları, tanımakta zorlanıyorum seni.
Yola çıktığım aşık ve dost düşman sathına geçmek üzere, çabalarım da kifayetsiz aynı dili konuşmuyoruz nafile.
En basitinden bir mutluluk istiyorum.
Uzanmak çimlere yanımda yine seninle.
Bulutlara bakıp hayaller kurmak.
Ama buda saçma sana göre çocukça.
İşte sorunun kaynağı da burada.
Ben çocuk kalmaya karar verdim.
Hesaplamayacağım hayatın götürdüklerini, hep geleceğe dönük dursun istiyorum yüzüm.
Büyümekle bana katılanları; kadın, anne ve eş.
Duygu olmaları gerekirken görev olarak verildikleri halleri ile reddediyorum.
Çocuktan olmaz ne anne, ne kadın ve nede eş. Ben mi, çimlerin üzerinde uzanmış bulutlara bakıyorum hala...