Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '14

 
Kategori
Söyleşi
 

''Ellerim Sen kokuyor Sevgili'' Kitabının Şairi Bakican ile röportaj

''Ellerim Sen kokuyor Sevgili'' Kitabının Şairi Bakican ile röportaj
 

1. Sohbetimize başlamadan önce sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Baki Evkaralı?

1979 yılında Denizli’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Serinhisar ilçesinde tamamladıktan sonra Niğde Üniversitesi ve Abant İzzet Baysal Üniversitesini bitirerek lisans eğitimini tamamladı.

İlk tiyatro eserini, ilkokul son sınıftayken, “Aşçı aranıyor” adında yazarak, arkadaşlarıyla sergiledi. Ortaokul yıllarında edebiyat öğretmeni Çiğdem Olcay Kıyak’ın yüreklendirmesiyle yazmaya başlayan şair, yine aynı yıllarda tiyatroya adım atarak oyunlar sergiledi. Mezun olduktan sonra okulundaki çocuklara tiyatroyu sevdirmek adına skeçler yazıp, yönetti.

2003 yılında üniversite yıllarında 12 kişilik tiyatro grubu kurup, yine aynı kadro ile birlikte okul yararına ve engelli vatandaşlarımıza destek olabilmek adına tiyatro gösterileri, şiir dinletileri düzenledi.

2003 yılında, Ayşe Candan Tunç vesile ile İz Edebiyat ismindeki internet sitesiyle tanıştı, “Kaçak” adlı denemesiyle o dönem 10.000 üyesi olan bir sitede en çok okunan yazarlar arasına girerek İz Edebiyat yıllığında, 2003 yılında Radyo 7 Program yapımcısı Erkan Koç yönetiminde yapılan Türkiye genelinde Sevgi Pınarı Şiir ve Öykü kitabında “Bende gelirim” ismindeki şiirle 4. Olarak mansiyon ödülüne layık görülüp kitapta yer aldı.

2003 yılında bitirme tezi olarak ortaya koyduğu 5 farklı anket tekniğinin kullanıldığı, Yrd. Doç. Ayhan Ural danışmanlığında olan “İletişim Sürecinde Beden Dilinin Etkinliğine İlişkin Uygulamalı Bir Araştırma” adındaki çalışması, birçok üniversitenin literatüründe kaynak çalışma olarak yer almasının yanında, yönetici adaylarına bu konuda eğitimler verdi.

2007 yılında kendi yazıp oynadığı “Nakaratlar ve Kafiyeler” adında ilk kısa metraj filmini çekti.

2009 Yılında “Kod adı: Gökhan” ismindeki uzun metraj film çalışması yarım kaldı.

2010 yılında “Edebiyat dünyası şair ve yazarlar antolojisi”nde yer alarak Denizli’yi temsil etti.

2011 yılında “Aşka dair” adlı şiir kitabında yer alarak sesiyle can verdi.

2011 yılında bir şair dostunun şiir kitabının CD çalışmasında şiirlerini yorumladı, sesiyle can verdi.

2012 yılında 800’e yakın şiir seslendirmesi ve görme engelli çocuklar için tiyatral bir şekilde öykülere ses olan şairin, çalışmaları birçok sosyal paylaşım sitesinde yayınlandı.

2013 yılında “Köprü” isimli antolojisinde yer aldı.

2013 yılında yılında “Türk Şairleri Antolojisi”nde yer aldı.

Şiir dergilerinde şiirleri yayınlanmaya devam eden şairin tek hayali, kimsesiz bir çocuk yararına bir şiir kitabı çıkararak her kitapta bir kimsesiz çocuğa eğitiminde destek olmaktı ve 2013 yılında bu çalışmasını sosyal sorumluluk projesine dönüştürerek “Ellerim Sen Kokuyor Sevgili” isimli kitabını yayınlayarak gerçekleştirdi. İkinci kitabım “Seccadem, Aşkım ve Ben” Mayıs ayında çıktı.

Basıma hazır 1 roman, 1 senaryo, 3 deneme ve 3 şiir kitabı taslağı hazır olan çalışmalarını hayata geçirmek ümidiyle yaşamaktayım.

Şu an Beden Dili eğitimlerini kurumsal olarak vermekte, Sosyal Medya Uzmanlığı ve Yaşam koçluğu, şifa terapileri üzerinde danışmanlık yapmaktayım.

Sahibi olduğum sitelerim;

http://www.bakican.com

http://www.facebook.com/bakican

2. Yazmak sizin için neyi ifade ediyor?

Nefes almak ve yaşamaktır benim için.

3.Sizce kitap yazmaya karar vermek için çok okumak gerekiyor mu? Yoksa doğuştan gelen bir yetenek mi?

Her ne kadar doğuştan gelen bir yetenek olduğunu düşünsem de okumak her daim gerekli, yazmak nefes almak ise okumak yaşamı sağlayan havadır. İnsanın okumadan yazmaya kalkışması aslında kendini yüksekten bırakmasıyla aynı bana göre.

4. Bir yazar olarak okuyuculardan beklentileriniz nelerdir?

Ben cami yaptıramadım, ben okul da yaptıramadım, ben çeşme de yaptıramadım ama elimdeki kalemin bana rabbim tarafından verilen kelamın sadakasını onun bir başka ruhu için faydalı olarak onurlu bir hayat içinde dürüstçe, doğru olarak yaşamaya çalışıp kalemimle ona hizmet etmeye çalıştım. Bu noktada ben kimsesiz çocuklara şiirlerimi vakfettim, sosyal sorumluluk projeleriyle okumak isteyen çocuklar için mücadele ediyorum. Çünkü ben kömür taşıyarak iki üniversite bitirdim. Yokluğu bilirim. Devamlılığın sağlanabilmesi için de okurların en azından yazarıyla bir yol alması gerektiğini düşünüyorum.

Okurumdan tek beklediğimse yanımda olduğunu görmektir.

5. Şiir yazmaya nasıl başladınız?

Ortaokul dönemimde Edebiyat öğretmenimin idealizmine âşık olarak başladım.

6. Şiir de kafiyeye önem verir misiniz? Yoksa anlam sizin için daha mı önemli?

Kendi bir tarzım var şiirlerimde, kafiye mutla önemlidir bana göre ama kafiye yapacağım iye anlamını yitiren şiirler yazma taraftarı değilim. Şiir her şeyiyle bir bütündür. Kafiye gözümüz ise anlam ağzıdır. Birinden birinin eksikliği ifademizi eksik bırakır. O nedenle her ikisi de olmalı ve ben bana sıcak gelmediyse kelime, fısıldamadıysa aşkı kulaklarıma elime kalem almıyorum. O nedenle yazıp yazıp buruşturduğum kağıtlar hayatımda yok gibi…

7. Kitabınızı yazarken tıkandığınız yazamadığınız anlar oldu mu? Özel hayatınızda yaşadıklarınız bu  süreci etkiler mi?

Hayır, Rabbimin izniyle olmadı, olmaz da… Özel hayatımda kalemimden başka kimsem yok, kağıt tek dostum, okuruma canım. O nedenle kanser ve felç ile şekillenen hayatımı inancımla ve imanımla desteklerken, teslimiyetimi kalemim ve kâğıdımla anlattım. Ben ruhumu yazarken kurtardım darağaçlarının gölgesinden…

8. Deneme yazarının hayal ve düşünce dünyası daha mı farklı oluyor?

Ben 3 sene profesyonel tiyatro, tiyatro eğitmenliği, beden dili eğitmenliği, radyo programcılığı, kısa film ve uzun metraj film çekimleri ve senaryo yazarlığı yaparken düşsel dünyamın dehliz olduğunu. Fantazyamın genişliğini yaşadığım aşkların güzelliğinde keşfettim şiirlerimle ve denemelerimde şiirlerim gibi Rabbimin izniyle kalbinizi ısıtacak kadar kendine çeker içinde saklar sizi aşktan sırılsıklam yapacak büyü gücündedir.

9. Deneme okurunu diğer okuyuculardan ayıran nedir?

Yazmak nasıl ayrı bir kurtuluşsa deneme okuru o kurtuluşu okurken keşfeden bir bilince sahiptir, şiirde üstün körü bir kaybediş vardır kendini ama deneme de bu bir mantık çerçevesinde oluyor.

10. Kitap çıkarmak zor mudur? Yaşadığınız zorluklar oldu mu?

Çok sıkıntılar çektim, benim her şeyim vardı param dışında… Kitap çıkarma aşamam da yayınevim maddi konuda parası ve ödemesinde gayet güzel destekte bulundu, bunu yadsıyamam o nedenle Uğur abime çok teşekkür ediyorum. İkinci kitabım ise bir dernek vasıtasıyla çıkarıldı. 2000 adet kitabımı iki maaşımı vererek bastırdım.

Çünkü ben ona inanıyordum, kendimden başka kimseye ihtiyacım yoktu. Allah dedim, yola devam ettim. Sosyal sorumluluk projesi de kimsesiz bir çocuğa hizmet edecekti.

Keşke yayıncılar dahil yanımda olan tüm gönül dostlarım da görebilseydik bazı şeyleri… Bana göre yayınevlerinin içinde yazarlarının hakkını savunan birer uzman mutlaka bulunmalı… Bu yayınevi sahiplerini de kurtarır.

Kul hakkıyla gelmeyin diyor bizi vücuda getiren!

11. Kitabınızın dizi veya film olmasıyla ilgili bir düşünceniz var mıdır? Böyle bir teklif gelse değerlendirir misiniz?

Elbette değerlendiririm. Ama o işleri ben yapıyorum. Beklemem çekerim. Şu an kitap basım aşamasında çektiklerim ile ilgili profesyonel bir ekiple görüşmelerim devam ediyor. Bir yazarın hayatı en kısa zamanda bir dizi olarak gelebilir. Hiç şaşırmamak lazım. Yani bu dizide geçen bütün kurum ve kuruluşlar gerçektir yazar bir gün bir kâtibin hikâyesinde olmasa da bir kitabın hikayesinde…

12. Kitabınız tamamen bir kurgudan ibaret mi yoksa herhangi bir yaşanmışlığı da bizlere sunuyor mu?

İki kitabımda şiir, şiirler hayata dair… Kurgulamayı sinema filmlerimde ya da klip çekimlerimde seviyorum. Yakında bir polisiye çekmek istiyorum, gençler hevesli bakalım.

13. Kitabınızın hedef kitlesi kimlerdir? Daha çok kimler kitabınızı okuyor?

Aşka bilene kapımız açıktır aşk ile bakana ve kitabın hedef kitlesi hem Allah aşkını hem de kendi aşkını keşfedebilenlerdir.

14. Sizi kitap yazmaya iten neydi? Neden yazma gereği duydunuz?

Kimsesiz bir adamın tek kurtuluşudur yazmak, yalnızlığı yok edip ruhumu darağacından kurtarmama vesiledir. Yazmaya iten sebebimdir kimsesizliğim…

15. Bu güzel sohbette bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.

Bende bu güzel sohbet için, emek verdiğiniz bana zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Bundan sonraki hayat yolunda biz yazarlar önce gönül birliği yaparak güzel olan ne varsa birlikte imza atmak dileklerimle… Beni izlemeye devam edin! Artık yazarlar için yazarken yaşıyorum.

 
Toplam blog
: 27
: 3821
Kayıt tarihi
: 21.03.13
 
 

1968 Kayseri doğumluyum. İlk öğretimimi Kayseri de, ortaokul ve lise öğrenimimi Ankara'da tamamla..