- Kategori
- İlişkiler
(10) Uzak sandığım meğer yakınmış (c)

Kadın tamamlaması gerekenleri tamamlamak için yavaş yavaş terasın olduğu bölümden dışarıya doğru çıktı. Kadın oradan dışarıya çıktıktan sonra iradenin içinde olduğunu farketti.
Kadın erkeğin iradesindeki gözlere baktı. İradenin gözleri geçmişte aşık olup sonra acı çeken ve kadınlardan itilmişlik, aldatılmışlık hisseden enerjilerle dolu bir irade gözünü yansıtıyordu. Kadın oradaki ışıkları yaktı ve kendi enerjisini, iradenin gözlerindeki enerjiye bıraktı.
Kadın sonra akla gitti. Aklın gözlerine “O kadın geldi, aklını kullan” demek için akıldaki negatif düşünceleri temizledi, ışıkları yaktı. Herşey çok kolay oluyordu. Kadın aklın gözlerine kendi enerjisini bıraktı.
Ruhsallık zaten kadını tanıyordu. Kadın kendi gözlerinde ve ruhsallığın gözlerinde kendisini gördü. Sonra egoya gitti. Egodaki yaşanmış olan bütün acıları bir ışığa çevirerek egonun gözlerine kendisini koydu.
Kadın daha yapılacak ne var diyerek beş duyuyu hatırladı ve iradeye geri döndü. İradedeki konuşmaları düşündü. Erkek çok kırılmıştı, çok acı sözler duymuştu. O kulaklarında birsürü acı konuşmalar vardı. Kadın iradedeki duyuşları pozitife çevirdi ve duyuşlara kendi sesini koydu.
Kadın ruhsallığa gitti. Ruhsallık aslında o kadar iyi tanıyordu ki, sevinç içerisindeydi. Kadının sevinci bu coşkuyu hissedebiliyordu. Kadın ruhsallığa gidip, ruhsallıktaki seslere kendi sesini ekledi. Ruhsallık büyük bir çoşku içinde onu karşıladı. Aslında o da yıllardan beri bekliyordu. Seviniyordu, evet gizlilerin gizlisi gelmişti. Ruhsallık çok mutlu oldu. Bu belki yüzyıllık, belki asırlardan beri gelen bir yolculuktu. Ruhsallık çok yorulmuştu ama şimdi kavuşma vaktiydi.
Kadın sonra akla gitti. “Bak işte ruhla irade birarada, bunu sen de gör. Aklını kullan. Aklını kullanarak duyduğun bütün yanlışlıkları pozitife çevirecek bir dokunuş geldi. Bir ses dokunuşu geldi.” Dedi ve akıl hepsini pozitife çevirdi. Sadece kadının yumuşak sevgi dolu sesini, kendi duyuşlarına ekledi.
Artık egonun yapabilecek hiçbirşeyi kalmamıştı. Çünkü akıl, ruh ve irade biraradaydı. Böylece kadın egoya kendi seslenişlerini yükledi.
Tekrar görüşünceye kadar sevgiyle kalın