- Kategori
- Siyaset
"4+4+4 İmam Hatip Tüm Tartışmaların Odağı Okul/Din Öğretiminde Toplumsal Uzlaşma"

4+4+4 İmam Hatip
Kitap Adı : 4+4+4 İmam Hatip Tüm Tartışmaların Odağı Okul / Din Öğretiminde Toplumsal Uzlaşma
Yazar Adı : Faruk Özcan
Yayınevi : Toplumsal Dönüşüm Yayınları
4+4+4 NEDİR?
Her ne kadar, 4+4+4 düzenlemesi “dindar nesil yetiştireceğiz” söylemi ile oldukça önemli paralellikler içerse de, ne sadece din öğretimi ne de sadece eğitim alanına indirgenemez. Hele 4+4+4 düzenlemesini en yanlış açıklama şekli, 28 Şubat’ın rövanşına indirgenmesidir. Çünkü bu düzenleme, AKP iktidarın yaygın kanun yapma pratiği olan bir tür torba kanundur. Bu nedenledir ki, eğitim ve özellikle de din öğretiminin sınırlarını fazlasıyla aşan alanlarda da düzenlemeler getirmektedir. Bu düzenlemeleri çeşitli şekillerde görmek mümkündür:
İlk olarak, 4+4+4 düzenlemesini “dindar nesil yetiştireceğiz” söylemi çerçevesinde ele aldığımızda, bu söylemi “kendilerine seçmen yetiştirmek” şeklinde de okuyabiliriz. Bu ise akla sadece, iktidarın kendisinin ve sağ-muhafazakâr ardıllarının bundan sonraki 50 yılını garantiye alacak şekilde, artık olabildiğince tüm eğitim sisteminden kendi seçmenini yetiştirebilmeye yönelik din soslu sosyal mühendislik ortaya koyduğunu göstermektedir.
Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen bu torba kanunun getirdiği bir diğer düzenleme de, Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 22. maddesinde yer alan “ilköğretimin kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunlu, devlet okullarında ve parasız olacağı” ifadesinin çıkarılmasıdır. Bu ise, 4+4+4 düzenlemesinde getirilmek istenenin, devlet okullarında kalite ve kapasiteyi arttırmaktan çok, özel sağlık sektöründe yapılmakta olan hem devletin özel sektörden hizmet satın aldığı, hem de özel sağlık kurumlarından yararlanan vatandaşın katkı yaptığı modelin eğitim alanına da taşınmasıdır. Öyle ki, dershane sektörüne özel okula dönüşmeleri durumunda devlet olarak özel okullardan- tıpkı sağlık sektöründe olduğu gibi- hizmet satın alınabileceği şimdiden müjdelenirken, vatandaşlara da çocuklarını dershane parasına özel okullarda okutabilecekleri müjdelenecektir. Bu yönüyle baktığımızda 4+4+4, eğitimin özelleşmesinin, paralı eğitimin önemli bir kilometre taşı durumundadır.
Ne var ki, 4+4+4 düzenlemesinin ülkemizde sosyal devlet ilkesine vereceği zarar sadece paralı eğitime geçiş alanında olmayacaktır. Öyle ki bu torba kanun, eğitimde sosyal devlet ilkesini alt gelir gruplarındaki yurttaşlarımız aleyhine geriletecek başka düzenlemeleri de hayata geçirecektir. Buna göre 4+4+4 ile lise çağında örgün eğitim zorunluluğunun kalkmasıyla,dar gelirli yurttaşlarımızın kız ve erkek çocukları, “çalışarak okuma”ları yönünde bir mahalle baskısı ile karşı karşıya bırakılacaklardır. Dar gelirli yurttaşlarımızın çocuklarının çalışarak okumaları da, yaşıtlarıyla zaten eşit şartlarda girmedikleri üniversite sınavında, onları bütünüyle üniversite okumaktan ve üst toplum kesimlerine çıkabilmekten alıkoyabileceğinden, 4+4+4 örtülü bir kast sistemine kapıları açacak bir düzenlemedir. Bu nedenledir ki, 4+4+4’ten alt gelir gruplarının erkek çocuklarının payına “çocuk işçi”lik, kız çocuklarının payına ise ya “çocuk işçi”lik ya da “çocuk gelin” olmak düşecektir.
Dolayısıyla 4+4+4 düzenlemesi öyle sunulduğu gibi, 28 Şubat’ın rövanşı değil, alt gelir grupların çocuklarının eğitim yoluyla üst toplum tabakalarına çıkabilmeleri gibi, en az oy vermek kadar önemli bir hak olan demokratik hakkını sınırlandırarak, kendi seçkinlerinin önünü açma arayışıdır.
Ayrıca 4+4+4 düzenlemesidar gelirli ailelerin çocuklarını “çalışarak okuma”ları yönünde bir mahalle baskısının ortasında bırakılacağı gibi, velileri de toplumda “çocuğuna dini bilgileri aldırtmayan veli” olarak damgalanmamak için önemli bir mahalle baskısı altında bırakacaktır. Çünkü 4+4+4 düzenlemesi içerisinde vatandaşlara sorulan “çocuğunuzu dini ağırlıklı programa/İHL’ye gönderir misiniz?” sorusunun giderek “AKP’li misiniz, değil misiniz” sorusuna dönüşmesini engelleyecek önleyici mekanizmalar yoktur. Burada, “çocuğunu dini ağırlıklı programa göndermemenin veliler için yararlandıkları sosyal yardımları kaybetmekten, haketmiş olsalar da, görevde yükselip yükselemeyeceklerine kadar etkisi olabileceği endişesi oluşabilecektir.
4+4+4 düzenlemesinin eğitimde sosyal devlet ilkesini zayıflatabilecek tek yönü sadece lise düzeyinde getirilen açıköğretim hakkı değildir. Ayrıca işyerlerinde çalışabilecek stajer sayısında yapılan değişiklik de bu kaygıları arttırmaktadır. Buna göre, Mesleki Eğitim Kanunu’nun 12. maddesinde yapılan değişiklikle, bir işyerinde çalışanların en fazla onda biri kadar stajyer meslek lisesi öğrencisi çalıştırabilmesindeki bu onda bir sınırı kaldırılarak, on çalışanı olan bir işletmeye ucuz işgücü olarak dilediği kadar stajyer meslek lisesi öğrencisi istihdam etme olanağı sunulmuştur. Buysa, 4+4+4 teklifinde geniş toplum kesimlerinin çıkarının değil, daha çok ucuz işgücü arayan çevrelerin çıkarlarının gözetilmiş olduğunu ortaya koymaktadır.
Dolayısıyla, paralı eğitim ve ucuz işgücü arayışlarının gölgesindeki bu 4+4+4 teklifi 28 Şubat’ın rövanşı olarak sunulmaya çalışılırken gözlerden kaçılmak istenen bunlardır.
Bu nedenledir ki, bugün getirilen 4+4+4’ten herşey çıkar, çözüm çıkmaz...
Çünkü değişmeyen gerçek çok nettir: İktidarlarla-güçle herşey olur, ama haklı olunmaz…
4+4+4’ün tekerrür ettirebileceği tehlike ise, sadece iki başlı bir eğitim sistemi yaratarak, ülkemizde yeniden iki farklı aydın tipi yetiştirmekle kalmayacaktır. Bunun yanında, Cumhuriyet’in alt gelir gruplarının çocuklarına sağladığı, eğitim yoluyla üst toplum kesimlerine çıkma olanaklarının büyük oranda elinden alınması, en az iki başlı eğitim oluşması riski kadar önemli bir sorun kaynağıdır.
4+4+4 düzenlemesinin eğitimde sosyal devlet ilkesine verebileceği zararlara ilaveten, ülkemizde öğretmenlik mesleğine yönelik getirecekleri bakımından da değerlendirilmesi gerekmektedir. Öyle ki, 4+4+4 denen torba kanun, öğretmenlik alanında, Köy Enstitülerinin kapatılmalarından sonraki en büyük ikinci kırılmayı yaratabilecektir. Buna göre, nasıl ki Köy Enstitüleri’nin kapatılmasının köylerin öğretmensizleştirilmesinin yolunu açmış olması gibi, 4+4+4 düzenlemesi de, lise çağında örgün eğitim zorunluluğunu kaldırıp açık öğretim, evde eğitim gibi uygulamalara kapı aralamasıyla, kentlerin de öğretmensizleştirilmesinin yolunu açabilecektir.
4+4+4’ÜN ÖMRÜ
4+4+4 düzenlemesini ne kadar eleştirsek de, bu düzenlemeyi sadece eleştirmekle yetinmek, yapılabilecek en büyük bir hatadır. Öyle ki, 4+4+4’ün toplumdaki karşılığının din öğretimi alanında çözülememiş sorunlar olduğunu görmek ve 4+4+4’ün getirdiği sorunları gerçekten çözebilmek için, din öğretimi alanında tüm tarafları tatmin edebilecek bir nihai çözüm sunmak gerekmektedir. Çünkü, her ne kadar bunca yeni sorunlar yaratsa da, 4+4+4’ün ömrünü belirleyecek olan, yaratacağı bu ve bunun gibi sorunlar değil, din öğretimi alanında uygulanabilir bir çözüm getirilmesi olacaktır. Bu nedenle, 4+4+4’ün ömrü, sanıldığının aksine okula başlama yaşında, “çocuk işçi”ler ve “çocuk gelin”ler alanlarında gittikçe içinden çıkılmaz hatalara yol açacak olması değil, din öğretimi alanında daha iyi bir çözüm getirilmesi ile ancak son bulacaktır. Yoksa din öğretimi alanında nihai bir çözüm getirilmedikçe, tüm bu sorunlarıyla 4+4+4, muhafazakâr yurttaşlarımız tarafından kötünün iyisi sanılarak savunulmaya devam edecektir.
Burada biraz olsun yakın tarihimize baktığımızda, göreceğimiz şey şudur ki; her biri % 50’nin üzerinde oyla gelmiş olan Milliyetçi Cephe Hükümetleri tüm Türkiye’yi İmam-Hatip Liseli yapabildiler mi ki, 2000’li yılların milliyetçi cephesi olan AKP 4+4+4 ile bunu yapabilsin? Tabi ki yapamayacaktır. Nasıl ki Milliyetçi Cephe Hükümetleri’nin toplumsal uzlaşma aramaksızın İHL’leri yaygınlaştırma çabaları, sadece karşıtlarını güçlendirdiyse, bugün AKP de yine toplumsal uzlaşma aramaksızın İHL’leri yaygınlaştırmaya çalışarak sadece karşıtlarını güçlendirecek, rövanş arayışlarına haklılık kazandıracaktır. Bu ise sadece zaman meselesidir.
Ancak 4+4+4 düzenlemesi ile en yanlış mücadele arayışının 28 Şubat benzeri toplumsal uzlaşma aramayanhevesler olduğunu unutmamak gerekir.
Peki, ne 28 Şubat, ne de 4+4+4 düzenlemesi çözümdeğilse, nedir çözüm?
Din öğretimi gibi, sadece kendi tarafımızı haklı sandığımız için onyıllardır çözemediğimiz çok taraflı ihtilaflarımız karşısında, artık günah keçisi ilan edecek bir öteki aramamayı, doğruların tekelinin hiçbir tarafın elinde olmadığını, hepbirlikte de haklı olabileceğimizi anlatmak istiyoruz. Bunun için de, ne bir tarafın endişeleri için diğer tarafın taleplerine yasak getiriyor, ne de bir tarafın talepleri için diğer tarafın endişelerini yok sayıyoruz. Din öğretiminde toplumsal uzlaşma derken de, hem Alevi yurttaşlarımızı da kapsayacak şekilde, hem de sadece örgün eğitim çağındaki çocuk ve gençlerin değil, yetişkinlerin din öğrenimi taleplerini de karşılayabilecek yeni bir yapıyı kastediyoruz. Çünkü, din öğretimi tartışmalarının, diğer çok taraflı ihtilaflarımızdan ayıran en önemli farkı şudur; din öğretimi tartışmalarında, ya hepbirlikte kazanılır ya da hiçkimse kazanamaz.
Öyle ki, din öğretimi tartışmalarında herkese kazanma olanağı sunmayan çözümler, aslında hiçkimseye bir kazanç sağlamaz. Buna göre, ülkemizin din öğretimi tartışmalarında tüm taraflara yani: “dinciler”,“İslamcılar” değil, “İHL’yi savunan söylem”e; “laikçiler”, “radikal laikler” değil, “İHL’ye eleştirel yaklaşan söylem”e ve “Alevi kardeşlerimizin söylemleri”ne hepbirlikte kazanma olanağı vermeyen çözümlerin aslında hiçbir kazananı olamaz. Çünkü bu üçlü birbirlerinin kader ortağıdır, bu nedenle hepbirlikte kazanmıyorlarsa, hiçbiri tek başına kazanabileceğini zannetmesin…
Sosyolog Faruk Özcan
Bursa/2012
https://twitter.com/#!/farukkozcan
http://www.facebook.com/SosyologFarukOzcan
E-posta: sosyologfarukozcan@gmail.com
NOT: Kitabımızı Bulabileceğiniz İnternet Adreslerinden Bazıları:
http://www.dr.com.tr/Kitap/4-4-4-Imam-Hatip/Faruk-Ozcan/Din-Mitoloji/Islamiyet/urunno=0000000410904
http://www.idefix.com/kitap/4-4-4-imam-hatip-faruk-ozcan-yildirim/tanim.asp?sid=XG4CNTUYF48468NLCV2D
http://www.imge.com.tr/product_info.php?products_id=125589
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=628809
http://www.pandora.com.tr/urun/4-4-4-imam-hatip/273784
Şehrinizde Kitabımızı bulabileceğiniz kitapçılardan bazıları:
- Türkiye’deki tüm D&R mağazaları
- Bursa’da Bursa Kültür Merkezi (BKM)