- Kategori
- Güncel
'Ak Saray' yerine 'külliye' değil, 'Ulusal Ev' diyelim!

National House
‘Ak Saray’ yerine ‘külliye’ değil, ‘Ulusal Ev’ diyelim!
Nihayet akıl için yolun bir olduğunu anlayabilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ak Saray adının değiştirilmesine karar verdi.
Adını uygun bulmayan grupların her biri kendi perspektifine göre Ak Saray adını olumsuz değerlendirmiş, hemen hemen tüm toplum katmanlarınca kabul görmemiştir.
Özellikle Ak adının parti adı ile özdeşleşmiş olması ve özel yaşamlarında derin ekonomik zorluklarla çabalayan halk kitleleri kendileri gecekondularda yaşarken Saray adı çok ters geliyordu.
Bana göre, son dönem ‘saray’ sözcüğü o kadar ayağa düşmüş ki, sözlüklerdeki anlamını yitirmiş, her önüne gelen, özellikle başta yerel yönetimlerin gösteriş merakı yüzünden Nikâh Sarayı, Belediye Sarayı, Adliye Sarayı, Hükümet Sarayı örneklerini her kentte, her ilçede görebiliriz.
2015 yılının girmesiyle beraber Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘külliye’ kavramının tartışmaya açılması ile olumlu düşüncelerini paylaşıyordu.
19. Eğitim Şurası’nda; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘isteseniz de istemeseniz Osmanlıca öğreneceksiniz’ şeklindeki dayatma sonrası Ak Saray yerine külliye tercih etmesinin nedenleri konusunda ilk destek Prof. Dr. Bülent Arı’dan geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Osmanlı modeli külliye ile Amerikan modeli yerleşke(kampüs) esin kaynağı olmaktadır.
Külliye ile Cumhurbaşkanlığı mekânı arasında yaşanan dönemleri dikkate alınmadan karşılaştırma yapıldığında konsept ve amaç olarak hiçbir benzerlik bulunmamaktadır.
Külliyenin Osmanlı modeli olduğunu belirtmesine rağmen Prof. Dr. Bülent Arı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yanlış bilgilendirmekle yanılmasına neden olabiliyor.
Çünkü Prof. Arı bu modeli : ‘Osmanlı’da ise padişahlar bir medrese kurduğunda külliye şeklinde kurar’ ifadesiyle yanlışa düşmüştür.
Vakıflar Genel Müdürlüğü ise konuya şöyle açıklık getiriyor, aydınlatıyor: ‘Selçuklu ve Osmanlılarda bir cami ile birlikte kurulan medrese, türbe, muvakkithane, aşhane, darüşşifa, hamam, sebil, çeşme, çarşı vbyapıların oluşturduğu dinsel ve toplumsal merkezler olan külliyeler; topluma hizmet amacıyla yapılan yapılar topluluğudur. Külliyeler, merkezinde cami olmak üzere eğitim, sağlık, dini ve ticari yapılardan meydana gelebilir.
Külliyeyi özetlersek:
- Merkezindeki yapı camidir,
- Cami zamanla kurumsallaşarak genişlemiş,
- Cami forum, ilim, tören ve müzakere merkeziydi,
- Sosyal hizmet üreten,
- Vakıf hukuku sistemi ile hayrat kavramını geliştiren,
- Halka parasız hizmet ilkesidir.
Diğer bir ifade ile bir medrese kurulduğunda değil; cami kurulduğunda külliye şeklinde kurulur. Külliyenin merkezinde cami vardır.
İkinci seçenek olan yerleşke,(kampüs) bir üniversitenin genellikle kent dışında derslik, öğrenci yurdu gibi her türlü öğretim etkinlik alanlarının toplu olarak bulunduğu yerdir.
Kampüs yerine kullanılan yerleşke üniversitelerimiz tarafından doğru algılanmış ve benimsemiştir.
Cumhurbaşkanlığı mekânı öğrenci yurdu değildir ki; Maslow’un Beşeri Teşvik(İhtiyaç) Teorisi’nin fizyolojik ihtiyaçlarından barınma ihtiyacının giderilmesi için yerleşke sözcüğü ile yetinebilelim!
Ankara Üniversitesi, 23 yerleşkede etkinliklerini yürüten bir kent üniversitesi olmakta iken; Cumhurbaşkanlığı mekânı tek bir merkez yapısıdır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Yerleşkesi Sağlık Temel Bilimleri Binasının açılış konuşmasında; ‘Kampüs değil külliye dersek daha isabetli olur’ düşüncesine kesinlikle katılmıyorum!
Çağını yakalamış, modern, laik, demokrat, hukuk devletinin insan haklarına saygılı ‘Yeni Türkiye modelinin’ Cumhurbaşkanlığı mekânışöyle ifade edilmelidir:
‘T.C. Cumhurbaşkanlığı Ulusal Evi’
Sayın Cumhurbaşkanım saygılarımla takdirinize arz ederim.
21.01.2015
Not: Fotoğraf Alıntıdır.