“Bayram mesajında intikam yemini”

Yarın Cumhuriyet’imizin 84. yılını kutlayacağız. Yaşadığımız tatsız olaylar yüzünden daha duyguluyuz, daha duyarlıyız, Cumhuriyet’e daha sıkı sarılmaya mecburuz. Kalbimizin derinliklerindeki acılar, bunları bir daha yaşamamak için neler yapmamız gerektiği konusunda bizi telaşlandırıyor…

Teröre karşı protestolar 1 haftadır çığ gibi büyümekte. Dün yurdun değişik bölgelerinde yüz binlerce kişi bayraklarla yürüyüş yaptı.

Milliyet gazetesi bu konuyu “Türkiye ayakta” manşetiyle duyurmuş.

Terör nasıl protesto edilir? Ve terör protesto edilince ne olur, nasıl bir sonuç alınır? Doğrusu, ilginç ve kritik bir konu. Ayrı bir blogta bu konuyu ele almayı düşünüyorum. Ancak burada üzerinde durulması gereken bazı tarafları var.

Radikal gazetesinin “Tepkide ölçü kaçıyor” başlıklı haberi dikkat çekici. Bir ilimizde, sahipleri Mardinli diye bir mağaza yağmalanmış, ailesi Türk asıllı olamayanlara karşı tepkiler verilmiş, Parti binaları taşlanmış, bazı yerlerde bazı gruplar doğu kökenlilere saldırmış.

Bunlar kabul edersiniz ki terörle mücadele yöntemi değil. Bu yapılanların amacı, terörü protesto etmek de değil.

Teröre verilebilecek en etkili manevi mesaj, milletin bütün kurum ve kuruluşları ile samimi olarak işbirliği, gönül birliği, amaç birliği, eylem birliği içinde olması; en etkili maddi mesaj da, yaptıklarına karşılık, onlara misliyle muamele edilmesidir.

Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yayınladığı mesajında, bize bu acıları yaşatanlara o acıları hayal bile edemeyecekleri bir yoğunlukta yaşatacağız, diyerek, hepimizin gönlünü ferahlatan, yüreğine su serpen ve göğsünü kabartan bir söylemde bulunmuştur.

Akşam gazetesinde “Bayram mesajında intikam yemini” başlığıyla yer alan haberi, Bugün gazetesi, “Paşa sözü”; Posta gazetesiyle Güneş gazetesi “Asker yemini” manşetiyle vermişler.

Vatan gazetesi ise Paşanın söyleminin “Hayal edemeyecekleri acılar yaşatacağız” bölümünü manşet olarak kullanmış.

İçinde yaşadığımız şartlar itibariyle söylenmesi gerekenleri söyleyen Genelkurmay Başkanımızın Cumhuriyet Bayramı mesajı gazetelerimizde bu şekilde ortak bir başlık ve anlayış içinde yayınlanırken, Cumhuriyet gazetesi, Büyükanıt’ın tüm tehditlere karşı, kararlı duruşun süreceğini vurguladığını söyleyerek, haberi “Teröre ve irticaya karşı birlik mesajı” başlığı altında vermiş.

*****

Hürriyet gazetesi, “Paşanın 2 sorusu” başlıklı manşetinde, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, biri Türk ve dünya kamuoyuna, diğeri Barzani ve Talabani’ye sorduğu iki soruyu gündeme getirmiş. Türk ve dünya kamuoyuna: “PKK neden taktik değiştirdi, kalabalık sızma için kimden cesaret aldı?”; Barzani ve Talabani’ye ise, Bugün PKK’ya güvenenler yarın için kimden garanti alıyor ve kime güveniyorlar?

*****

Şu anda bildiğiniz gibi, başbakanımızın 5 Kasım’da Bush’la yapacağı görüşme bekleniyor. Dün Genelkurmay Başkanımız da bunu beklediklerini ve beklemekte de fayda gördüklerini açıklamıştı.

Bu durumda sanki 5 Kasım’dan önce bir şey olmazmış gibi bir izlenim doğarken, Başbakan Erdoğan yaptığı çıkışla yeniden gündemi şekillendirdi. ABD’nin müdahaleci tutumunu sert bir dille eleştiren Erdoğan, AB’yi ve Irak’ı da bir kez daha uyardı.

Konuya müdahil olan ülkelerin samimiyet testini kaybettiğini söyleyen başbakan, “teröre göz yumanlar, katliamlara da ortaktır. Bugün bana olan, yarın size de olacaktır”, diyerek sınır ötesi operasyon için ABD dönüşünü beklemeyebiliriz mesajını verdi.

“Geçmişten ders almayanlar Türkiye’yi dışlayan projeler peşindeler, buna Amerika da dahil” diyen Erdoğan, “geleceğimizi biz belirleriz” diyerek görüşlerini noktaladı.

Bugün gazetesi bu haberi, “İcazet devri bitti” manşetiyle verirken, Star gazetesi “5 Kasım öncesi hassas mesaj”, Yeni Şafak gazetesi, “5 Kasım’a kadar her şey olabilir” başlığını kullandı.

Aynı haber Posta gazetesinde “Siz de yanarsınız” başlığıyla yer alırken, Türkiye gazetesi “Bu ateş, sizi de yakar” demeyi tercih etmiş.

Zaman gazetesinin manşeti ise daha anlamlı: “Bugün benim evim yanıyorsa, yarın da senin evin yanar.”

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle :

Hürriyet gazetesinde “Kesinlikle hiçbir şey” başlıklı haberde, Kuzey Irak’tan sorumlu ABD’li komutan Mixon’ın, PKK’ya karşı ne yapacaksınız? sorusuna bu cevabı verdiği belirtiliyor.

*****

Antalya’nın Manavgat ilçesinden Mustafa Uysal, geçtiğimiz günlerde Dağlıca’da şehit düşen askerlerimizden biri. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Mustafa Uysal’ın annesini başsağlığı dilemek için ziyaret ettiğinde, evlerinin durumunu hiç beğenmedi ve aileye bir ev teklifinde bulundu. Şehit anası bu teklife, köyümüze okul yaptırın yeter, diye cevap verdi.

Vatan gazetesi haberi, “Eli öpülecek şehit anası” manşetiyle okuyucularına duyurmuş.

*****

Doğu ve güneydoğu’daki 91 sivil toplum örgütü ortak bildiriyle PKK’ya silahsızlanma çağrısı yaptı. Haber Sabah gazetesinde “Silahı bırak” manşetiyle yer almış.

*****

İzmir’deki bir okulda bir öğrencinin 170 lirası çalındı. İki öğretmen kendilerine göre değişik bir metot izleyerek, güya öğrencileri korkutup sonuç almak için, iki sınıftan tam 62 öğrencinin parmak izini aldı.

Haber Takvim gazetesinde “Parmaklı rezalet” başlığıyla verilmiş.

*****

Kaz dağında olup bitenle ilgili haberleri izliyorsanız, kim haklı kim haksız pek anlamamışsınızdır. Bugün de Enerji Bakanı Hilmi Güler’in bu konuda söyledikleri var.

Bugün gazetesinin haberine göre, “Çevre anamız, maden babamız” diyen Bakan Güler, Kaz dağı dedikodusuna isyan etti. İkisini de seviyoruz, hiçbirini feda edemeyiz, dedi.

*****

Spor gazetelerinin bugünkü ortak manşeti, Fenerbahçe’nin Kasımpaşa önünde aldığı 2-1’lik galibiyet.

Fanatik gazetesi, “Kazanan daima haklıdır” derken, Fotomaç gazetesi, Tümer’in uzun mesafeden kaydettiği gole dikkat çekerek, “Uzun menzilli nokta atışı” başlığını kullanmış.

Fotospor gazetesi ise haberi, “İkitelli’de çiftetelli” şeklinde vermiş.

*****

Bugünlük bu kadar… yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…