Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '16

 
Kategori
Kitap
 

'Ben Bir Gürgen Dalıyım'

Aslında okumaya başlarken, onun beni böylesine etkileyebileceğini hiç düşünmemiştim. Zira Hasan Ali Toptaş her ne kadar benim için çok önemli bir yazar olsa bile bu, bir çocuk kitabıydı. Ama kitabı elime alıp, genç Gürgen'in yaşamında ben de boy göstermeye başladığım vakit, tüm hissiyatım değişti.Önce heveslerine, sonra hayallerine ve en sonda da korku ve cesaretine ortak oldum hiç farketmeden.

Toptaş benim için, kalemi büyülü bir yazardır zaten. Onun daha önceki kitaplarını okumuş biri olarak, buradaki yumuşatılmış ama hala düşlere sürükleyen üslubu ve anlattığı hikayenin hüzünlü derinliğiyle tam kalbimden vuruldum desem, inanın ki hiç abartı olmaz.

Bir çocuk, bu kitaptan ne anlar, ne algılar bilemiyorum. Ama inanın kızımın bu kitabı okuyup, benimle paylaşacağı günü büyük sabırsızlıkla bekliyorum. Kitap zaten çok kalın değil ve bir nefeste okunabilecek bir türde olduğundan fazlaca alıntı yapmak istemedim açıkçası. Bu nedenle sizinle, sadece ufak bir iki bölüm paylaşacağım. Ayrıca merak edenler için; tüm kitapçılarda ve internette rahatlıkla bulabileceğiniz kitap, ortalama 10 tl. civarında satılıyor. 

" Peki hep neşeli miydik? Değildik tabii...Hayatta sevinç kadar acı da vardı. Başka bir deyişle, biz de acı çekiyorduk insanlar gibi, zaman zaman biz de üzülüyor, zaman zaman kendimizi tutamayıp biz de ağlıyorduk. İnsanlar gibi kimi zaman da kaygılanıyor, düşünüyor ve korkuyorduk..

......

Zaten, bir zamanlar bana ak sakallı meşenin anlattığına göre, adına savaş denen şey, yeryüzünün herhangi bir noktasında başlayıp, herhangi bir noktasında bitmezdi. Her şey gibi o da , insanda başlayıp, insanda biterdi.....

....

Rüzgar denen şey yalnızca rüzgar değildi... Okumasını bilmek gerekirdi onu. Bunu bilenler, rüzgarın içinde hayata dair hemen her şeyi bulabilirlerdi. Çünkü binlerce bitkinin kokusu vardı rüzgarda, binlerce bitkinin şekli, rengi ve fısıltısı vardı.İnsan sesleri vardı sonra çeşit çeşit, hayvan sesleri, tepelerin yüksekliği, denizlerin genişliği, nehirlerin uzunluğu vardı. Rüzgarı okumasını bilenler, canları isterse, hiç görmedikleri denizin tuzunu bile tadabilirlerdi sözgelimi...."

Ve uzayıp giden bu düş dünyasının, sonunda sizi de içine alıp düşündüreceğine, birazcık hüzünlendireceğine ama her şeyden öte belleğinize hevesli bir tat bırakacağına inancım tam.

Keyifli okumalar ...

Hamiş: Kitabı okuyan arkadaşların bizimle fikirlerini paylaşmaları çok keyifli olur diye düşünüyorum. Zira kitap, film, resim v.s konu her ne olursa olsun, bizi çoğaltan şey, onu beraberce tartışabilmek ve yeni pencereleri, farklı hissiyatları görebilmek.

Sevgiler.

 
Toplam blog
: 12
: 278
Kayıt tarihi
: 20.03.16
 
 

Biraz ev hanımı, biraz iş hanımı, birazdan daha iyi bir eş, olabildiğimce iyi bir anne, olabildiğ..