"Biz evdeyiz" de siz evde yoktunuz, siz şimdi evdesiniz!...

Eski BBG formatı gibi bir şey olacaktı...
Adı "Biz evdeyiz" olsun dediler.
Öylesine başladı...

Uzatmayalım, 9 genç kız yarışmacı olmaya hak(!) kazandı. Sözleşmeler ve herbirine 50 Bin TL'lik senet imzalattırıldı. Villa yarışma gereği ve boyunca çok sayıda kamera ile 24 saat izlenecekti...

Yarışma, kızlarda heyecan ve çekilen görüntülerin bir internet sitesinden para artı kontör karşılığı satılmasıyla başlamıştı...

Kızların yedikleri önünde yemedikleri arkasındaydı.
Yani diledikleri her şey ellerinin altındaydı.
Öyle rahattılar ki; rahatın batması sonucu aralarında kavgalar bile yaşanıyordu.

Günlerden birgün:
Grubun 15 yaşındaki en küçük kızı; aradan geçen süreye rağmen televizyona çıkmadıklarını fark veya şüphe etti.
Bir yolunu bulup durumu ailesine, ailesi de jandarmaya bildirdi.
Jandarma ekipleri villaya baskın yaptı.
Sonra mı?
Bütün hayallerle birlikte program sona erdi.

Siz bedavadan şöhretin bedeli yok mu sanıyorsunuz?
Bu ülkede hayalin bile satıldığı gerçeği varken, bomboş şöhrete koşmak hangi aklın karı?

En azından bazı şeyleri önceden kestireceksin...
(Yanlış anlama mahal vermeyelim. Buradaki 'kestireceksin'i; 'tahmin' mealinde kullandım)
Kendini ölçüp biçecek, tartacaksın ve 'bu malzemeden şöhret olur mu, olursa ne iş yapar?' diye yine kendine soracaksın.
Muhtemelen hatta kesin, 'olmaz' cevabından sonra bırakacaksın havanda su dövmeyi.

Zerre kadar ders de almıyoruz.
Eski BBG evinde şöhreti yakaladım diyenler nerede?

"Biz evdeyiz" de siz evde yoktunuz, siz şimdi evdesiniz!...