“Bu hayat bana göre değil” diyenler haklı, herkese göre bir hayat olması lazım

Yani hayatın herkese göre bir yönü olmalı. Dünya geniş ama sanki hayat dar. Tabii ki bunda yaşamı dizayn edenlerin sorumluluğu var. Okyanusta balıklar şu kötü, bu yanlış, o günah diye soruyorlar mı? Sen de dünyada balıksın.

Utanmasan yedi milyar insanı Japon yapıştırıcıyla yapıştırıp bir tek insan yapacak, sonra da Arap çöllerinde kum tepelerine şükreden mübarek haline getireceksin.

Bu hayat bana göre değil diyenlere çok üzülüyorum, kendi hayatlarını kurma şansı verilmiyor. Bildik bir hayat var, onu yaşayacaksın deniliyor. Ekmek bir yana yaşam tarzı bakımından dünya fakir. Ev ocak çarşı pazar düğün dernekle sınırlı kaplumbağalarınkine benzer bir hayatımız var.

Milyonlar “Bu hayat bana göre değil” diye bas bas bağırıyor. Hatta sıkılıp intihar edenler var. İçine… çtığınız dünyadan vazgeçtik yaşam diye sunduğunuz şeyler de beş para etmez!

E ne yapalım?

Vatana millete faydalı bilmem ne, nedir bunlar ya, eğitim sisteminde insanlara kendi hayatlarını nasıl kuracaklarını öğreteceksin. Bana Patagonya’yı anlatıyorsun, napayım dağı taşı, yaşamaya değer şeyler var mı onları öğret, TV’deki en anlamlı program gurme.

Hayata göre ben değil, bana göre hayat. Dünya işte bu nedenle beş para etmez. Hani kavgalar, savaşlar olmasa da bu hayatı sevmezdik. Herkes dağlara kaçıyor, neden acaba?