"Bu sana veda öpücüğü köpek"

Bir buçuk milyon Iraklı’ nın ölümünden birinci derecede sorumlu ABD Başkanı Bush Irak’a yaptığı veda ziyaretinde Iraklı Gazeteci Muntazar El Zeydi’ nin ayakkabılarını başlıktaki sözleri duyarak savuşturdu!

Şaşkınlık içinde: “Allah Allah! Bu adamın derdi ne? Ne istiyor benden? diye de sormuş. Demek ki kendini “sütten çıkmış ak kaşık“ sanıyor!

Yandaşları ile birlikte gerçek olmayan gerekçelerle 2003 yılında gerçekleşen Irak işgali üzerinden iki ay sonra Bush “Savaş bitmiştir“ dedi. Aradan geçen süre kendini ve Dünya’yı yanılttı. Kurdurulan kukla yönetimlere karşı “BAĞIMSIZLIK TUTKUSU“ giderek Irak halkında “ULUS“ olma bilinci yaratıyor. Ölmekten ve işkencelerden korkmuyorlar!

Ayakkabıları atarken başına neler geleceğini bilen Gazeteci’ye halkı ve Dünya sahip çıktı. İşkenceciler kaburgalarını kırmışlar işkence ederken. Belki de ölecek. O artık bir simgedir!

Benim ulusumda emperyalizme karşı bağımsızlık savaşını verirken böyle kahramanlar çıkardı. Hasan Tahsin İzmir’ de ilk kurşunu atarak şehit oldu.

Mustafa Kemal “Bağımsızlık benim karakterim“ diye yola koyuldu. Ulusunu kendine inananlarla birlikte kurtararak Bağımsız bir devlet kurulmasını sağladı.

Emperyalist güçler kendi yaşamlarını güzelleştirmek adına sömürgeler yaratmak için saldırıyorlar. Bu saldırılar bazen silahla yapılıyor bazen de başka yollar deneniyor.

Benim ülkem şu anda başka yollardan emperyalizmin baskısı altındadır.

Ekonomik yönden “Kriz“ gerekçe gösterilerek sindirilmektedir!

Eğitimi dinselleştirmişlerdir!

Adalet siyasallaştırılmıştır!

Sağlık çıkmaza sokulmuştur!

İşsizlik dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır!

Din sömürücüleri uşaklıklarını arttırarak halkı korkuya salmışlardır!

Yarına olan güven duygusu zedelenmiştir.

Bütün bunlar olurken efendilerine yaranmak için sözde aydınlar “ÖZÜR DİLEME“ kampanyası başlatmışlardır!

Oysa dört taraftan bizi yok etmek isteyen dış güçler ve yerli işbirlikçilerine karşı güç birliğine her zamandan çok gereksinmemiz var!

Dileğim bu güç birliğinin tez zamanda gerçekleşmesi!

Daha önce de yazdığım gibi “Bana ne“ deme lüksümüz yok!

Ahmet Metin Kılınçer

Emekli öğretmen- Balıkesir

17.12.2008