- Kategori
- TV Programları
‘Bu tempo Kapalıçarşı’ya kepenk kapattırır’ demiştik!
Cinselliğin, şiddetin, entrikaların ve karanlık yüzlü insanların boy gösterdiği yapımların yanında esemesi bile okunamayacak olan ‘Kapalıçarşı’ için ‘muhteşem finalle yayından kaldırma’ yerine ‘iyileştirme’ formülü düşünülse daha iyi olmaz mıydı? Neden olmasın! Ancak Mevcut dizilerin içeriğinden memnuniyet duymayan ve daha gündelik yaşama dönük insancıl sahneler görmek isteyen izleyicileri hiçe sayıp, aynı formattaki yapımlarla ekranları doldurmak, yayıncılığın yeni gözdesi durumunda. Buna halkın aykırılığa merakı da eklenince, ‘Kapalıçarşı’ türü dizilerin şansı iyice azaltmakta! Yayınlandığı saate gelince, o da ayrı bir dezavantaj. Zaten uzun olan dizilerin, araya katılan reklamlarla iyice uzatılması, arkadan gelen yapımın izlenebilirliğini etkilemekte. Günü kurtarmak adına, özensiz yazılan senaryolar da devreye girince ‘kurtlar sofrası’na oturtulan ‘kuzu’ların yem olması ve kepenklerin kapanması gayet doğal… Hele hele emeğe ve sanatçıya saygının hiçe sayıldığı dizi sektöründe!
Anibal Güleroğlu