Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '08

 
Kategori
Kitap
 

“Ehlileşmemek, Düzleşmemek, Direnmek”

“Ehlileşmemek, Düzleşmemek, Direnmek”
 

“Ehlileşmemek, Düzleşmemek, Direnmek”


Ferhat'ın kitabı çıkmış, ben Ferhat'ı tanıyormuyum hayır samimiyetini tanıyorum, o yüzden Ferhat.. Genelde onunla ilgili kurduğum cümle arkadaşlarıma Ferhat'ın yazıyı okudunuz mu, idi. Şimdi Ferhat'ın kitabı çıkmış diyorum sevinçle, umutla.. Bilgi Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ferhat Kentel.. Demokrat, tutarlı, samimi, bir cesur yürek..

Kitapta devletin toplumun peşinden gittiğini, muhalefet edenin devlet olduğunu söylüyor, devlet toplumun dışında olan bir şey değil, toplumdaki güç ilişkilerinin tezahürü, konsantrasyonu, diyor. Devletin kendi tanımına uymadığını gösteriyor. Giderek çıplaklaştığını, içindeki güç ilişkilerinin, sınıfsal özelliklerini daha çok gösterdiğini belirtiyor. Devletin toplumdaki değişime direndiğini ifade ediyor.

Toplumdaki egemen güç ilişkileri belli bir durumu sabitlemeye çalışırlar, çıkarları sürsün diye diyor. Fakat çıkarları daha az olanlar, dertleri farklı olanlar, gerçekmiş gibi gözüken kabulleri farklılaştırırlar, kendi yorumlarını eklerler, direnirler, toplumları dönüştüren de budur, diyor. Esas olan hikayeye karşı düzenin yaptığı şey, bu değişiklikleri içine almaktır, daha uzun yaşasın diye. Ama galiba bu dönemde Türkiye’de olan şey, içeri alarak değil, dışlayarak kendi düzenini korumaya çalışması, durumudur diyor... Türkiye de ki kurucu ideolojinin değişimi düzenin içine alma kapasitesinin olmadığını bunun sebebi ise taşıyıcısının ordu olması belki diyor, türevlerini ise hegemonyasını sağlayan kurumlar üniversiteler, partiler vb. olarak ifade diyor.

“Ehlileşmemek, Düzleşmemek, Direnmek” O zaman bizi ehlileştirme, düzleştirme projesine karşı direniş, farklılığımızı korumak. Bunun için de kendi üzerimize düşünmemiz gerekiyor.

Direniş dilde başlar diyor...Yeni kapitalizme karşı nasıl direneceğiz? in cevabını arıyor:" Otorite ilişkilerine, güç ilişkilerine, hiyerarşi ilişkilerine bakmak lazım. Birtakım insanlar, sermaye sahibi diye güçlüdür değil. Güç sahibi oldukları için, güç arzusundan ötürü, sermaye ve para gibi şeyler araçsallaşıyor. Otomatik bir alt-yapı ilişkisi yok. Neden-sonuç ilişkisinden bahsetmek mümkün değil. O zaman kapitalizm dediğimiz şey ise, oldukça karışık. Her boyutta güç ilişkilerini barındırıyor ki, her şeyi içeri alabiliyor. Bizi de içine alıyor, biz de onu içimize alıyoruz, içselleştiriyoruz…Negri’nin biyo-siyaset meselesini düşünürsek, biz bizzat iktidar ilişkileri içerisinde onu üretiyoruz. O anlamda direniş tam da içeride. Ama bu kapitalizmi salt ekonomik olarak algılamamakla başlıyor. Mesela hoca-öğrenci ilişkisi de kapitalizm içerisinde. O zaman direniş bu otoriter ilişkiyi sorunsallaştırmak. Öğrencinin hocayı, döven, kızan değil kendisiyle eşit biri olarak görmeye başlamasıyla iktidar bozuluyor. Her ikisinin saygıyı hak eden olduğunu teslim etmekle… Bunu para işlerine de uygulayabiliriz belki. İşveren-işçi arasında da karşılıklı, beraber iş yapılan bir durum inşa edilince, mevcut ilişkinin altı boşalabilir. Belki ütopya ama, o içerdeki direnişle iktidar ilişkisi değişebilir.

Şunu söylemek istiyorum aslında diyor, o içerden direnişle: kapitalizmle mücadele anti-kapitalist bir cepheden mümkün değil. Hatta anti-kapitalist mücadelelerin kapitalizmi güçlendirdiğini söylemek de mümkün. İçeriden olan direniş iktidarı yeniden üretmeyen, güçlendirmeyen bir direniş mümkün olacak mı?

Sınıflar kimliklerin altında görünmez oldu diyebiliriz. Şöyle düşünmek lazım galiba. Yeni sosyal hareketler var. Klasik hareket işçi sınıfı hareketi. Artık bunu görmüyoruz. Yeni sosyal hareketler kategorisinde; kadın hareketi, yeşiller, etnik kimlik talepleri taşıyan hareketler, nükleer yada kapitalizm karşıtı hareketler, dini hareketler var, Anıtkabir’e dökülen laikçilik de yeni bir sosyal hareket.. toplumsal muhalefet, mağdur kalan kesimler, kendi varlıklarını aynı zamanda o sınıfsal hiyerarşi içerisinde anlayabilirlerse, bu yönde geliştirebilirlerse, sınıf görünebilir o zaman..." diyor.

Yeni bir ses yeni demokrat bir arayışın sesi..

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..