"El ele daha çok ele"

Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Topluluğu olarak farkındalık projelerimize bir yenisini daha ekledik.Topluluk olarak ‘El Ele Daha Çok Ele’ diyerek yola çıkan gönüllü topluluğumuz İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Hamamköy İlkokulu için bir kez daha yardıma koştu. Geçtiğimiz mayıs ayında aynı sloganla Hamamköy'de ki minik dostlarını ziyaret eden gönüllülerimiz; projenin birinci etabında okulda etkinlik,müzik ve resim sınıfı oluşturmuştu. Projenin ikinci etabında ise bu sefer yalnız değillerdi ''el ele daha çok ele'' diyerek çıktıkları yolda İstanbul Beykent Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Kulübü ile bir olup 60 kişilik bir ekiple Hamamköy İlkokulu'na ikinci ziyaretlerini gerçekleştirdiler ve projelerini tamamladılar. Projenin iki aylık süren hazırlık aşamasında birbirlerini hiç tanımayan sadece gönüllülerden oluşan iki üniversite topluluğu proje günü geldiğinde oldukça heycanlılardı. Proje kapsamında yardımseverlerden ve gönüllülerden toplanan müzik aletleri,kitaplar, boyalar, tuval ve şovaleler, bilgisayarlar ve kırtasiye yardımlarını bizzat götüren iki topluluk bir olman verdiği mutluluk ve hazla iki gün boyunca çocuklarla ve köy halkıyla vakit geçirdiler. Projenin ikinci etabında öncelik minik dostlarla vakit geçirmek olup onlar için oluşturulan meslek tanıtım,tiyatro,müzik ve bilim sınıfları ile onları hem bilgilendirdi hem de eğlendirdi. Proje sadece Hamamköy miniklerini mutlu etmemişti ,bu proje ile tanışan iki topluluk üyeleri de birbirini tanımaktan mutlu kalmıştı. Ev sahibi olan Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Topluluğu birinci günün sonunda evlerinde ağırladıkları Beykent Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Kulübü üyeleriyle güzel dostluklar edinmiş ve önümüzdeki dönemlerde yepyeni projeler için sağlam zeminler kurmuşlardı. Hep dediğimiz gibi az bazen daha çoktur ama el ele verilince daha yaşanabilir bir dünya gerçek olabilir.

''UMUT YARINLARDA''

Gönüllülerimizden birisi iki günlük projeyi şu cümlelerle ifade etti:

''Umut gelecek için kullanılan bir terimdi ve gelecek çocukların elindeydi. Hamamköy minik yürekleri ise bir tebessümle bütün içtenliğimize ortak olmak için hazırdı. Bizler ise uzun yollar, keskin virajlar ,zaman, saat , yemek ,açlık,uykusuzluk ve niceleri..Hepsini bir kenara bırakıp umudumuzu tazelemek için oradaydık. İki gün sadece iki gün yeterli miydi onları mutlu etmeye,bizlere taze dostluklar kazandırmaya? İnanır mısınız yetti ve sandığımızdan daha çoğunu kazandırdı.Otobüsten inişimizi heyecanla bekleyen o minik yüreklere, beraber yola çıktığımız Beykent Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Kulübü güzel insanları ile elimizin ve gönlümüzün yettiğince umut,tebessüm dolu, yarına mutlu uyanmak için anılar bıraktık.''