- Kategori
- Resim
"Eskiye mazi, yenmişe de kuzu demediler, yeniyi bırakıp, eskiye döndüler"

İnsan hayatında bazı şeylerin önemi vardır. Bazısı veya hepsi insanın özelidir. Anılardan vazgeçilmez, bazen da vazgeçilmezi olurlar.. Karşı karşıya geldiğinde, iç sızıntısı doğurur. Bunlar: “Eski şarkı eski aşk ve eski şarap” gibi.
“Ege Üniversitesi Fotoğraf Topluluğu Öğrencilerinin”, Çetin Emeç Sanat Galerisindeki resim sergisine gittik.
Sergideki fotoğrafları topluluk üyesi öğrenciler, eski anorak makinelerle çekmişler. Siyah beyaz film kullanmışlar. Onları banyo etmişler, yıkayıp kurutup, “Agrandizör” de fotoğraf kağıdına basmışlar. Serginin duvarına asmışlar.
Sorduk : “ Eskiye mazi, yenmişe kuzu derler” devir şimdi “Dijital devri” dedik. Tuğba Çandır ile konuşuyoruz. Melike Ece Altıntaş da söze giriyor.
Diyorlar ki “ Dijital makinelerimizi bir kenara kaldırdık” Eski anorak makinelerle resim çekip film banyosu yapıp, basıyoruz” dediler. Gayeleri “Eskiyi unutmamak içinmiş.
Halbuki günümüzde herkes, eskiyi bıraktı, dijital ile iş görüyor.
“Tellağın terlemesi, berberin solumazı, kahvecinin söylemezi, yeni gelinin suskunu nasıl makbulse,” şimdiki devirde de dijital makbul. Sorduk haliyle “gayeniz nedir?” diye
“Hayata farklı bakış hedefinden yola çıkarak, oluşturulan bu sergiye, günlük yaşamımızda göz ardı ettiğimiz, farkında dahi olmadığımız o anları fotoğraf karelerine dönüştürerek, sizlere yeni bir gözle, farklı bakışlar katmak, göstermek istedik” diye izah etti konuştuklarım.
Öğrencilerin gezilerde, önemli günlerinde çektikleri resimlerle gururlular. Eski teknolojiyi sergilemişler.
Fotoğrafa meraklı her üyeden alınan 20 liralarla, baskı ham maddesi alıp, karanlık odalarda film yıkayıp baskı yapan bu öğrenciler, eskiyi yad ediyorlar bir bakıma.
Herkeste var eski makineler. Zahmetli ve pahalıydı malzemeleri. Teknoloji, “Dijital” i yarattı. Çektiğiniz aynı anda karşınızda. Ne banyosu var, ne kurutması var, ne de baskısı. “Ne çektiğini görüyorsun bir kere. Beğenmedin mi, bir daha çek. Film bitecek korkusu yok.