- Kategori
- Resim
Nuri İyem'im kadınları

Onun resimlerindeki kadınlarda başka bir şey var,
Öyle soğuk bir aydı ki 2001 yılı aralık ayı. Henüz Beylikdüzü'ne taşınmamış olan Tepebaşı Tüyap Sergi Sarayı'na doğru yola çıktık, 4 yaşındaki oğlum, 14 yaşındaki yeğenim ve kız kardeşimle birlikte. Vapurla geçtik karşıya. Karla karışık yağmur yağıyordu ve rüzgar bir esiyordu ki, sergi sarayına giden merdivenleri çıkarken bir ara 'eyvah uçuyorum' demiştim.
Ne işimiz vardı orada o havada değil mi?
Benim için hiç fark etmez, her şartta çıkabilirim dışarıya, ama o gün özellikle önemliydi. Resim sanatının büyük ustası Nuri İyem'in 86 yaşında açtığı 'DÜNDEN BUGÜNE NURİ İYEM' retrospektif sergisi vardı orada ve son haftasıydı serginin. Böyle büyük bir sergi bir daha olamazdı. İki katta tam 1887 eser sergileniyordu.
Resim sanatını severim, bir ara yağlı boya ile de uğraştım. Bu yüzden, özellikle Türkiye'nin yetiştirdiği büyük ressamların hayatlarıyla da yakından ilgilendim.
Nuri İyem'in yeri farklı bende. Çünkü onun resimlerindeki kadınlarda başka bir şey var, bambaşka bir şey. Henüz büyüyemeden ölen ablasının gözleri var, çocukluğunun bir kısmını geçirdiği Mardin'in çaresizliği var, umut var, umutsuzluk var, neşe var, keder var. O gözler o iri gözler, her baktığımda yüreğime işleyen...
Bu büyük ustanın hayatından bahsedecek değilim, merak eden araştırır. Ben sadece, bir yerde gördüğüm, bana onunkileri çağrıştıran bir resim sayesinde tekrar hatırladım ve size kısaca tanıtmak istedim 2005 yılında 90 yaşındayken ölen NURİ İYEM'i.