'Gazetecilik ayrıcalıklı bir meslek'

Gazeteciliğin toplumda bir ayrıcalıklı meslek olduğuna inanıyorum.

Özel insanlardır gazeteciler. Sorumluluk sahibidirler.

Yoksa herkes gazeteci olurdu!

Ne güzel bir dünya olurdu o zaman..!

“Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.’’

M. KEMAL ATATÜRK

O, herkes M. KEMAL ATATÜRK’ün istediği kriterlere uymadığı için en çok
gazetecilere ihtiyaç var.

O yüzden meslek olarak ayrıcalıklı toplumda.

***

Gazeteci kimdir kardeşim?

· “Haber ve bilgi kaynağına çabuk ulaşmak ve bu kaynaklardan edindiği doğru bilgi ve haberleri okurlara sunma işini üstlenen kişidir gazeteci.

· Güvenilirdir, kanunlara saygılı, ahlaklı, namuslu, dürüst, çalışkandır. Toplum yararı için muhalefettir. Kulaktan dolma, şantaj, karalama, kirletme, yalan haber, yıpratma gibi unsurlardan uzak durur. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önyargılardan uzak ve kişilik haklarına saygılıdır.

· Demokratik toplumlarda anayasanın öngördüğü üç devlet gücü yanında denetleyici devlet gücü olarak anılır. “Gazetecilik mesleği”

· Gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir.

Toplumda bir ayrıcalıktır gazetecilik, ötesi yok abi.

Gazetecilik kavramı neyse o abi.

“En iyisini bilmek” diye bir terimi yok sayar bu kavram.

***

-Pardon Nefise Hanım ne bu ders gibi diyeceksiniz?

-Lütfedip beni okuma zahmeti gösteren değerli okuyucular bilmeyenlere bugünlük bir ders gibi olsun yazımız ne dersiniz?

Öğrenmenin yaşı yok. (İnanın devamlılık istemese iletişim okurdum, işin pratiğinin yanında bilimselliğini de öğrenmek için. İkisi bir bütün çünkü. )
Sevgili dostlarım, ben okuyucularıma bu şekilde hitap etmeyi severim ve dostlarımla yazılarımızda hoş sohbet yaparız.

Haberler veririm dostlarıma.

Dostlarım da bana haber iletirler.

Kulaktan dolma yada doğruluğu şüpheli değil, aman buraya dikkat efendim!

Bilgi kirliliğinden uzak durmak ilk hedef.

Bir nevi gönüllü muhabirlik yaparlar anlayacağınız.

Aslında gazetecilikte bir gönül işi değil mi ki a canım?

Aynen...

***

Kalemim çok uzun senelerdir çiziktirmekte.

Yani Mersin öncesi de var abi.

Ta PC hayatımıza girmeden önce.

(Eyvahlar olsun, yaşım çıkacak ortaya!)

Beyin jimnastiği bir nevi.

Gelen yorumlar, bakış açımın yelpazesini genişletir.

Ayrıca yorumlar yanlışlardan doğruyu bulmamıza da yardımcı olur.

· İnandığım, bildiğim doğrultudan kısa-uzun vadeli her türlü hedef için sapmam ilke ve prensiplerimden ödün vermem.

· Gündemi ideolojimi bir kenara bırakıp tarafsız, dürüst bir şekilde takip edip bu inceleme sonucunda düşüncelerimi paylaşırım. Bazen bu çok zor olsada.

· Kamusal sorumluluğumu unutmayarak zorlaştıran metotlar değil çözüme yaklaştıran ve ışık tutmaya çalışırım..

· Sapla samanı karıştırmam..

· Yazacağım tenkit ve görüşlerimde kişilerin aile ve özel hayatı ile ilgili mesafesini bilirim. Suçu ispat olana kadar kimse suçlu değildir ilkesini unutmam.

· Sadece iddiaya dayanarak kimseyi zor durumda bırakmam. “Bilirim ki kalem kılıçtan keskindir.”

· Objektif olmaya çalışırım. Bardağın bir dolu bir boş tarafı olduğunu hesaba katarım.

-Peki, bacım sen kendine gazeteci diyor musun derseniz?

-Gazetecilik tanımına bakıyorum birde dönüp kendime. (Köşe yazarlığı gazetecilik değil diyenlere inat hem de. Haberse haber, yorumsa yorum son dakikadan abi)))

Evet, ben bir gazeteciyim öyleyse.

Bu mesleğe aşığım.(Amman eşim duymasın aramızda kalsın!)

Gazetecinin gerçeği yada sanalı olmaz ki.

Afrası tafrası da olmaz. Keza köşe yazarlarının da.

O-la-maz.

Şunu diyebilme lüksüne sahiptir ama; “Doğru haberi en kısa zamanda okuyucuya sunuyorum. Bu da bir farkındalıktır ve gazeteciliğim adına bir başarıdır.”

Zaten değerli okuyucular iyiyi-kötüyü, gerçeği-sanalı, kaliteyi ayırt etmesini çokkkk iyi bilirler...

Gazeteci tanımına uyuyorsanız gazetecisinizdir.

Alaylı olmak pratikte işe yarar ama üniversite eğitimi olmadan eksiklik hissedilir.
Eğitim önemlidir ama tecrübe olmadan eksikliktir.

İkisinin bütünü şekerdir, şeker okuyucu için abi.

Okkadar

Ziyaretin kısası makbul dostlar.

Bana müsaade…

Bittiii…

MersinGazetesi