- Kategori
- Sosyoloji
"Hayır" demesini bilmek!

"Evet" daha sıcak yüzlü bir sözcük. Oysa bazen ağız dolusu "Hayır" diyebilmek gerek. Japon ulusuna atfedilir sanırım: "Hayır demeyi öğrendikten sonra" topraklarını koruyup, varlıklarına sahip çıkabilmişler. Bir anektot ise Çin'li mekan sahiplerinden; onlar, asla "hayır yok!" demezlermiş... "Omlet var mı?"... Yumurta yoksa bile "hayır" demezler, başınızda öyle gülümseyerek dikilirlermiş... Oysa dürüsüt olmak ve gereğinde "hayır" diyebilmek, insanın kendini de başkasını da istismar etmesini önleyebiliyor. Her şeye "evet" diyen birileriyle tam tersi herşeye "hayır" diyen birileriyle de olmak bir yerelere varmak öyle zor ki!
-Sen yalancıysan, seninle bir şeyleri paylaşmaya "hayır"!
-Beni, ailemi ve ülkemi sömürmek istiyorsanız "hayır"!
-Gelirimden fazla harcama yapmamı teşvik edenlere "hayır"!
-Savaşlara, işgallere "hayır"!
-Çocuk istismarına "hayır"!
-Yalancı siyasetçiye "hayır"!
Liste uzar gider...
Evet'i ve hayır'ı yerli yerinde kullanmak ve ihtiyatlı bir iyimserlikle, ders alınmış bir bağışlayıcılık ve ama insanları olduğu gibi kabullenmek ve sevmeye çalışmak, sanırım, doğamıza da en uygun ve en sürdürülebilir olanıdır.