Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Ekim '07

 
Kategori
İnternet
 

@hotmail.com

@hotmail.com
 

MSN Messenger`da dünya üçüncüsüyüz

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan, Türkiye`de internet kafeler hariç 7.5 milyon bilgisayar bulunduğunu, fakat aktif MSN kullanıcısı sayısının 21.5 milyon adet olduğunu söyledi. Arkan, `Bu da demek oluyor ki bir kullanıcının birden fazla, hatta ve hatta 3 tane MSN adresi var. Zaten Brezilya ve Amerika`dan sonra MSN kullanımında dünya üçüncüsüyüz` dedi. Arkan şunları söyledi: `Bilgisayarı genellikle haberleşme alanlarında kullanıyoruz. 16 milyon Hotmail abonesiyle dünya altıncısıyız. Günde ortalama 600 milyon e-posta gönderiliyor. 10 milyon MSN Space kullanıcısıyla ilk ondayız. Haziran ayında Türkiye MSN`de toplam 3.5 milyar adetlik konuşma penceresi açıldı. Kullanıcıların listelerindeki ortalama kişi sayısı 106. Bu sayıyla Türkiye, Avrupa`da İspanya`dan sonra ikinci sırada

MELİH BAYRAM DEDE 2007-08-26 15:10:07 Yeni Şafak

Ülkemizde bilgisayar ve internet ayrılmaz bir bütünün parçası. PC'mizi açtık. İnternet bağlantımız yok. Yüzümüzün rengi ve içimizden geçen güzel (!) sözler. Bağlantı sağlandığında ise oyuncağını bulmuş çocuklar gibi seviniriz. İlk işimiz MSN Messenger'i açıp haberleşeceğimiz, hal hatır soracağımız yani "CHAT" yapacağımız kimler var bir görelim isteriz. Varsın haberler beklesin, ülkemizde, dünyada neler olmuş, öğreniriz elbet. İşimizle ilgili beklediğimiz önemli e-postalara da biraz sonra bakarız.

MSN Messenger'deki "chat"leşmeyi sona bırakıp internetten nasıl yararlanıyoruz ona bakalım.

Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızdan birinin çocuğu. İlköğretim 7 nci sınıf öğrencisi. Evlerinde bilgisayar yok. Bürodaki bilgisayar - internet ikilisini kullanarak güzel bir ödev hazırlayacak. Araştırdı, sordu, öğrendi, kopyaladı, yapıştırdı, yazdırdı, dosyaladı. Dört dörtlük bir çalışma, güzel bir ödev. Bir hafta sonra geldiğinde öğretmenin tüm ödevleri toplayıp büyük bir zarfın içine koyduğunu ve sınıfta herkese teşekkür ettiğini söyledi. "Yaptığın çalışmayı bana anlat" dedim. Nasıl anlatsın ki! Hiç okumamış. Sınıfta da hiç bir ödev okunmamış. Öğrenciler evlerinde, internet kafelerde, bir yerlerde bir şekilde ödev hazırlıyorlar. Zaten bir sürü ödev siteleri de var yardımcı (!) olan. Ödev hazırlamak için teknolojiden yararlanıyoruz ve en yüksek not O'na veriliyor. Bilgi? öğrenmenin notu?

Eskiden ders çalışmak için kütüphanelere gider, zorluklarla, sınırlı kaynaklardan yararlanırdık, bir şeyler öğrenmek, bir ödev hazırlamak uğruna. Önce defterimize yazardık, böylece bazı bilgiler aklımızda kalırdı. O dönemlerde kaynak az, öğrenilmek istenen, öğrenilen bilgi çok. Belki bize öyle geliyordu.

Büroya arkadaşım gelir, ne yaptığımı sorar, anlatırım, "İzin ver biraz kurcalayayım interneti" der. Oturur yerime, ne kadar ilgisiz, insana bir şey vermeyen boş ve zararlı yerler varsa girer çıkar bir saat içinde. Çoğunuzun bildiği saçma sapan web siteleri. Ancak insanlarımız ya da kullanıcılar memnun. Arz talep meselesi.

İnternet kafelerde yaşı tutan, tutmayan, kız erkek. Ya oyun oynar, ya MSN'de "chat yapar".

Arkadaşıma giderim. İşyerinde PC'de iskambil falı açar, solitaire, spider solitaire, freecell, minesweeper... ne varsa. Hatta internetten oyun sitelerine girer sanal arkadaşlarla okey-briç-tavla-king benzeri ne oyunlar varsa onlarla oyalanır, vakit geçirir. "Neden diye" sorduğumda "Can sıkıntısı" der, başka şey önerdiğin zaman darılır. Şirketler, kamu ne varsa bir çoğu böyle.

Kimisi sürekli müzik dinler. MP3 çalar sabahtan akşama kadar, yüzlerce şarkı, ard arda.

Evlerde sıra sorunu. Çocuklar, anneler, babalar PC sıralarını beklerler. Eskiden bilgisayarsız ev kalmasın derlerdi. "HER EVE BİR BİLGİSAYAR" sloganı yerini "EVDE HERKESE BİR BİLGİSAYAR"a bırakmalı.

Yukarıda alıntı yaptığım yazı her şeyi daha iyi anlatıyor. Bilgisayarları haberleşme alanında kullanıyoruz. MSN Messenger'de sıralamalarımız gün geçtikçe yükseliyor. Belki bir süre sonra bazı dallarda lider bile olabiliriz.

Tabi ki PC kullanırken zaman zaman MSN, oyun, müzik,sörf olacaktır. Ancak bilgisayar kullanmak işimizin gereği ise MSN, oyun,müzik ve sörfün payı oldukça az olmalıdır. Bilgisayar ve interneti araştırma, öğrenme amaçlı da kullanmalıyız.

Zaman zaman arkadaşlarımı uyarırım, tanımadığınuz e-postaları açmayın, daha okumadan silin derim. Ancak bu uyarılara çoğu kez kulak asılmaz ve sonuçta virüs bulaşır, PC'yi bazen diğer kullanıcıları bile olumsuz etkiler. Çalışmalarımız, işlerimiz aksar. Bu virüslerden kurtulmak için hem masraf hem de zaman kaybına uğrarız.

Bir ileti gelir "falanca arkadaşın seni bilmem nereye davet ediyor, sana kontör yolladı, hele şuraya bi tıkla" diye. Anında silin, merak etmeyin. Merak edip tıklarsanız PCniz hastanelik olabilir :))

Fakat bazı virüsler var ki bunlar PC'den çok insanları kullanıcıları etkiler, hatta psikolojik rahatsızlıklar verebilir. Kısaca söylemek isterim ki MSN'de "chat" yaparak bu sanal ortamda tanımadığınız, neyin nesi olduğunu bilmediğiniz insanları, (özellikle karşı cinsten) bir şey sanıpta onların tatlı ve güzel yazılarına kanıp, resimlerine aldanıp farklı bir beklenti içinde olmayın. Onlara kişisel dert ve sorunlarınızı söylemeyin. Tanımadığım bir adresten mesaj gelmiş. "E benim adresimi bildiğine göre açıp okumalıyım" merak ve düşüncesi maalesef çok yaygın, herşey böyle başlıyor. Adreslerin bulunması zor bir şey değil.

Gelen iletiler forward edilerek başkalarına gönderildiğinde mail adresiniz tanıdığınız ya da tanımadığınız pek çok kişiye bu yolla ulaşmış oluyor.

Son günlerde "MB dışında" çevremde, tanıdığım, zaman zaman bir araya gelip konuştuğum dost ve arkadaşlarıma sözlü ve yazılı uyarılarda bulunuyorum. Yukarıda yazdığım, yaşanan olayları anlatıyorum. Defalarca uyarıyorum. Ancak onlar nedense ve ısrarla aynı hataya düşüyorlar. Sonuçta üzülüyorlar. Tabi ki bende.

Sizlerin de çok hassas olan bu konuya daha duyarlı davranmanızı rica ederim. Üzülmenizi istemem.

Resim. Evdeki PC

 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara