- Kategori
- Gündelik Yaşam
"Hukuk'un üstünlüğü ve hepimiz için hukuk ne demek?"

"Adalet mülkün temelidir."
“Hukuk’un üstünlüğü ve hepimiz için hukuk ne demek?”
Bir blog yazarı bize ‘hakaret’ etmekte ‘özgür’ değildir.
Hakarete uğrayan ‘bilinçli’ bir blogger ise mutlaka ilgili mercilere suç duyurusu yapar.
Editörler görmezlikten gelirlerse suçu ‘tahrik etmiş’ olurlar.
Hukuk herkese gerekli. Hukuk’a saygısı olmayan her kurum çökmeye müstahaktır.
Mesut Selek’e ait 14 Mayıs 2013 tarihli blog yazısında yer alan bu görüşlerini beğendim ve paylaşıyorum.
Bu arada izninizle ‘müstehak’ sözcüğünü ‘müstahak’ olarak düzeltiyorum.
Bu blog yazımda, sanırım tüm Milliyet Bloggerların ilk kez tanık olacakları bir başka Milliyet Blogger’ın yazısına atfen ‘destekleyici’ ve ‘tamamlayıcı’ fikir üreteceğim.
Bugüne kadar Mesut Selek ile aramızdaki ‘zımni uzlaşmazlık’ üzerine geçmişe ‘sünger çekiyorum’ ve kendisine ‘dostluk’ elimi uzatıyorum. Elimin boşta kalmayacağına ve geçmişteki ‘müstehzi tavrının’ yanlış algılamadan kaynaklandığına inanmak istiyorum.
Henüz beni tanımadan ‘önyargılı’ yaklaşımın taraflarda yarattığı ‘sıkıntıları’ unutmayı tercih ettim.
Ülkemizde Adalet Saraylarındaki mahkeme salonlarında Hz. Ömer'in ‘Adalet Mülkün Temelidir’ özdeyişi salonda kürsünün hemen arkasında yer almaktadır.
Gerçekten ‘Adalet Mülkün Temeli midir?'
Önemli olan Hukuk Devleti’nden Hukuk’un Üstünlüğü sürecine geçebilmek başarısını gösterebilecek miyiz?
TBMM’nde hala hukuk girdabından çıkamayan Anayasa taslağı sürüncemede olup bitirilememiştir.
Öncelikli olarak Yeni Anayasa’da hukuk devletinin temel taşlarından olan, hukukun üstünlüğü/önceliği ve yargının tarafsızlığı ilkeleri vazgeçilemez unsurlar olmalıdır.
Yeni Anayasa’nın ana temaları,’özgürlük,’ ‘adalet,’ ‘fırsat eşitliği,’ ‘özel mülkiyet,’ ‘insan hakları’ gibi bireylerin ve toplumun özgürleşme sürecine katkıda bulunacak ve sürecini hızlandıracaktır.
Diğer bir ifade ile ‘çoğulcu demokrasi anlayışını’ toplumun tüm katmanlarına yaygınlaştırmaktır.
Amaç Yeni Anayasa ile tüm insanların ‘barış’ içinde yaşayabileceği ‘demokratik’ bir yaşamı ‘güvence’ altına almaktır.
16.05.2013, Türkiye