E-günlük tüp bebek yapmaz...

Bir abonem ikinci tüp bebeğine hamile. İlkini düşürdü. Adı üzerinde "tüp bebek" düşüveriyor. (yoksa bu sistemin adı başka mıydı?) Dünyanın parasını harcadılar, halen bir sonuç alamadılar. Bir şeyler uyuşmuyor her halde. Doktorunun sözünden de çıkmıyor, ne derse harfiyen uyguluyor ama olmuyor. Bence doktorun söylediklerinin tersini yaparsa bebek doğar. Daha önce dediklerini yaptı ve düşürdü. Kediler bile sınama yanılma yöntemini kullanıyor, biz kullanamıyoruz... Umarım bu sefer olur. Yazık kadıncağıza, çok stress yaşıyor. İşinden de atılacak yakında. Sürekli izin alıp duruyor. Çalıştığı yer de yapılan dedikodulara kulak misafiri olarak öğrendim. Sorun kocasında imiş... Bunca ızdıraba değer mi? Değiştir kocayı gitsin. Aslında bir şekilde değiştirmiş sayılıyor ama fiili bir görüntü olmadığı için her halde sindirebiliyorlar... Ben kocasının yerinde olsam, spermin sahibini bulur ve hiç gurur meselesi yapmadan ikisini bir odaya kapatır, evcilik oynamalarına izin verirdim.

Merhaba e-günlüğüm; Ne bakıyorsun öyle pis pis... Bu sperm bankalarını, sperm verenleri, alanları hiç anlamadım gitti. Doğanın bize cömertçe sunduğu petrolü, suyu, toprağı, ağaçları, hayvanları, otları böcekleri, birlikte eşit bir şekilde paylaşmamız gerekirken, birbirimize satıp duruyoruz. Bir tek hava, ve spermlerimiz kalmıştı, spermlerimizide sattık, bir hava kaldı. Onu da satmamız yakındır... Iıh bu sperm satın alma ve enjekte etme olayını kafamda çözemiyorum. Hiç zevk almadan, duygu seli yaşamadan, hiç bir şey hissetmeden, karşı cinsi bile görmeden, (gizli tutuluyormuş) huyunu suyunu bilmeden hamile kalıyorsun... OLMAZ!!! "Ah canıııım tıpkı babası" muhabbetleri olmayacak, olamayacak... İler ki yaşlarda "babasına çekmiş" muhabbeti de olmayacak, olamayacak... Belki gizli tuttuğu Dölör (Donör müydü neydi) doktorun kendisi, belki o klinikte çalışan çaycı, temizlikçi ne biliyorsunuz? Doktor kar hırsı ile sağlıklı bir erkekten (sağlıklı erkek kavramı da tartışılır) sperm satın almak yerine kendisinin veya yanında çalışanların spermlerini satıyor olamaz mı? Ticaret bu her şey olur. İçinde duygu olmayan işler de her şey olur. Iıh yine kafam almadı. Her halde ben de bir anormallik var... Daha kabul edilebilir bir deneme de yapılabilirdi. Adam, kadınla bir kaç gece birlikte olup iki haftalığına seyahate çıkacak ve kadın ailesi için, kocası için bu süre zarfında her şeyi yapacak. Adam seyahatten döndüğünde boynuna atlayıp, ağzını bükerek ve çocuksu bir ses tonu "kocacığım hamileyim, bir çocuğumuz olacak" diye fısıldayabilir. Kocası da gür bir ses tonu ile "harika! seni çok seviyorum" diye bağırarak yeşilçam yıldızlarına taş çıkartan bir rol sergileyebilir. Bak bunu kafam alıyor. Demek bende pek anormallik yokmuş...

Nereye gidiyoruz bilinmez. Yakın zaman da evlerde dolaplarda "sperm" bulundurulacak. Çocuk mu istediniz, hemen yatağa yatıyorsun, ışıkları kapatıp bir düğmeye basıyorsun, bacaklarını üç dakika açık tutuyorsun veeee işlem tamam... Yatıp uyuyorsun. Dokuz ay sonra (belki daha erken) "ağrısız, acısız" sisteme başvurup yine hiç bir şey hissetmeden bir çocuk getiriyorsun dünyaya. O bile neler olduğunu anlamış değil... Soranlara "benim çocuğum var" diyerek "marka" oluşturuyorsun. Bilmeyenler "hmm bu kadın hem sağlıklı, hem de doğurgan" diye düşünüyorlar ama, yok öyle birşey. Zevkten mahrum olarak başlayıp, ağrısını, acısını hissetmeden gerçekleşen bir eylem var ortada ki "eylem" kelimesi bile fazla... Hazır lopçu yaşama biçimi soyumuzu sürdürme içgüdümüzü de ele geçirdi. Artık doğurarak soyumuzu sürdüremiyoruz. Çünkü doğal olmayan yöntemlerle, sağlıksız ve yetersiz çocuklar dünyaya getiriyoruz. Bizim çocuklarımız, bizden daha hastalıklı ve bizden daha zayıf olmaya başladı. Yaşasın gelişmiş tıp!!!

Değerli e-günlüğüm; insanları kendi düşünceleri, halleri ve planları ile yaşamlarında bırakmak en iyisi. Böylece "ben anormal miyim, değil miyim" gibi sorularla kendimizi sıkmamış oluruz... (anormalim)

Dün traş günümdü. Saç sakal kazıdıktan sonra bahçede özel ayrılmış locada yerimi aldım ve rakı kürüme devam ettim. Bütün gün beş demlik çay tükettikten sonra iyi geliyor. Bir de soluduğum hava temiz olsa...

Sabah Linda ile işe gelirken kargaları izledim. Mükemmel bir imece örneği ile hummalı bir çalışma içersindeler. Bütün koloni bir biri ile yardımlaşarak dal parçaları toplayıp kendileri için uygun olan ağaçlara yuva inşa ediyorlar. Onların tüp bebek yapma şansları olmadığı için her şeyi doğal yapıyorlar. Bu yüzden 2, 5 milyar yıldır dünyadalar ve gitmeye hiç niyetleri yok... İnşaat konusunda dünyanın en iyi mühendisleri de yer yüzüne çıkmaya başlamış. Öbek öbek yuvalarını açıyor, daha şimdiden, tadilat, dekorasyon çalışmalarını tamamlayıp, bir daha ki kış için yiyeceklerini toplamaya başlıyorlar. Evet Karıncalardan söz ediyorum.

İstanbul'da barajlar dolup taşmış. Çok şaşırdım, nasıl oldu acaba?

Öğleden sonra dünden yarım kalan siparişlerim geldi. Bu hafta çok hızlıyım ve sinirliyim (sinirlenince pazarlama yapıyor işleri artırıyorum) Her yere saldırıyorum. Obama'dan aldığım konuşma dersleri ile yeni aboneler yapıyorum. Daha şimdiden bir hafta da on-on beş abone yaptım diyebilirim. Havalarda güzel giderse "hamdolsun" işleri düzelteceğiz. Kriz geçerken bir kalça ve bel hareketi yapıp, sürtünmeden teğet geçmesini sağlayacağım... Abone sayımı artırmak için, baktım ki pazarlama yetersiz kalıyor, ben de kara büyü yaparım olur biter...

Evet e-günlüğüm; Şimdilik kara büyü yapmadan akşamı ettik ve yemeğimizi yedik. Biraz sonra akşam servisleri başlar. En iyisi mi seni göndereyim ve rahat rahat servislerime gideyim. Yarın yazışırız yine... Çabuk yıkıl karşımdan!

Biliyor musun: Gün ışığından daha fazla yararlanmak için, saat uygulamasını, Benjamin Franklin başlatmış... (o'nun ülkesi bir işe yaramadığını anlayıp bıraktı, biz devam ediyoruz)

Çirkin söz: "Farzedin çadır tatilindesiniz..." Silvio Berlusconi (İtalya başkanı'nın depremzedelereyaptığı konuşma)

Güzel söz: "Kimse bizi aldatamaz. Biz ancak kendi kendimizi aldatırız... Goethe