Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '08

 
Kategori
Blog
 

"İnönü Kampı"na neden katılmadım?...

"İnönü Kampı"na neden katılmadım?...
 

Düzenleme: Mustafa MUMCU (Teşekkür ederim kendisine)


Hesap varmak gerekir belki diye soruyorum sizin adınıza, ama kendime…

<ı>“THK İnönü Kampı”na niye katılmadın?...

Katılmadım, çünkü artık Talip BÖLÜKBAŞI’nı sevmiyorum, Arif ÖĞÜTÇÜ’yü çekemiyorum, bir de Pirmete filan da gelecekler diye duydum.

Sonra ne bileyim, o kadar tanımadık adamın içinde <ı>“ne işim var” gibisinde düşündüm ve katılmadım…

İstanbul’dan Mehmet EREN, Ahmet AYDIN filan da geleceklermiş!… Başka daha gelecekler de var elbette, Milliyet’ten de mesela…

Sonra kendi kendime döndüm <ı>“O haaa… Bu kadar yalanı, tek ayak üstünde ne çabuk uydurdun” dedim…

Bu kadar yalanı söylersen sana en azından <ı>“Yaşı geçti ya, bu adam iyiden tozutmuş” derler, o hiç de sevmediğin <ı>“Yaş” konusunu hatırlatırlar. Üstelik <ı>“Tozutma” yakıştırmasını da…

Tabi böyle olmadı…

Haftalar önce hanıma söyledim, <ı>“Hanım, 21-22 Haziran tarihlerinde İnönü’de davet var, gideceğiz” diye. O da Allah razı olsun <ı>“Çok istiyorsan…” dedi…

İstiyorum tabi… 40 yıl önce kaldığım yerlere bir daha ve aynı heyecan ile gitmek kadar güzel bir duygu olabilir mi?

Ayarlanıyoruz 21 Haziran’a…

Hatta Arif ÖĞÜTÇÜ <ı>“İki kişi alırım” diye ilan bile verdi, desem ki <ı>“Biz geliyoruz”, yok demezdi…

Ancak, en son <ı>“Efsane Bulgur Pilavı’ndan” döndükten sonra, hanım bir plan verdi.

Evin tavanı başımıza uçtu, tavan kel, sıvası dökülmüş, bir senedir öyle duruyor. Çağırmış ustaları, konuşmuş ve bana soruyor…

<ı>“Konuştum, fiyatta da anlaştım, şimdi sen de ‘Eh’ dersen, Cuma günü gelecekler, Salı günü de bitirecekler…”

<ı>

Bir seneden beri kafasına taktığı şey, neden olmasın, hem de hafta sonu bitmiş olur… Tabi <ı>“Onay(!)” verdim…

Ustalar, Perşembe’den malzemeleri getirdiler, Cuma günü de kendileri gelip işe başladılar…

Akşam oldu, benim aklım başıma geldi…

- Hanım!…

- Efendim…

- Sen bu programı bilerek mi yaptın, yoksa tesadüf mü?

- Hangi programı?

- Tamirat programını…

- Yooooo… Komşular da yaptırmıştı, onların ustası o gün gelince konuştum, sana da sordum ya…

- Evet… Sormaya sordun, ben de evin <ı>“Erkeği(!)” olarak onay da verdim ama…

- Aması ne şimdi?...

- Yahu… Yarın Cumartesi ve İnönü’ye gidecektik ya…

- Anıtkabir’e mi?

- Ya… Anıtkabir’de işimiz ne?

- İnönü’nün mezarı orada ya…

- Yok hanım yok… Vazgeçtim…

- Neden vazgeçtin?

- Çay içmekten, kahve içmekten…

Tabi diyemedim ki <ı>“Önümüzdeki hafta sonu Talip Bey’e hesap vermekten” diye…

Arif ÖĞÜTÇÜ de ilk günü yazmış bile… Yetinmemiş, fotoğrafları de eklemiş...

Şimdi evde oturdum, kara kara düşünmeye başladım. Ne kadar ne söylesem faydası yok. İşin garip yanı, benzer bir iki sabıkamız da olduğu için kimse de inanmaz artık.

Bakalım… Verilen cezaya razı olacağız elbette.

Heeeey… Oradaki herkes… İyi eğlenin… Mutlu olun, dinlenin, zevkini çıkarın. Biz bu yıl da kaçırdık…

<ı>22 Haziran 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..