- Kategori
- Blog
Milliyet, bizleri yalnız bırakmadı.

Bir süre önce yayınladığım MB inönü buluşması davet yazım sonrasında kendime kızmıştım aslında!Öyle ya,düzenleyen Talip Bölükbaşı bey.
Otobüs terminalindeki çığırtkanın müşteri çağırması gibi sen neden yırtınıyorsun?
Amacım bu sevinci daha çok arkadaşımızla paylaşmaktı.
Tıpkı diğer buluşmalarda sergilenen dayanışma örneğinde olduğu gibi!
Uyanmak istemediğimiz bir rüyadaydık sanki, o dakikalar aslında anlatılmaz yaşanır.Ama yinede ben anlatmaya çalışayım, bakalım beğenecekmisiniz?
Havacılık faaliyetlerinden yararlanmak bir çoğumuz için bir ilk olacaktı!
Katılan MB yazarları olarak bizler tamamını, gerçekleştirdik,o kutsal topraklarda,yani İnönü meydanında.
Aslında anlatılmaz yaşanır demiştim ama anlatmak zorundayım!
Olur ya,ileri bir tarihte Talip beyin bir kıyağı daha gerçekleşirse diye!
Bir sonraki buluşma için karar vermek konusunda, siz dostlarımıza ışık tutar belki umuduyla!
Hani yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat derler ya, işte ben de öyle yapacağım.
Nizamiye kapısında kendimizi THK birliğine teslim etmemizle başladı her şey!
THK ve MB amblemli kimlikler ve şapkalarımıza kavuşmamız sonrasında yüzlerce üniformalı kahraman arasında hiç yabancılık çekmedik!
Heybetli ama güleryüzlü görüntüleri karşısında büyülendik!
Bu donanım ve aldığımız moral, uçuşa hazır neferler duygusuna kapılmamıza yetti de arttı bile.
Korkularımızı yeniverdik nasıl olduysa?
Kendimde değildim paraşütümü kuşanırken!
Planör uçuşu sonrası piste indiğimde yine kendimde değildim!
Sayın pilotumun, biraz akrobatik harekete ne dersiniz Arif bey teklifine, ne cevap verdiğimi hatırlamıyorum!
Gazetemizin bu buluşma için görevlendirdiği muhabir arkadaşımızla tanışma anına kadar gerçekten kendimde değildim!
Benimle röportaj yapmak teklifine verdiğim cevabı hatırlıyorum pek tabii ki!
Ayaklarımın yere bastığı ilk an unutulurmu hiç?
Muhabir arkadaşımız,uçuş sonrası paraşüt takımlarım çıkartılırken fotoğraflarımı çekmeye başlamıştı!
Onunla kaynaşmakta gecikmedik.
İçimizden birisi oluvermişti kısa zamanda,hem zaten öyle değilmiydi!
Meslektaştık nede olsa:-)
Daha fazla röportajlar yapmaya ve fotoğraflar çekmeye fırsat bulamadan, apartopar bir uçağın içinde buldu kendisini.
Uçmak istemiyordu aslında,daha önce hiç aklından bile geçirmemiş
Ama Talip beyin ani bir sürpriz kararıydı bu!
Bir komutan emri gibiydi ,karşı gelemedi.
Muhabir arkadaşımızın verdiği cevap kısacıktı.
Hadi ya,sahi mi?
Hemen paraşüt takımı bağlandı,birkaç saniye içerisinde paketlendi adeta!
Uçuş sonrasında,oda rüyada gibiydi tıpkı bizler gibi.
Verdiğim röportaj da,MB yazarları arasında gelişen kalıcı dostluklardan bahsettim,gazetede yayınlanmak üzere not edildi bir bir!
Ve yüzlerce fotoğraf karesini kaydetti, o dev gibi makinasına!
Sıradaki uçuş için, "Antonov AN2" uçağı bizi beklemekteydi pistte!
İlk heyecan sonrasında oluşacak tüm faaliyetler, benim için çocuk oyuncağı olur demiştim kendi kendime.
Ama ne mümkün,kendisini asla unutamayacağım çılgın bir pilotumuz çıktı bu defa sahneye!
Biraz harekete ne dersiniz?
Daha cevap vermemize fırsat bırakmadan başladı özel akrobasi şovuna!
Kocaman uçağı önce hızla düşme moduna getiriyor ve aniden yükselişe geçiyordu.
Ve bizler tavan ve yer arasında hoplarken ,korkuyla karışık sevinç çığlıkları atıyorduk.
Birbirimizin korkulu hallerine gülmekten çatlayacak haldeydik!
Şapkalarımız kafamızdan fırlayıp,uçağın içinde uçuşmaya başlamıştı!
Sevgili Murat Ertaş ve ben bağırmaya başladık,inecek vaaaar,müsait bir yerde!
Bir saate yakın süren uçuş,sanki bir saniye gibi gelmişti bize!
Bir süre sonra inişe geçtiğimizi fark ettiğimizde yalvarmaya başladık.
Ne olur inmeyelim!
Sayın pilotum,bir daha,bir daha..
Aşağıda uçuş sıralarını bekleyen arkadaşlarımız olmasa bu heyecanı bir daha yaşamak imkanını rica edecektim Talip beyden!
Yamaç paraşütü ve adını bilemediğim üstü açık, arkadan motorlu bir uçaktan faydalanma hakkımız ise ertesi güne bırakıldı hava kararmaya başlamıştı çünkü!
Akşam saatlerinde brifing almak üzere toplantı salonuna davet edildik.
İnönü direktörü,sayın Tarık Albayımızın slayt gösterisi eşliğinde anlattıklarını büyük bir şaşkınlık içersinde kaydettik beyinlerimize!
THK nun öneminin ülkemiz de pek fazla değil ama, tüm dünya ülkelerince gayet iyi tanındığından bahsetmekteydi.
Övünç kaynağımız olan bir kuruluşumuzun neden yeterince tanıtılmaya çalışılmadığına bir türlü anlam veremedik!
Çok üzüldük, ve yazan kalemler olarak bu acı gerçeği tüm Türkiye ye anlatmayı ilke edindik.
Talip bey,in yaptığı kapanış konuşması sonrasında,müzik eşliğinde eğlencelerin yaşanacağı meşhuuur havuz başında yerimizi aldık!
Akşam serinliğinde üşüyen dostlarımıza pilot kıyafetleri temin edildi,bu görüntüleriyle ayrı bir havaya girdiler!
Dedim ya yediklerimiz içtiklerimiz anlık doygunluklardı!
Ama yaşadığımız olağanüstü heyecanlar ve günbegün çoğalan dostluklar,asla unutamayacağımız değerlerdi!
Teşekkürler değerli dostumuz Talip bey,e ve sayesinde tanışmaktan onur duyduğum sevgili dostlarıma!
Ve ilk fırsatta tanışmak arzusunu taşıdığım sizlere.
Yakamıza taktığımız kimliklerde kendi isimlerimiz yazılıydı,ancak bizler MB yazarları olarak hepimizi temsil ettik!
Çünkü bizler o sıfatla oradaydık.
Blognot:Bu farklı buluşma hakkında geniş bilgi,fotoğraf ve bizlerle yapılan röportajlar Milliyet gazetesinde muhtemelen hafta sonu yayınlanacaktır,bilginize..