- Kategori
- Gündelik Yaşam
"Kalbim dinamit kuyusu"

Yerin yedi kat altında denizin, dağların, asırlık çınar köklerinin bittiği yerde, yatarsın sessiz ve derince. Ne “bir mendil mavilik” ne ışığın var.
Bir uğultu ki, gün gece boyu kulaklarında çınlar, bakışların dört duvara çarpar durur. Kelimeler dilinde cansız, yok dermanı çıkmaya. Çok değil; bari söze can katanın, bir dinleyenin olsa, değil mi ? Yok! Kendinden ibaret kulak tırmalayan bir sessizliğe mahkûmsun.
Bir sigara içimlik mola ver, bir çay içimlik zamanda bunu düşün! Ne yapacaksın? Konuşsan kendinle, yabancılaşmaz mısın sesine, nefesine.
Ne kadar dinlersin ki?
Umut nedir o karanlıkta? Neye tutunulur? Düşmüşsün siyahın bağrına.Hükmün verilmiş: müebbet bir yalnızlığa mahkumsun. Ne yaşatır seni, neye tutunursun?
Düşün!
Karanlık bir mahzende aydınlık satırlar kurar mı usun? Dur şimdi satırın tam burasında.Düşün! Ne zor değil mi?
Canının, boynunda taşınmaz bir yük olması…
Düşün! Ne gerçekleştirilecek düşlerin, ne sevdiklerin, ne yarası saklı bir sevdan var…
Nerde elinden bir yudum su içeceğin iyimserliğin…
Düşmanlarını bile, meğer sevmemişim dediğin sevgilileri, daha neleri neleri özleyeceğin bir karanlıktasın. Sürgit bir hesaplaşmayla koymuşsun kendini aklının boy aynasına.
Sor kendine!
Seni bilmem ama ben orda, vurmazsam başımı duvardan duvara, şiirler tutar tek başına beni ayakta. Ne kadar sürer onu da bilmem. Lakin benim tırnağım kalem olur, duvarlar kağıt.
“Duvarları kanatırcasına tırnağımla şaşkın umutlu şiirler yazarım.”
Şiir kelimelerden umut çatar, yaratır, nasıl olsa. Dişimden tırnağımdan, düşümden artırdığım ne varsa, damıttığım ne kaldıysa dizerim duvara, derme çatma.
İnip bir kaynağın gözüne, içemiyorsam suyunu dirseklerimden akıta akıta, inerim şiirin kaynağına. Bir vakit yeter bana herhalde ordulara başkaldıran şiirin bir dizesi, söylerim bağıra çağıra.Sesimin yankılandığı, göz menzilinin alamadığı genişlikte bozkırları düşlerim.
Çiçekli bir dal gibi uzatır dudağından sevdiğim, çırpınan bir dizeyi. Okşar tenimi geçer gündüzümü, gecemi.
“Bir şiir yaşatır her şeyi, yaşamın anlamı solduğunda”
“Kalbi dinamit kuyusu” bir şair…
‘Zindanda yatarken bile asla yalnız kalmamayı “
Masmavi bir mısranın mahremiyetinde geçirmeyi,
Bir şair sağlar; şiiri olur koltuk değneği…
Bir uğultu ki, gün gece boyu kulaklarında çınlar, bakışların dört duvara çarpar durur. Kelimeler dilinde cansız, yok dermanı çıkmaya. Çok değil; bari söze can katanın, bir dinleyenin olsa, değil mi ? Yok! Kendinden ibaret kulak tırmalayan bir sessizliğe mahkûmsun.
Bir sigara içimlik mola ver, bir çay içimlik zamanda bunu düşün! Ne yapacaksın? Konuşsan kendinle, yabancılaşmaz mısın sesine, nefesine.
Ne kadar dinlersin ki?
Umut nedir o karanlıkta? Neye tutunulur? Düşmüşsün siyahın bağrına.Hükmün verilmiş: müebbet bir yalnızlığa mahkumsun. Ne yaşatır seni, neye tutunursun?
Düşün!
Karanlık bir mahzende aydınlık satırlar kurar mı usun? Dur şimdi satırın tam burasında.Düşün! Ne zor değil mi?
Canının, boynunda taşınmaz bir yük olması…
Düşün! Ne gerçekleştirilecek düşlerin, ne sevdiklerin, ne yarası saklı bir sevdan var…
Nerde elinden bir yudum su içeceğin iyimserliğin…
Düşmanlarını bile, meğer sevmemişim dediğin sevgilileri, daha neleri neleri özleyeceğin bir karanlıktasın. Sürgit bir hesaplaşmayla koymuşsun kendini aklının boy aynasına.
Sor kendine!
Seni bilmem ama ben orda, vurmazsam başımı duvardan duvara, şiirler tutar tek başına beni ayakta. Ne kadar sürer onu da bilmem. Lakin benim tırnağım kalem olur, duvarlar kağıt.
“Duvarları kanatırcasına tırnağımla şaşkın umutlu şiirler yazarım.”
Şiir kelimelerden umut çatar, yaratır, nasıl olsa. Dişimden tırnağımdan, düşümden artırdığım ne varsa, damıttığım ne kaldıysa dizerim duvara, derme çatma.
İnip bir kaynağın gözüne, içemiyorsam suyunu dirseklerimden akıta akıta, inerim şiirin kaynağına. Bir vakit yeter bana herhalde ordulara başkaldıran şiirin bir dizesi, söylerim bağıra çağıra.Sesimin yankılandığı, göz menzilinin alamadığı genişlikte bozkırları düşlerim.
Çiçekli bir dal gibi uzatır dudağından sevdiğim, çırpınan bir dizeyi. Okşar tenimi geçer gündüzümü, gecemi.
“Bir şiir yaşatır her şeyi, yaşamın anlamı solduğunda”
“Kalbi dinamit kuyusu” bir şair…
‘Zindanda yatarken bile asla yalnız kalmamayı “
Masmavi bir mısranın mahremiyetinde geçirmeyi,
Bir şair sağlar; şiiri olur koltuk değneği…