Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '14

 
Kategori
Magazin
 

'Kurt Seyit ve Şura '... Kıvanç Tatlıtuğ'un yeni gözdesi...

'Kurt Seyit ve Şura '... Kıvanç Tatlıtuğ'un yeni gözdesi...
 

nettten...


Kitap okumayan, sanatla araları iyi olmayan; sürekli sataşmalı siyaset üreten devlet adamlarının (?) e anti sosyal kişilik bozukluğu olan tiplerin yarattıkları kaotik ve sisli havada, insanımızın içi iyice kararmış durumdadır.

Her ne kadar TV izlemeyen; dizi seyretmeyen bir vatandaşınız olarak hepimizi bulunduğumuz alemden başka bir hisler dünyasına sürkleyecek bir dizi geliyor ekranlara...

Aşk, eziyet,empati, vicdan; özveri gibi günümüzde değerlerini yitirmeye başladığımız bazı hasletler içine gark olabiliriz... Romanını keyifle okuama rağmen; etkilendiğim romanların sinemaya uyarlanışına hep kuşkuyla  bakmışımdır... Geçmişte izlediğim, Yılanların Öcü; Susuz yaz; Ay Büyürken Uyuyamam ; Harp ve Sulh; Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok; Dr.Jivago; Açlık Oyunları, Hababam Sınıfı; Rüzgar Gibi Geçti ; Ölü Ozanlar Derneği gibi eserlerin sinemaya uyarlanışları çok başarılı ve etkileyici olduğundan Kurt Seyit ve Şura dizisinin de aynı başarılı aktarımı vereceği gibi bir his var içimde...

Belki de eserle örtüşen yaşam öyküsü olan, ataları Kafkasya'da kıyıma uğramış ve Rus  Çarlarınca, ana yurdundan sürgün edilmiş bir sülalenin torunu olarak, bilinç altı duygularımın bana verdiği olumlu bir sinyaldir bu...

....

Edebiyat dünyasına "Uyandıran Aşk" isimli şiir kitabı ile adım atmış olan Nermin Bezmen, bu kez Çarlık Rusyasının debdebeli yaşantısından Bolşevik ihtilali ile İstanbul'a sürüklenen hayatları anlatıyor.

1892'nin Yalta'sından St. Petersburg'un saltanat günlerine, Karpatlar cephesinden ihtilalin cehennemine ve nihayet işgal altındaki İstanbul'a, 1920'lerin Pera'sına, macera dolu bir yolculuk yapacaksınız.

Onlarla beraber polkaların, troykaların sihirli alemini, ihtilalin acımasızlığını, parçalanmış Osmanlı İmparatorluğunun son günlerini yaşayacaksınız.

Kurt Seyt: Mirza Eminof'un oğlu olarak servet ve ünvanla doğmuştu. Yakışıklıydı, hırslıydı, cesurdu. Çar Nikola'nın Muhafız Alayında genç bir Üsteğmen oluşu onu Bolşeviklerin ölüm listesine dahil etmişti.

Kaçarken getirdiği bir taka dolusu silahı Mustafa Kemal'in Kuva-yi Milliyesine teslim ettiğinde, karşılık istemeyecek kadar gururluydu. Hayatına sıfırdan başlarken elinde kalan serveti sadece gururu ve aşkıydı... Shura...

Tchaikovsky nağmelerinin romantizmi ile sarılmış karlı bir Moskova gecesinde, henüz onaltısındayken saf güzelliği, beklentisiz aşkı ile Seyit'in dünyasına girdi.

Ailesinin ünvanı, serveti onun da ülkesinde kalmasına yardımcı olamadı. Sevdiği erkekle atıldığı bu macerada bir daha hiç göremeyecekleri vatanlarının, ailelerinin, artık yaşamayacakları geçmişlerinin hasretlerini birbirlerinin aşklarında dindirmeye çalıştılar.

Büyük bir aşkın, harbin, ihtilalin, hasret ve hüzünlerin hikayesi ile okuyucuyu baştan sona kendine has bir tat, merak ve heyecanla sürükleyen, uzun süren araştırmaların gerçeklikle aktarıldığı bir roman, "Kurt Seyt ve Shura." (Kitap'tan )

 

Farah Zeynep Abdullah ve Kıvanç Tatlıtuğ'a başarılar dilerim...

......

 

Umarım yanılmam ve birazcık kaliteli bir yapıtla nefes alırız.

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..