- Kategori
- Edebiyat
“Küşüm Çınlaması”yla dördüncü kez Şiire merhaba …

26 Mart Cumartesi saat 15-17 arası Yakın Kitabevi'nde
Bir doğum sancısı gibidir kitap yayımlamak… Öncesi, hazırlığı, yayın aşaması, çıkışı, okurla buluşması tatlı bir telâşı barındırır içinde. Bir yazarın, şairin her kitabının çıkışında o anlamlı heyecan, umut, sevinç, coşku mutlaka yaşanır. Ben de ilk şiir kitabım Yürek Söylencesi (1998) çıktığında yaşadığım heyecanı unutmadım. Bellek Pazarı (2002) ve İnce Oda (2007) kitaplarımda da aynı duyguları yaşadım. Bu kez Küşüm Çınlaması’yla dördüncü kez baba oldum!
Evet Küşüm Çınlaması İzmir’de yayın yaşamına yeni başlayan Nezih Er Yayınları’nın ilk kitabı. Umarım verimli, donanımlı kitaplarla bu yayınlar uzun zamanlarca sürer. Kitabımın 26 Mart Cumartesi günü İzmir Alsancak’taki Yakın Kitabevi’nde bir imza söyleşisi olacak. Dostlarla, şiir severlerle buluşmak, şiiri, kitabı konuşmak, güne dair bir imza atmak…Bu imza gününde yalnız değilim. Ben Küşüm Çınlaması’yla, Şair Fergun Özelli ikinci baskısı yapılan Aşkiya adlı şiir kitabıyla, öykü yazarı Nail Uyar da Gonca Bir Güldü adlı öykü kitabıyla dostlarımıza merhaba diyeceğiz.
Sevgili şair dostum Ahmet Günbaş kitabımın arka kapak yazısı için şunları yazmıştı: “(kalabalığım, anı kentim / elini elimde tuttuğum çocuk / oğuzelim )dizeleriyle, doğduğu kenti yurtsamanın merkezine oturtur Oğuz Tümbaş. Düşleri hep Alleben kokuludur ve “gelincikler tarihi”ne yazılıdır. “Güvercin Avlusu” nda palazlanan çocukluğu hiç inmez “Küşümlü Salıncak”tan. Dünyayı “şiir öpüşü”yle dolaşır. Geldiği son durakta ne Antep kiliminden, ne İzmir mavisinden geçer, ne de “Akdenizli İncecik Teyze”sinden. Tümbaş, rüzgârın sesiyle oturduğu İnce Oda’dan Küşüm Çınlaması’sıyla sesleniyor bu kez okurlarına. Belli ki kuyusundan yeni çınıltılar derlemiş. Duyurmakla, sezdirmekle eşanlamlı… Üstelik yaşanılmışlığı başat kılan insan sıcağı ayrıntıların buğusuyla karşılıyor bizi şiirin eşiğinde!” Sevgili Günbaş’a bu içten seslenişi için teşekkür ederim.
Kitabı üç bölüm olarak düşündüm: Ayrıntılar Sapağı, Şiirle Öpüşen Dizeler, Aklımdaki Kentler. 64 sayfalık bu ince kitapta 37 şiirim yer alıyor. Birkaç şiirim daha önce dergilerde de yayımlanmıştı; ama çoğu bu kitapta ilk kez görücüye çıkan taze şiirler.
İyi ki şiir var; bizi güzellikler, çiçekler, kuşlar, sevinçlerle buluşturan, duygularımızı varsıllaştıran; umudu, sevgiyi, dostluğu kışkırtan… Bu kadar özenli duyguları içinde barındırmasından dolayı bile iyi ki şiir var demek anlamlı… Onun için iyi ki şiir var; iyi ki şiir bizi çağırıyor avlusuna, odasına, hayatına. Çünkü şiirin olduğu yerde kapkaç, vurkaç, ihanet, kin, haset, aymazlık olmaz. Çünkü şiir sever, sevdalanır, aşık olur, hoş görü sunar, sevgiden yana koyar tavrını…
Bunları da söyledikten sonra Küşüm Çınlaması’ndan seçtiğim Baba şiirimi paylaşmak istiyorum sizlerle:
babalar da ölür bir gün
annelerden önce
tümceleri eksik kalır
çocukların öksüz sözlüğünde
acının yaşı mı dediniz
babaların derinliğinde
ama erken ağarır saçları annelerin
gözleri sever yağmurunu bütün mevsimlerin
dokunaklı şarkılarıyla
uzun ömürlerin
babalar da ölür bir gün kısa saçlarıyla
anneler saklar yaslarını uzun zamana
İzmir’de Milliyet Blog ‘da yazan dostlarımın da zamanı olur, yolu Yakın Kitabevi’ne düşerse saat 15-17 arasında bir merhaba demeye, söyleşmeye beklerim.