- Kategori
- Dünya
"Maya Takvimene göre ..."

alıntı
Dün karlı ve soğuk bir gün vardı yaşadığım şehirde… bugün ise pırıl pırıl bir hava. Çok sevdiğim kış güneşi jaluzinin arasından içeri süzülmeye çalışıyor göz kırparak…
Son günlerde herkeste bir telaş, bir heyecan, acaba ne olacak, nasıl olacak, kehanetler gerçek mi, dünyanın sonu mu geldi gibi sorular biz ademoğlullarının kafasında uçuşup duruyor ne yazık ki. Oysa o kadar ciddi konular var ki uğraşmamız, çözmemiz gereken… Neyse…
Çoğumuzun merakla beklediği 21 Aralık 2012 yaklaşıyor. Yaklaşırken de Maya Takvimi ile ilgili efsaneler de tavan yapmış durumda dostlar. Bir rivayete göre dünyanın sonu geldi, bir rivayete göre 2013 şubat ayına kadar zifiri karanlığa gömüleceğiz, bir rivayete göre dünya nüfusunun % 10’u ölecekmiş… daha nicelerini duymuş, okumuşsunuzdur eminim. Maya Takvimi kehanetlerinden bunlar. Hatta o kadar ileri gitmişki insanoğlu, İzmir’in şirin köylerinden Şirince’yi de ihya etmişler, esnaf cirosunu yüzde 500 artırmışlar..eee bu da iyi tarafı bu kehanetlerin. Köydeki yatak kapasitesi yüzde 300 artmış, karavanlar, oteller, kamplar… köyde adım atılacak yer kalmamış, Nasa’nın açıklaması da kâr etmemiş ademoğluna! Çok merak ediyorum bu kehanetleri anlatanlar 22 aralıkta ne diyecekler. Baktılar ki Maya Takvimi ile batmadı dünya, biraz daha ileri bir tarih vererek başka bir tarihte batırırlar dünyayı!
NASA ne demiş bir de ona bakalım;
“Sözde Dünya'nın yok olmasına neden olacak Nibiru gezegeni ile ilgili hiçbir bilimsel veri olmadığına dikkati çekmiş ve "Eğer bu gezegen gerçek olsaydı ve Dünya ile çarpışacağı bir rotada bulunsaydı, bunu en az 10 yıl öncesinden bilebilirdik. Aynı zamanda gerçekten 21 Aralık'ta Dünya'ya çarpacak olsaydı Nibiru'yu şimdiden gökyüzünde çıplak gözle görebilmemiz gerekirdi" diye yazmıştı. NASA’da uzay bilimci olan David Morrison ise bu söylentilerin çocuklar üzerindeki etkinlerine dikkat çekiyor. Korku duyan çocuklardan yüzlerce e-posta aldığını belirten Morrison; “Bu bir aldatmaca ve belki de en kötü yanı çocukları etkiliyor olması. İnsanlar küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi konularda daha fazla endişe duymalılar” diyerek yersiz söylentiler yerine gerçek tehlikelere dikkat çekmişler.
Fazla söze gerek yok, bilim son noktayı koymuş işte.
Sevgiyle kalın
Günün karikatürü