- Kategori
- Deneme
"Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için dünyadakiler birbirlerini yiyor"

Kardeşşş! Daha önce neredeydi aklın?!
Yaşamın en büyük gerçeğidir ölüm. Ve iş işten geçtikten sonra pişman olmak, tek bir derde deva değil. Son nefesini verirken ya da öte dünyada şimdiye dair hayıflanman; hiçbir şeyi geri döndüremez, sıfırdan başlatamaz. Tüm bunları bile bile; en sıradan, en olmadık, en ufak hırslarına yenilir insanoğlu.
“Ah bir genç olsaydım! O gün bugünkü gibi düşünebilseydim, nerden bilecektik ki o zamanlar? Çok gençtik işte!” serzenişlerini; en azından ebedi yolculuğuna çıkmadan, gitme vaktin gelmeden seslendirmişsen; hala bi şansın var. Bundan sonra ne yapacağını, nasıl yaşayacağını iyi düşün. Bak, nefes alıyorsun. Canın teninde. Hiçbir şey için geç değil henüz. Zararın neresinden dönsek kardır.
Ne tuhaf değil mi? Hiç ölmeyecekmiş, hep burada kalacakmış gibi davranır insanlar. Yarın ne olacağını düşünmeden… Ölüm gerçeğini fark edemeden, hissedemeden… Oysa ne iç çekişlere, ne yakarışlara şahitlik etmiştir ölüm döşeği… Keşke’li ne cümleler kurmuştur hasta yatağında ölümü bekleyenler… Birçoğuna şahit değiliz. Ama en azından tahmin edebiliyoruz.
Pişmanlık, hatadan döndürür, özür de diletir; aşırı gururlu, gereksiz kibirli değilsen… En baştan başlayabilir, bir şeyleri düzeltebilir, yenilgilerini daha büyük zaferlere dönüştürebilirsin bu sayede. Yeter ki bunları yapabilecek vicdanı taşı kalbinde. Yeter ki “hata yaptım,” diyebilecek kadar yürekli ol.
“Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için dünyadakiler birbirlerini yiyor,” demiş Goethe. Adam haklı. Yoksa toprak vazgeçilmez sanılanlarla dolar mıydı? Anlamsız egolara yenilir miydik böyle? Ben sanmıyor olsam da, başka türlü dönüyor yerküre. Düşününce iğrençliğini bilsek de, insan eti yiyoruz durmadan. Oysa yaşam tersini söyler. Anlaşabildiğin, anlayabildiğin kadar keyif alır, her öğrendiğinle kendini yeniden üretirsin. Bunu yapmak kolay değil elbet. Yoksa onca gözyaşıyla yıkanmazdı yeryüzü.
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.