Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '12

 
Kategori
Blog
 

“Milliyet Blog” fikrinin, büyük bir sosyal proje statüsüne gelmesine katkı sağlayanlara teşekkürler

“Milliyet Blog” fikrinin, büyük bir sosyal proje statüsüne gelmesine katkı sağlayanlara teşekkürler
 

“Milliyet Blog” fikrinin, büyük bir sosyal proje statüsüne gelmesine katkı sağlayanlara teşekkürler

Sabahlara kadar oturup özenle yerleştirdiği, yıllarca gözünden sakındığı albümler dolusu fotoğraflar, kitaplar ölümünden sonra ortada kalmıştı.

Aklıma edebiyata düşkün, Türkçeye sürekli kelime bulma çalışmaları yapan rahmetli mütercim– raportör arkadaşımın, eve sığmayacak duruma gelen kitapları bağışlayacağını söylemesi üzerine; iş seyahatinde iken kitapların çuvallara doldurulup önce bodruma yığıldığını, sonra açıkgöz kapıcının kiloyla sattığını büyük bir üzüntüyle anlatmıştı.

Bir zamanlar Seyhan Senatörü olarak Mecliste görev yapmış Profesörün, adım atacak yer kalmamış çift daireyi birleştirdiği evi aklıma geldi. Ricamız üzerine Prenses Süreyya İsfendiyari ile çekilmiş fotoğrafları göstermişti. Gösterirken de hepsinin birer seri numarası olduğunu birkaç kez tekrarladığını hatırlıyorum. İlimizde hiçbir akrabası kalmamıştı. Tanıştığımızda yaşı doksanı biraz aşmıştı..

1985 yılının son çeyreğinden itibaren hazırlamakta olduğum, aylık yayınlanan kurumsal derginin ilk sayfasında makalesini daktilo edip yerleştirirdim. Hep düşünmüşüzdür: sanat değeri taşıyan dünyanın her yerinden aldığı tablolar, kitaplar ne olacak diye. Prof . Mal varlığını bir vakfa bağışlamıştı.

Vakfa bağışlamıştı dedim de aklıma; Safiye Ayla’nın Mersin’deki yazlığına taşıttığı, yıllarca sandıkta havasız kalmış eşyalarının ölümünden sonraki gün ışığı ile lime lime halleri…

Bu durumlar beni öylesine etkiledi ki,

Yukarıdaki gibi yaşanmışlığına şahit olduğumuz örnekler ard arda akılma geldi ve bugünkü konumun başlığını yazıverdim.

Klasörler dolusu yazılarımız bizden sonra atılıp gidecek, hiç olmazsa Milliyet Blog sayesinde; şöyle bir silkinip derlenme, toparlanma şansı oluverdi. Belki ikibahar, belki kış, belki yaz derlenme toparlanması… Belki, belki... Hayvan ve İnsanlar

Yaprak yaprak dökülen ağaç

O şimdi ayakta

Ipıslak olur çevre

Çamur, yağmur

Dili uzun şimdilik ayakta…

Güneş doğdu

Yepyeni filizler çıktı,

Gün doğumuyla…

Yoruldu,dili sarktı hayvanın!..

Yorgundu besbelli.

Ayakları titriyor, nefes alamıyordu.

Güneş daha parlaktı

İnine çekildi.

Küçülmüştü.

Bir yarığın içine girdi

Dil uzatabileceği kimse kalmamıştı çevrede

Kendi ateşiyle yandı gitti.

1978 Yılı Amatör şairler Şiir Antolojisi Sf: 22

Bu şiirle sanırım mansiyon kazanmıştım. Bundan önce ve sonrasında defalarca öykü ve şiir antolajilerindin dereceler almıştım. elimde kalanlar ise REMİNGTON daktilo ile samani rinkli teksir kağıtlarına yazılmış yığınlar kaldı.

Aklıma takılan küçük bir not: Sayın tasarımcı e-kitap bölümü yapılabilir mi? 

 

 
Toplam blog
: 77
: 505
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

Yaşamsal boyutta etkilendiğim; kimi zaman bir kısım, kimi zaman bütün insanların orijininde birle..