Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '09

 
Kategori
İlişkiler
 

"Olmuyor, yapamıyorum."

"Olmuyor, yapamıyorum."
 

Yağlı boya çalışmalarımdan biri...


Tekrar eskisi gibi dans ediyordu. Eski günlerdeki gibi gülümseyerek dans ediyor, gökyüzünden süzülen yağmur damlalarını içermişcesine karanlık gökyüzüne bakıyordu. Karşısındaki adam, kızın bu oyununa sessizce eşlik ediyordu. Adamın ona ne kadar yaklaştığının ayrımına, adamın sessizliği bozmasıyla varmıştı:

"Harika kokuyorsun!" dedi adam. Genç kızın gözleri bir an parıldadı, şaşkınlığından dudakları aralandı. Ne zamandan beri böyle şeyler işitmiyordu, ya da bir erkeğin bu şekilde yaklaşımlarından ne zamandan beri kaçmaktaydı. Şimşek hızıyla geçip giden düşünceleri gibi gözlerindeki parıltı da aynı hızla son bulmuştu.

Yüzünde birinin nefesini hissetmek aynı zamanda ürpertmişti. Ama o kadar mutluydu ki o an yağmurun onun için eski büyüsüne kapıldığı için bu yüzden de masumca gülümsedi adama ve "Yağmur insanın ten kokusunu değiştirir, bu yüzdendir seni böyle düşündüren..." Adam kızın ne anlatmaya çalıştığını anlar gibi "Evet haklı olabilirsin ama yine de senin kokun farklı..." diyecek olduysa da , kız daha fazla konuşmasına izin vermedi. Bir süre yağmurun sesi altında dans etmeye devam etti. Bir şey düşünmek istemiyordu. Yağmurun altında yıkanmak istiyordu sadece.

Bir süre geçtikten sonra adamın onu izleyen bakışlarını farketti. Yağmurdan rahatsızlık duyabileceğini düşünüp; "Sırılsıklam olduk ikimiz de şiddetlendi yağmur, kızıyor insanlığa belki de, felakete dönüştürdükleri için sularını, katil damgası vuruldu yağmura da, yeter artık bu kadar dans etmek! Beni güneşin doğduğu yere götür kurumak istiyorum altında."

İçten bir gülüşle gülümsedi adam. "Hadi gel!" diyerek elini uzattı genç kıza. Genç kız uzatılan ele baktı, daha sonra da kendi eline... Eli, uzatılan ele uzanmıyordu. Kalkmıyordu işte yerinden, tutamıyordu, tutmak için çabalamakta istemiyordu. Yüzünü gökyüzüne doğru çevirdi. Onun için düş bitmişti, yağmur da...

"Şimdi izin ver bana uyumalıyım bu düşle, ben ne kadar kırılsam da vazgeçmedim hayal kurmaktan... "

Adamın bakışları sitem dolu olsa da anlayışlıydı genç kıza karşı. "Sadece belki dedim içimden, belki sen benimle gelirsin... Özür dilerim." dedi.

"Özür dileyecek bir şey yok ortada. Seni istemeden kırdıysam özür dilerim ama olmuyor, yapamıyorum. Gitmeliyim."

"Bir kez olsun deneyemez misin?" diye ısrarla sordu adam. Genç kız bir an usandığını hissetti ve "Denemek istemiyorum, yoruldum, yorgunum. Kimseye birşey veremem, istemesini de hayatım boyu beceremedim. Başka birşey lütfen söyleme artık. Hoşçakal!" diyerek adamdan uzaklaşmaya başladı, arkasına bakmadan, üzerinde düşünmemeye kendine söz vererek yürümeye devam etti..

Yağmurun sesi hala kulaklarındayken onun tek düşündüğü yağmurun onu alıp götürmesiydi belki de... Ardından bakıldığının hiçbir zaman farkında olmayacaktı bu yüzden...

 
Toplam blog
: 128
: 1145
Kayıt tarihi
: 23.11.07
 
 

Herkes gibi yazar, çizerim. Dünyamı boyarım hepsi bu!..