"Sapıklık virüsü" ortalıkta cirit atıyor!

Toplum yaşantımızda, her gün çeşitli olaylar yaşanmakta ve bunların bazıları haber olarak gazete, dergi ya da TV’ lerin haber programlarında önümüze gelmektedir. Bu olaylardan; olayın sevindirici, elem verici ya da hem acı hemde şok edici olması sebebiyle birey olarak çeşitli şekillerde etkileniriz. Bazılarından psikolojik olarak etkilenir ve hatta bazen ruhsal “travma” lar bile yaşarız…
Son Mardin’in Bilge köyünde yaşanan olay, buna örnektir. Hem acı ve hemde şok edici olması sebebiyle, ruhsal yapımızda derin yaralar açmıştır…

Bugünün gazete başlıklarına baktığımda, yine hem kötü ve hemde şok edici iki haberle karşılaştım…

Birincisi, benim de yaşadığım il olan Tekirdağ' da, Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Sağlık Yüksekokulu Sekreteri Öğretim görevlisi K.P.' nın yüksek okulda görevli 3 bayan çalışanı “elle taciz” ettiği iddiasıyla hakkında idari soruşturma açıldığı haberi oldu... Gençlerimizin yıllarca emek vererek, çeşitli streslerle boğuşarak, girmeye çalıştığı bu “ilim yuva” larında, son yıllarda “ taciz" olaylarının sıkça yaşandığı görülüyor.
Uludağ Üniversite'sinde geçtiğimiz aylarda yapılan bir araştırma, bu konunun çok ciddi boyutlara geldiğini göstermeye yetmiştir...

Sadece üniversiteler mi? Keşke sadece üniversiteler olsaydı, zira hiç olmazsa buralarda okuyan gençlerimiz kendini koruyabilme bilincine sahip, yetişkin bireylerdir...

Ne yazık ki, ayni gün basında öne çıkan haberlerde bir başka “cinsel taciz” olayı daha gündeme gelmiştir.

Aydın'da merkezdeki bir orta öğretim kurumunda görev yapan öğretmen, 7 öğrencisine tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine gönderildiği haberi de gündeme "bomba" gibi düştü!..

Edinilen bilgiye göre; Aydın merkez Girne Mahallesi'nde bulunan bir ortaöğretim kurumunda meydana gelen olayda, okulda okuyan E.A, Ü.B.U, G.G, F.Ç, T.G, D.D.Ş. ve D.K. isimli öğrenciler ve öğrenci velilerinin edebiyat öğretmeni T.Y.H'nin cinsel tacizde bulunduğunu ileri sürerek şikayetçi olması üzerine, soruşturma başlatıldığı öğrenilmiştir…

Toplumda giderek ciddi oranlarda artış gösteren “cinsel taciz” olayları üzerinde bence, psikologların araştırma yapması ve bu kişilik bozukluklarının tesbit edilmesi, tedavisi konularında ortaya bilimsel verilerin konulmasına ihtiyaç vardır… Yoksa kolaycılığa kaçarak hiç kimse, bunun çözümünün dinde, imanda aramasın, bu konuda birçok cami imamı, kuran kursu ya da din dersi öğretmeninin de “sabıka” sı bulunmaktadır…

Bu toplumsal ve ahlaki sorunu, bilimsel olarak masaya yatırmalı ve uzman kişilerin önerileriyle çözüm aramalıyız, ayrıca bunun ciddi bir toplumsal sorun olduğunu da, hiçbir zaman unutmamalıyız!..

Çeşitli yerlerde ve çeşitli şekillerde ortaya çıkan bu “taciz” lere uğramış kişiler öğrenci ya da yetişkin olabilmektedir. Ancak, çoğu kez görüyoruz ki; bazı “mağdur” lar olayı ya tehdit edildiğinden ya utandığından ya da ailesinden çekindiğinden, saklama yoluna gitmektedir ki, bu çok yanlış bir davranış olmaktadır… Zira, “taciz” de bulunan "sapık" kişi, bu arada “taciz” lerine devam etmekte ve ortaya yeni yeni "kurban" lar çıkmaktadır...

Bu nedenle, üniversitelerimizin deneyimli uzmanlarınca hazırlanmış aşağıda ki önerileri okuyup, anlamakta yarar olduğunu düşünüyorum… Çünkü, bu kişilik bozukluğuna sahip "sapık" kişilerin nerede ve ne zaman, kimin karşısına çıkacağı hiç belli olmuyor; bazen 15 yaşında, bazen de 65 yaşında bile olabiliyorlar…

Özellikle çocuklarımızın ruh ve beden sağlığının korunabilmesi için, anne ve babaların çocuklara yakın olmaları çok önemli…

FİZİKSEL ŞİDDETE UĞRAMIŞ KİŞİLERE ÖNERİLER

Bu olayı yaşamanız sizin suçunuz değildir,

Böyle bir olayın üstesinden gelmek için çaba göstermek hem duygusal hem fiziksel açıdan kolay değildir,

Önce dinlenin, gerekiyorsa doktora görünün, gerekiyorsa tedavi olun, egzersiz yapın ve düzenli yemek yiyin,

Herhangi bir karar vermekte acele etmeyin,

Güvendiğiniz birine, arkadaşınıza, oda arkadaşınıza, ailenize, veya güvendiğiniz bir hocanıza anlatın,

Fiziksel bir taciz yaşamışsanız hemen tıbbi bir yardım alın,

Unutmamak için, yaşadıklarınızı yer, zaman ve kişi belirterek bir yere not edin,

Haklarınız ve sorumluluklarınız konusunda bilinçlenin, yönetimle temas kurmaktan çekinmeyin ve

Kendinize güvenin.

TACİZE VE FİZİKSEL ŞİDDETE UĞRAMIŞ KİŞİLERİN YAKINLARINA ÖNERİLER

Ulaşılabilir olun,

Ona inanın,

Onu rahatlatın,

Bu olayda onun suçlu olmadığına kendisini inandırın,

Duygularını anladığınızı gösterin,

Eğer ağlamak istiyorsa engellemeyin,

Düşüncelerini toparlamasında ona yardımcı olun, fakat nasıl karar vereceği ve hareket edeceği konusunda etkiniz altına almaya çalışmayın,

Ona nasihat etmeyin ve tavsiyede bulunmayın,

Güvenli bir ortam sağlayın (yatacak yer v.s),

Bir uzmandan yardım almasını önerin,

Delil toplaması için cesaret verin,

Tıbbi gereksinimlerini karşılamasına yardımcı olun,

Sakinleşince, sizden ne istediğini anlamaya çalışın ve ona Bireysel Danışmanlık Hizmetlerine ulaşma olanağı veren bilgileri kapsayacak bir açıklama yapın,

Psikolojik ve hukuki yardım almasına destek olun,

Eğer sevgilisiyseniz, ona değer verdiğinizi sözlerinizle ve davranışlarınızla belirtin,

Kendiniz için de bir profesyonel destek alın,

Travma Sonrası Stres Bozuklukları hakkında bilgilenin,

Onunla beraber olun ve şu anda yaşamında ne istediğini belirlemesi için destek olun, ona gerçek rollerini hatırlatın,

Kendinizi hazır hissettiğinizde bu deneyimlerinizi diğer insanlarla paylaşın ve,

Üniversitenizdeki Psikolojik Danışmanlık ve Araştırma Merkezi (PDRAM) dan danışmanlık desteği alın.

Kaynak: pdram.emu.edu.tr