"Senin evin benim evim, benim evim senin evin!" deyince...

Homelink (www.homelinkturkey.com/) ev degisim sistemiyle yaşadığımız tatilin 6.gününde, Almanya'nin batisinda Nordrhein-Westfalen eyaletinde ve AAchen kenti yakininda Voosenack adli bir köydeyiz.

Burasi, eyaletin en tercih edilen dinlence bölgelerinden; en cok yagmur alan, en rüzgarli, en ormanlik, en yesil, en sessiz yerlesim yeri...
Büyük kentlerin körelten, yipratan, yoran gürültüsünden uzaktayiz...
Gercekten de, rüzgar, kus, yaprak, dal, agac ve sadece yagmur sesi var buralarda...
Cok rüzgar alan bir bölge olmasi nedeniyle, yüksek tepelere elektrik enerjisi üretmeye yarayan yüzlerce rüzgar türibini tesis edilmis.

Ormanlarla kapli iki daglik bölgenin ortasinda bulunan koruma altindaki Eifel National Park ve doyumsuz güzellikteki büyük yesil vadi hemen yanibasimizda.

Vadinin icinde, bir dünya cenneti Rursee ( Rur gölü) ve Rur Gölü'nü besleyen irili ,ufakli dereler...
Bozulmamis, bilakis korunmus doga, yesilin canlandiran ve yenileyen kokusu, temiz hava, sessizlik, dinginlik...
...
Geldigimizden beri her gece, damlari, duvarlari, pencereleri dövercesine yagmur yagiyor...
Gökgürültüsü yok,simsek yok, sadece yagmur (!)...

Ve temmuz ayinda üsümek durumu hayli ilginc ve haz verici; yatarken, yorganin uzerine bir de battaniye alip öyle isiniyoruz:)
(Duymadim!... Siz oralarda yaniyor musunuz ? :)

Ve her sabah parcalanan, bembeyaz yiginlarla yer degistiren gri, yagmur yüklü bulutlar ve ardindan gülümseyen günes, yikanmis gökyüzü, agaclar, cimenler, cicekler...
...
Konakladigimiz ev, tamamen ahsap malzemeyle insa edilmis, genis salonu, kullanisli büyük mutfagi, 4 yatak odasi, hobi kati, calisma odasi, kileri, kapali garaji, yaklasik 2 dönümluk bahcesi ve ahsap kapli verandasiyla cok güzel ve tipik bir Alman evi.

Verandanin hemen dibinden itibaren rengarenk süs bitkileri, pembe, mavi, mor ortancalar, kozalaga durmus devasa yesil bir cam, diger yanda kiraz, erik, armut agaclari...
Cimle kapli bahcenin tam ortasindaysa, gölgesine davetkar kocaman bir salkim sögüt...
...
Sabahlari erkenden, mutfagin verandaya acilan kapisindan bahceye cikiyor, yagmurun islattigi cimlerin yumusakliginda geziniyor, yeni gunun tazeleyici solugunu duyumsuyorum...

Ögle ve ögleden sonraki saatleri disarida geciriyor, kahvaltilarimizi ve aksam yemeklerimizi evin bahceyle ayni düzlemde yer alan verandasinda yiyoruz...
Her aksam omuzlarimizda hirkalarimiz, kazaklarimiz, verandada oturuyor, serin esen rüzgarla, doganin kokusunu bedenimizde harmanliyoruz...
Keyfimize göre özene bezene hazirladigimiz aksam yemeklerimize tahta masadaki renkli mumlar ve
leziz Fransiz saraplari eslik ediyor...
Özetle; düsünce kacak, ruhlar cilali, cakirkeyf ve hosuz her (bu) aksam :))
...
Bahcenin en uzak kösesinde, icinde 2 keci ve 3 koyunun barindigi temiz, kücük bir agil var.
Aile et yemiyor, vejeteryan ve bu hayvanlari zevkine besliyorlar...
Erkek kecinin adi Snoopy.
Geldigim gunden beri benimle acayip ilgileniyor Snoopy(!)
Sanirim yeni bir ask dogdu aramizda:)
Acayip anlasiyoruz; hayatimda ilk defa kedi, köpek severcesine bir keciyi oksuyor, onunla konusuyorum...
-Snoppy, komm hier!
(Geliyor...)
-Wie geht es dir Snoopy?
(Meliyor...)
Ich liebe dich Snoopy!
(Bedenini ayaklarima sürtüyor...)

Öyle muhabbetteyiz yani:)
...
Her sabah köyün civarinda yaptigimiz yürüyüslerde karsilastigimiz insanlarla yüzümüzde gülücükler, kirk yillik tanidiklar gibi selamlasiyoruz...
-Guten Morgen!
(Guten Morgen!..)
Komsularsa gayet ilgili ve düsünmedigimiz kadar cana yakinlar...

Ha... Haksizlik etmeyeyim... Buralarin arilari da cok sevecen ve dost canlisi dogrusu...

Buraya gelisimizin 2. günü, verandadaki merdivenlere konuslanmis arilarin "hosgeldiniz" seramonisi sonucu, az kalsin esimi yaban ellerde telef ediyorduk (!?)

Ari sokmasiyla zayi olunan ilk ve belki de yegane Homelink tatilcisi olarak Homelink tarihine gecmesine ramak kala, zamaninda gerekli tibbi müdahaleyi yaptirdik sükür!:))

Onun disinda hersey kusursuz, mükemmel, siradisi...
Simdilik yani:))