Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '09

 
Kategori
Yurtdışı Tatil
 

KÖLN-DÜSSELDORF-BONN

KÖLN-DÜSSELDORF-BONN
 

Homelink sistemi ile yaptığımız tatilin Almanya ayağındayız.
www.homelinkturkey.com/

...

Almanya'ya gelmeden önce arastirdigim kaynaklar "Köln'ü görmezseniz Almanya'yi gezdim" demeyin diyordu...
Biraz o yüzden, biraz da kaldigimiz yere olan yakinligi nedeniyle Köln'deyiz.:)

KÖLN , Almanya'nın dördüncü büyük ve Türklerin, Berlin'den sonra en yogun olarak yasadiklari kent.
Ögrendigim ve gözlemledigim kadariyla son derece renkli ve kozmopolit bir yapıya sahip.
Köln, Nordrhein-Westfalen (Kuzey Ren Vesfalya) eyaletinin en önemli ulaşım, kültür, bilim, sanat, ticaret ve eğlence merkezi, ayrıca demir ve havayolu ulaşım ağının da kesişme noktası.

Rhein(Ren)Nehri, kentin tam ortasından geçiyor ve nehrin her iki yakası ikisi demiryolu olmak üzere 8 köprüyle birbirine bağlaniyor..

Kentin en ünlü yapısı, inşaatı tam 632 yilda tamamlanmis olan gotik tarzdaki Köln Katedrali ( Köln Dome).
Bu katedral 7 bin m² alani, 157 metreyi bulan yüksekliği ve ihtisami ile ile UNESCO Kültür Mirası listesinde yer almis.
Innerstadt yada Altstadt denilen bölge ise bu ünlü katedralin etrafinda kurulmus.
Katedralin hemen yanibasinda, sehrin büyük ve heybetli tren istasyonu( Hauptbahnhof) bulunuyor.
Onlarca yüksek basamaktan olusan merdivenler, katedral alanini, tren istasyonuna bagliyor.
Merdivenlerde oturan, dinlenen, asagidaki meydani seyreden insanlarin görüntüsü, bir ölcüde kentin turistik renkliligini yansitiyor.

Kent, II. Dünya Savasi'ndan sonra yerle bir olmus ama savastan sonra aslina uygun sekilde renove edilmis.

Ve Köln, meshur Neumarkt Meydani, Hohstrasse basta olmak üzere, Romalilardan kalma mimari tarziyla insa edilmis binalari, eski sokaklari, caddeleri, müzeleriyle, yanyana dizilmis cafeleri, restoranlari, meydanlarda müzik yapan insanlariyla, meshur markalarin satildigi magazalari ve tadilmasi sart Kölsch birasiyla gercekten de gezilmeyi, görülmeyi hakeden bir Dünya sehri...
...

DÜSSELDORF, Almanya’nın en kalabalık nüfusa sahip ve yine Rhein Nehri üzerine kurulmus bir kenti.
Almanya'nin 16 eyaletinden biri olan olan Nordrhein-Westfalen’in ise başkenti.
Kent, uluslararasi bir ekonomi, fuar ve medya merkezi.

Buradaki Heinrich-Heine Üniversitesi, ise dünya genclerini sehre ceken uluslararasi bir şöhrete sahip.

Trafige kapali Rhein Nehri kiyisinda, nehre paralel siralanmis yüzlerce restoran, cafe ve yesil alanlar gözalici.
Rhein Nehri bölge icin cok önemli. Inanilmaz nehir trafigi ise sasirtici. Kuzeyden güneye, tasimaciligin büyük kismi nehir gemileriyle yapiliyor.
Nehir kiyisindaki gezinti tekneleriyle, yaklasik 1 saat süresince fuar alanindan, sehrin en modern binalarinin bulundugu Basin Limani'na (Medienhafen) kadar gezmek ve sehri nehirden seyretmek ise cok keyifli.

Yine nehir kiyisinda, Eyalet Meclis Binasi'nin yanibasindaki, 234 metre yüksekligindeki Rheinturm(Ren Kulesi)'dan sehri kusbakisi seyretmekse son derece ilginc.
Rheinturm'dan 360 derecelik görüs acisiyla, Düsseldorf'u havadan görmek, hos bir ayricalik...

Altstadt(eski sehir) en hareketli ve renkli turistik bölge. Burgplatz, Marktplatz, atli Jan Willhem heykeli, Schlossturm ve yine gotik tarzda insa edilmis Andreaskirsche görülmeye deger yerlerden.
Sokaklarinda renkli cafeleri, restoranlari, kalabaligi sokaklara tasmis birahaneleri ve meshur Altbier'leriyle (benim lezzet farkini pek ayrimsayamadigim:) Düsseldof' "iyi ki geldim!" denilebilecek Almanya kentlerinden.
...

BONN,
Rhein(Ren) Nehri'nin iki yakasına kurulmuş ve 1990 yılına kadar Almanya Federal Cumhuriyeti'nin baskentligini yapmış bir kent.
Dogu ve Batının birlesmesi ile Berlin baskent ilan edilmis. Bunun üzerine hükümet binalarinin bircogu Berlin'e tasınmıs. Ancak, Bonn sehrinde halen faaliyet gösteren 6 tane bakanlik varmis.
Nüfusu 300.000 civarında olan sehir 2000 yıllık tarihceye sahip.
Ünlü müzisyen Ludwig van Beethoven burada dogmus, dogdugu evse müzeye cevrilmis.

Arabamizi park ettigimiz Kölnstrasse'yi kesen Oxfortstrasse'den sehir merkezine gectigimiz andan itibaren, insanlarin giyimine, kusamina ve adeta yapilara sinmis aristokrasinin izlerini farkediyoruz...

Meshur Bonn Universität , Kunst Museum'u görüp Hofgarten'de soluklaniyor, oradan nehir kiyisina iniyoruz.

Rhein Nehri, burada da bulanik, gri renkte ve hizla akmakta.
Ve yine Köln ve Düsseldorf'ta oldugu gibi yogun bir trafige sahip.

Ulasim, tren, tramvay, metro(U-bahn) feribot, tekne ve gemilerle sorunsuz halledilmis.
Diger Alman kentlerinde oldugu gibi dönel kavsaklari, son derece az sayidaki trafik lambalari, yaya gecitleri, alt-üst arac gecitleri, park alanlari, genis park ve bahceleriyle Bonn, gercekten hayranlik uyandiran bir kent.

Genis sokaklarinda, caddelerinde gezerken, yine sokak calgicilarinin hareketli sarkilariyla keyifleniyor, karsimiza cikan genis meydanlari, tarihi binalari, fiskiyeli havuzlari seyrediyor, sehrin özel görüntülerini zevkle resimliyoruz.

Sürekli olarak karsilastigimiz Türk restoranlari ve Türk insanlarindan dolayi kapildigimiz Türkiye'deymisiz hissinin yanisira, gelismis bir Avrupa kentinde oldugumuz celiskisini ise duyumsamadan edemiyoruz(!)

Gezimizin sonunda bu büyük ve güzel sehirden ayrilirken, keyifle gecen bu kent gezisini degerlendiriyor, bizim hayal bile edemedigimiz bu kentsel düzen ve zenginlik karsisindaki kiskanclik duygumuzu saklayamiyoruz.

Ve maalesef, memleketim kentlerinin bu manadaki eksikliklerinin, yüregimizde biraktigi burukluga ve hüzne istesek de engel olamiyoruz...

 

     

 

 
Toplam blog
: 247
: 1493
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Antalya ve Akdeniz aşığı bir öğretmenim. Bol bol okurum, blog yazarım, şiir yazarım. Yazdıkça ve ..