Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Temmuz '20

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

"Senin Yanındayım"

“Senin yanındayım” cümlesi ne ifade eder ?

Hangi çağrışımlara sebep olur bir insanın zihninde?

Güven, huzur, şefkat, motivasyon, güç...  Genellikle iyi ve güzel hissiyatı doğuran bu cümleyi acaba kendimize ne sıklıkla söylüyoruz?

Kendimizin yanında oluyor muyuz gerçekten? Yoksa “bende kendimin yanında olmak isterdim ama kendi kendimi üzüyor ve kırıyorum” cümlesi bize daha mı yakın geliyor?

İnsan kendinin yanında olmaz, kendine şekat göstermezse başkası nasıl gösterebilir ki? Ya da bunun çok bir anlamı olur mu?

Yapılan araştırmalar, kendilerine olan inanç noktasında yetersiz bireylerin, kendisini gerçekleştiren kehanet gibi hayatları boyunca başarısızlıklarla daha fazla karşılaştıklarını gösteriyor.

Yanında olma durumu yalızca zor zamanlar için değil elbette, her daim bireyin kendisiyle dost olması ve şuan neye ihtiyacım var? ve ben ne yapabilirim? sorularını yanıtlandırması ayrıca önem taşıyor.

Acılarımızı, sevinçlerimizi, başarılarımızı, hatta yenilgilerimizi bireyin kendisiyle, öz benliğiyle, paylaşması gelişimsel açıdan da dikkati çeken bir husustur. Kişi kendisini artı ve eksileriyle bir bütün olarak kabul edebilmeli ve sevebilmelidir. Çünkü ancak bu şekilde kabul gerçekleşir ve bizi yaşama karşı farkında kılar.

  İnsanların sosyal varlıklar olduğunu biliyoruz ancak, sosyalleşmenin yalnızca farklı kişilerle yapılacağı konusunda yanılıyor olabilir miyiz? Örneğin, en son kendinizi ne zaman dinlediniz? Değiştirip soruyu şu şekilde sorsam, en son arkadaşınızı ne zaman dinlediniz? Arkadaşınızın bir derdine ya da sevincine ortak oluyorken kendi sevinç ve dertlerimize de ortak olmamız gerekir diye düşünüyorum. Böylece, kendimizden çok şey öğrenebilir ve hatalarımızdan ders çıkarabiliriz. Çünkü her insan en iyi kendisini tanır. Tanıdığın birine sırtını dönmek yanlış ve kırıcı olur. Sonuç olarak, insanın kendine yaptığı iyilikler ve kötülükler vardır en çok da bunlar etkiler ruh halimizi. Dalai Lama, “ Şefkat, bir şeyin acı karşısında özgür olmasını isteme durumudur... Bunu önce kendiniz için isteyin; bu tutku daha sonra başkalarına da kucak açacaktır, hem de daha gelişmiş bir şekilde,” der. Tıpkı bir göle atılan taşın dalga dalga yayılması gibi sizden başlayıp ve tüm insanlığa ulaşacaktır. Kendimize şefkatle yaklaşabilmek dileğiyle...

 
Toplam blog
: 5
: 217
Kayıt tarihi
: 06.05.20
 
 

Bir süredir eğitimlerimden, araştırmalarımdan ve katıldığım yurt içi ve yurt dışı konferanslardan e..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara