- Kategori
- Deneme
[şiir] Yarın bugünden farklı olacaksa eğer kıvamında
![[şiir] Yarın bugünden farklı olacaksa eğer kıvamında](https://iblog.milliyet.com.tr/imgroot/blogv7/Blog333/2011/09/12/46/197258-3-4-d8778.jpg)
değerlerimizi verip yalnızlık aldık
yürümezlerin arka planına dolanıp
bakmadık mı derinliklere?
gönül gözü bize verildiği andan beri..
ayrıntılarda aramadık mı?
Kompozisyonun iç dengelerinde,
dikişin kıvrımlarında,
yada bir desenin açık koyuluğunda yalnızlığımızı..
bir probleme dair geceleri defalarca sabah etmedik mi?
Papazkarası yada Marmara seçimlerimiz oldu
yada köpek öldüren içmedik mi? Cebimizde ne varsa ortaya koyup
Yarın bugünden farklı olacaksa eğer kıvamında
Beklemedik mi?
Tanımlanmayacak kadar uzaklıkta yanmakta
Olduğunu varsaydığımız minicik bir ışığı
Bile özlemedik mi?
bir yerlerden, yakın uzak bir ses duyup baktığımızda
kendimiz saydığımızda onu,
Aynılığımızın labirentlerinde, sorgulamadan
titreşimine dahi soyunmadık mı?
Aynılığa, yakınlığa bütün beklentilerimizle..
aşka ve yeniliğe ve devrime dair..
farklılıksa farklılık
trendse "cut paste" en kralından.
yap geç, vur geç, kır geç
bu tanıdık nidalarla geçmedi mi ömrümüz..
İlk kulaklarımızı tırmaladı,
“aman sürüden ayrılma, herkes kadar durum idare et”
Nasihatler dikti korkularımızın ilk çitlerini,
özgürlüğümüzün uçsuz bucaksız topraklarına
karşılık, bir parsel gecekondu arsasına inşa edildi
hayallerimiz ve güvenliğimiz
çevremizi sardı çitler
çıkarma başını
eğ başını
sağa dön
sola dön
uygun adım
çocukluğumuz geçti rap rap törenlerinde
hayallerimizin üzerinde uygun adım
kitleler gezdirildi
değerlerimizi verip yalnızlık aldık
sürüden uzaklarda bir yerde
sürgüne
yabana çıktı adımız,
kurmadık mı isyanımızı babamıza
atamıza bile?
özlemimiz
gözlerimizde akamayan yaşlar olarak biriktiğinde
eh yani
pes yani
yeter yani dediğimizde de
ölmedik mi darağaçlarının en sıkıca düğümlenmiş yağlı urganlarının ucunda?
ya da bir kör duvarın önünde sessizliği bölen
ateş komutu durdurmadı mı akıp giden dinginliğimizi
sessizliği bölen saniyelik gürültüler sonunda
yakın ve tanıdık sesi duyduğumuz anda indirmedik mi yelkenleri
yüzyıllardır tanışıyormuşcasına
yalnızlığa sarıldığımız gibi sarılmadık mı birbirimize tutkuyla
özgürlüğe dair ne varsa yolda, tarlada
şimdi otel, bilmem ne olan hapishanelerde ve yalnızlıklarımızın tümünde
aslında özlemedik mi böyle birini
öteki yanımız olması ve çoğalmamız için
atamızdan sevdamızdan, anamızdan öte
bu bilmeceleri de çözersen uzundur o zaman seninle yolumuz
bakmadık mı derinliklere?
gönül gözü bize verildiği andan beri..
ayrıntılarda aramadık mı?
Kompozisyonun iç dengelerinde,
dikişin kıvrımlarında,
yada bir desenin açık koyuluğunda yalnızlığımızı..
bir probleme dair geceleri defalarca sabah etmedik mi?
Papazkarası yada Marmara seçimlerimiz oldu
yada köpek öldüren içmedik mi? Cebimizde ne varsa ortaya koyup
Yarın bugünden farklı olacaksa eğer kıvamında
Beklemedik mi?
Tanımlanmayacak kadar uzaklıkta yanmakta
Olduğunu varsaydığımız minicik bir ışığı
Bile özlemedik mi?
bir yerlerden, yakın uzak bir ses duyup baktığımızda
kendimiz saydığımızda onu,
Aynılığımızın labirentlerinde, sorgulamadan
titreşimine dahi soyunmadık mı?
Aynılığa, yakınlığa bütün beklentilerimizle..
aşka ve yeniliğe ve devrime dair..
farklılıksa farklılık
trendse "cut paste" en kralından.
yap geç, vur geç, kır geç
bu tanıdık nidalarla geçmedi mi ömrümüz..
İlk kulaklarımızı tırmaladı,
“aman sürüden ayrılma, herkes kadar durum idare et”
Nasihatler dikti korkularımızın ilk çitlerini,
özgürlüğümüzün uçsuz bucaksız topraklarına
karşılık, bir parsel gecekondu arsasına inşa edildi
hayallerimiz ve güvenliğimiz
çevremizi sardı çitler
çıkarma başını
eğ başını
sağa dön
sola dön
uygun adım
çocukluğumuz geçti rap rap törenlerinde
hayallerimizin üzerinde uygun adım
kitleler gezdirildi
değerlerimizi verip yalnızlık aldık
sürüden uzaklarda bir yerde
sürgüne
yabana çıktı adımız,
kurmadık mı isyanımızı babamıza
atamıza bile?
özlemimiz
gözlerimizde akamayan yaşlar olarak biriktiğinde
eh yani
pes yani
yeter yani dediğimizde de
ölmedik mi darağaçlarının en sıkıca düğümlenmiş yağlı urganlarının ucunda?
ya da bir kör duvarın önünde sessizliği bölen
ateş komutu durdurmadı mı akıp giden dinginliğimizi
sessizliği bölen saniyelik gürültüler sonunda
yakın ve tanıdık sesi duyduğumuz anda indirmedik mi yelkenleri
yüzyıllardır tanışıyormuşcasına
yalnızlığa sarıldığımız gibi sarılmadık mı birbirimize tutkuyla
özgürlüğe dair ne varsa yolda, tarlada
şimdi otel, bilmem ne olan hapishanelerde ve yalnızlıklarımızın tümünde
aslında özlemedik mi böyle birini
öteki yanımız olması ve çoğalmamız için
atamızdan sevdamızdan, anamızdan öte
bu bilmeceleri de çözersen uzundur o zaman seninle yolumuz