"Sıvas katliamı" ile "Suruç katliamı" arasındaki "ilginç" benzerlik..."Şaşırtıcı" da...!

"SIVAS KATLİAMI" ve hemen arkasından "PKK KATLİAMI"...

-- ÖNCE ...

1993 yılında, bir grup yazar, ozan ve düşünür, Sivas Valisi'nin "özel" daveti" üzerine  Pir Sultan Abdal Şenlikleri'ne katılmak için Sivas'a gelmişlerdi. Çoğunluğu Alevi olan bu kişiler, şehirdeki Madımak Oteli'nde kalıyorlardı. Kalacakları otel de, büyük olasılıkla, kendilerini şenliğe davet eden Vali tarafından tahsis edilmişti...

2 Temmuz günü bir grup karanlık-gösterici kişiler, şenliğe davetli misafirlerin  kaldığı Madımak Oteli'ne saldırırlar ve oteli yakarlar... Çıkan yangında, 33 yazar, ozan ve düşünür ile 2 otel çalışanı 2 gösterici yaşamını yitirir.

Olayın derinliğini ve perde arkasında neler yaşandığını, neler planlandığını, kimler ne ile görevlendirildiğini burada konu etmeyeceğim. Çünkü bunlar bloğumun amacının dışındadır. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, olayın yakıcı ve yıkıcı yanını gerçekleştirenlerin kimliklerine, "İslamcı; hatta aşırı İslamcı" etiketi yapıştırılabilir.

-- SONRA...

Bu olaydan 3 gün sonra, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne PKK tarafından bir saldırı düzenlenir...

100 kadar PKK'lı, akşam ezanı sırasında Camiye girer, cami cemaatini zorla dışarı çıkarırlar. Bir buçuk saat örgüt propagandası yaparlar ve sonra da tüm erkekleri kurşuna dizerler ve 29 köylü ölür. Daha sonra köyü ateşe verirler. 214 ev, köy okulu, cami ve Halkevi yakılır. Bu yangında da 1'i kadın 4 köylü daha ölür...

29+4 = 33... Sivas Madımak Oteli'nde yanarak ölen 33 yazar, ozan ve düşünür kadar...Ne kadar ilginç değil mi? O günleri ayrıntıları ile araştıran bir doktora öğrencisi olan, bu bloğun yazarı bendeniz, bu ilginçliğin bir tesadüf olmadığını bilerek yapıldığını düşünmüşümdür.

Olayı gerçekleştiren PKK'lılar bu kadarla da kalmamışlar ve bu katliamı, "Madımak Oteli katliamına misilleme olarak yaptıklarını" söylemişler ve arkalarından da, katliam yaptıkları köye "Sivas'ın intikamı alındı" yazılı bir not bırakmışlardır...

"SURUÇ KATLİAMI" ve hemen arkasından "PKK KATLİAMI"...

-- ÖNCE... Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF)'na mensup farklı illerden gelen Kürt ve Türk ve çoğu üniversite öğrencisi 200 genç Suruç'ta toplandı... Kobani'ye geçmek ve orada "yardım içerikli" faaliyette bulunmak için basın açıklaması yaparken IŞİD kaynaklı bir "canlı bomba" saldırısına uğradılar...

Saldırıda 32 kişi öldü, 20'si ağır 100'ü hafif olmak üzere 120 kişi yaralandı... Olay 20 Temmuz 2015 günü saat 12 sularında gerçekleşti... Patlama, Suruç'taki Amara  Kültür  Merkezi'nin bahçesinde oldu.

Bazı ilişkiler :

1- Saldırıya uğrayan bu gençler, saldırıdan bir hafta önce, Ankara'da HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan ile bir görüşme yapmış..

2- HDP Eş başkanı Figen Yüksekdağ da, daha önceleri Ezilenlerin Sosyalist partisi(ESP) Genel Başkanlığı'nı yapmış..

Bu ilişkilerden, bu gençlerin Suruç'a kendi inisiyatifleri ile değil de, HDP'nin daveti ile geldiği söylenebilir... Yukarıda Sivas Katliamı öncesinde, Sivas Valisi'nin, Pir Sultan Abdal şenliğine bir grup yazar, ozan ve düşünürü davet etmesi gibi...

-- SONRA...Bombalı saldırıdan 2 gün sonra, yine Şanlıurfa'nı Ceylanpınar ilçesinde iki polisimiz, belli ki yataklarına uyurken enselerinden kurşunlanarak katledilmiştir...

Bu saldırı da, aynen Sivas katliamına "misilleme" olarak yapılan Başbağlar katliamına benzer şekilde PKK tarafından üstlenilmiş; PKK'nın silahlı kanadı da olan HPG kanadı da, benzer şekilde, "İki polisi, Suruç saldırısına 'misilleme' olarak öldürdüklerini" duyurmuşlardır...

İlginç değil mi?

cdenizkent