Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Kasım '09

 
Kategori
Haber
 

"Sofra oldu" kadın bedeni, bandıra bandıra ye beni!

"Sofra oldu" kadın bedeni, bandıra bandıra ye beni!
 

Kadının çırılçıplak bedeni, sofra olmuş masada. Suşi ustası, suşi yemeğini seriyor ustalıkla bedene


Çırılçıplak kadın modellerin üzerine "Suşi" yemeği serilerek yenilen yemek, moda oluyor. Kökeni Japon. Yemekte kadın bedeni, tepsi gibi kullanılıyor. Çok da yaygın halde. Modelimiz “erkek” olsa, yemeğin adı n’olurdu? Söyleyelim “ kuşi” olurdu, herhalde! Bu sofra, Türkiye’ye de geldi. Suşi’leri de, kuşi’leri de göreceğiz bakalım.

NEDEN HEP KADIN? Neden hep kadınlar model oluyor. Neden hep onlar yatıyor? Niye hep onlar çırılçıplak bırakılıyor? Çıplak beden neden sahan yerine konuyor? Bunların cevabını, veren yok henüz.

SEÇİCİ MİSİNİZ? Suşi denilen yemek türü, çırılçıplak sırtüstü masaya yatan kadının bedeni üzerine konuyor. Masada tabak çanaklar ve etrafına halka olmuş “suşi’ciler dizili. Ellerinde bir çift çubuk, biraz orasından biraz burasından hem yemeği dürtüyorlar, hem de kadını. Bedende oralar, buralar, mönü’lerle gizlenmiş. Seç seç beğen. Ban ban, ye! Sofra oldu kadının bedeni, bandıra bandıra ye beni. Altta kalan kız, hangi konumda oluyor? Onu da söyleyelim “Dürttürgeçli düdüklü Belma, aldırma gönül aldırma!” oluyor.

“Nü” kadınları sergilemek için yemek bir bahane mi, paravan mı oluyor? Nü’lerin yolu, biraz da “suşi” lerden mi geçer? Öyle ya, zehri bile altın kupada sunmazlar mı? Ört ki, ölem!

TÜRKLER ÖNCÜ: Suşi tarzında kullanılan sahanlığı, ilk Türkler keşfetti. Nerden mi biliyorum? Keşif anında, yanlarındaydım da ondan. Bir ormanlık piknik yeri. Bir yabancı tatil köyündeyiz. Hayat burada “ C’est la vie” oh keka! Kız uzandı tahta orman masasına. Masa etrafı otlarla, kozalaklarla çam yaprakları ile süslendi. Lahana yaprakları oldu tabaklarımız. Cam kırıklı şişeden vazolar yapıldı. Kızın üstü, otlarla, yeşilliklerle süslendi. Saçları, rengârenk begonvil’ lerle donatıldı. Çubuklar yonttuk. Onlar çatalımız oldu. Ve de kızın göbeğine dökülen rakı, sırayla içildi. Al sana Türk usulü içki kadehi. Alan memnun, satan memnun. Filmi çeken de memnun. Demek ki, ta o zamanlardan, biz farkına varmadan "Suşi" lemişiz bre!

Sahi bu suşi ile rakı içilir mi? Ama, Japon rakısı ile iyi gidermiş. Bunu, Bloğumuzun sevilen sesi ve gourme ustası Aydın Sevinç’e sormalı, bakalım ne der.

SUŞİ NEDİR? Pirinç sirkesi ve şeker ile tatlandırılmış pirincin, pişmemiş balık, deniz ürünleri, sebzeler, veya omlet ile çeşitli biçimde bir araya getirilmesinden oluşan bir yemektir.

Korkmayın. Dostlarınıza ziyafet verebilirsiniz. Blog manşetlerindeki cıbıldak resimli yazıların müşterisi çok. Bunu, “tık baron” ları iyi bilir lâf aramızda. O bakımından davetinize balıklama atlayanlar olacaktır.

YAPILIŞI: 1- Bir çay bardağı pirinç sirkesi 2- Yüz gr. Japon pirinci 3- İnce dilimlenmiş salatalık ve avokodo 4- İnce dilimlenmiş levrek ve ton balığı 5- Buharda pişmiş karides 6- İnce somon dilimleri 7- Bir tatlı kaşığı toz şeker 8- bir adet çıplak kadın. (Az yağlı olanı) Töbe töbe!

BUYRUN SOFRAYA: Kadın masaya yatırılacak. Bu malzemeler üzerine serilecek. Şimdi diyeceksiniz ki “nasıl yenecek?” Kadını yiyecek haliniz yok tabi. Tahta çubuklarla bir ondan, bir bundan, bandıra bandıra yenecek.

Arada iş kazası da olabilir. Dikkat edin.. Bakarsını, meme tarafında iyi bir karides parçası var. Çubuğunuz, yakalaya yakalaya memenin başını yakalamıştır. Olur a! Bir feryat! Kız silkinir kalkar ayağa, sofra ayaklanır, kalırsınız ortada. Aman ha, sakın ha!

SOSYETE’ DE: Bakalım bizim sosyete bu işi nasıl kıvırır. Suşi kızı olmak için, bir kere 18 yaşını geçmiş olacaksınız. Yemek çubuklarını daldırırsınız beğendiğiniz bir parçaya. “Aha bu dilber dudağıdır, aha bu kadınbudu’dur, aha bu bıldırcın göğsüdür, aha bu gerdan çeşnisidir diye diye.

Bu kadar mı? Öyle ya, daha n'olsun? Kızcağızı mı yemeğe kararlısınız yoksa? Zaten kızı, sahan altliğı yapmışsınız. Yüzümüzü kızartarak, şefkatle bir de yanaktan "makas" aldınız mı, böylelikle de teşekkür etmiş olursunuz.

Eh, bu iş Türkiye' ye geldi ya, mesele yok. Garsonlar, restoranlarda sipariş verirken havalara girerler. " Çeeeek, usta sarışın üstü, az kuru olsun ! " Suşi' nin arasına " Kuru fasulye" girer mi? Müşterinin canı ya istemişse? Anlamadım, neyi istemişse? Neyi isteyecek, kuru'yu yani. Sarışını değil elbet! Kuru ile sarışını da karıştırma öyle..

Afiyet olsun bre!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara