"Sol" Ergenekon hadisesinde nasıl tavır almalı?

Can alıcı bir nokta.
Can alıcı bir soru.
“Sol Ergenekon davasında nasıl bir tavır içerisinde olmalı?”

İlginç bir durum.

Solun çeşitli renkleri, Ergenekon hadisesinde pozisyon aldılar.
Kimisi çekimser kaldı.
“Yiyin birbirinizi” noktasında pozisyon aldı
Kimisi avukatlığa soyundu.
Kimisi ise nasıl bir pozisyon alınmasına dair sağlıklı bir görüş ortaya koyamadı.
Hal böyle olunca, ilginç bir sürece tanık olduk.

Derin devlet.
Kontrgerilla.
Darbecilik.

Şu yukarıda saydığımız üç kavram sol açısından can alıcı konulardır.

Yıllar var ki bu konulara karşı duruş bu topraklarda var ola gelen solun temel çıkış noktasıydı.
Hoş, dünyanın her ülkesinde sol bu tip yapılanmalardan ziyadesiyle nasiplendi.
Hem de en fecisinden.
O halde bu konunun üzerine giden AKP ile ittifak yapmak caiz midir?
Kuşkusuz iddiamız odur ki AKP ve TSK anlaşması sonrasında dalga dalga yapılan operasyonlarda hedef deşifre olan isimlerin bertaraf edilmesi şeklindeydi.
Lakin yeni bir yapılanmanın olacağı aşikâr.
Yani AKP bu hadisede ak kaşık değildir.
Ve kendi derin devletini yaratacağı kuşkusuzdur.

Peki, sol ne yapmalıdır.

Açık ve seçik bir şekilde belli değil mi?
“Darbelerden”, “Kontrgerilladan” ve “Derin Devlet” denen ucubeden nasiplenen sol, kati olarak Ergenekon davasında taraf olmalıdır.
Sulandırmadan.
Sağa sola “ancak ve” demekten arınmalı, “ama” gibisinden şartlar koymaktan uzaklaşarak her türlü halk düşmanı yapılanmalara ve demokrasi dışı oluşumlara en sert şekilde tavır almalıdır.
Ne var ki solun bazı unsurları halen olayın vahametinin farkında olmayarak, Ergenekon hadisesine küçümser gözlerle bakıyorlar.
Ve halen Ergenekon davasını yeterli ölçüde irdelememişler.

Hemen dikkat çekelim.

Bol miktarda kurulan naylon şirketler.
Bir takım gelirler elde edebilmek adına kurulmuş.
Paravan bir şekilde kurulan kooperatifler.
Dolandırılan onca insan.
İçerisinde milliyetçilik ve ulusalcılık yaftası kokan bilumum dernekler.
Olmadık provokasyona dayalı eylemler.
Bilinç karartma operasyonları.
Adam kaçırma.
Gasp.
Tehdit.
Tahsilat.
Kaçakçılık.
Uyuşturucu.
Dikkat ediniz.
Saydığımız bu hadiselerin tümü Ergenekon iddianamesinin ana başlıklarını oluşturuyor.
Yalansa yalan deyin.
O halde.
Evet o halde.
Açık değil mi solun nasıl bir tavır içerisinde olacağı.
Kimi aklı evvel solcular, mahkeme kapısına kamp kurmuş.
Ergenekoncuları savunuyor.
Lehlerinde slogan atıyorlar.
Pes demekten öteye ne denebilir ki?
Şu konuda dahi sol kendi içerisinde ortak bir tavır geliştiremiyor ya.
Bazen söylenecek fazlaca bir söz bile kalmıyor.

Ne diyelim?